Yağmur Daştan / EGE TELGRA- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, göreve geldiği günden bu yana geçen süreçte önce geçtiğimiz dönemin sonunda işe alınan personelin işten çıkarılma süreçleriyle mücadele ederken şimdi de belediye memurlarıyla arasında yaşanan toplu iş sözleşmesi krizi ile başa çıkmaya çalışıyor. Sendikalı kamu işçisi toplu iş sözleşmesi krizi sonrası eylemliliğini sürdürürken Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, süreçte yaşanan gelişmeleri yorumladı. Prof. Dr. Tosun, yerel yöneticilere uyarılarda da bulundu.

CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'ndan Bornova'ya ziyaret: Ömer Başkanımızla gurur duyuyoruz CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'ndan Bornova'ya ziyaret: Ömer Başkanımızla gurur duyuyoruz

“Sosyal demokrat ideolojide emek en kutsal değerdir” hatırlatmasıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi toplu iş sözleşmesi krizi ile ilgili değerlendirmelerine başlayan Tosun, “Burada, özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin meseleye rastgele kötü niyetle yaklaştığını düşünmüyorum. Gözlemlediğim kadarıyla imkanlar çerçevesinde şu anda temkinli bir tutum sergileniyor. Çok iyi planlama ile ücretlerin iyileştirilmesi ve geçen dönemde işe alınan ve bu dönemde işten çıkarılan işçilerin geri kazanılması çok daha uygun olacaktır. Kaynaklar kısıtlı, ekonominin durumu ortada. Çok iyi planlama ile kamu kaynaklarının en etkin nasıl planlanacağına ilişkin acilen düşünülüp bir formül bulunmalı ve emekçilerin hakları hak ettikleri şekilde vermeli” dedi.

‘EN ÖNEMLİ ŞEY ŞEFFAFLIK’

Bu olayların bir de yönetilenler ve belediye hizmetlerinden yararlanan yurttaşlar boyutu olduğuna dikkati çeken Tosun, “Emekçilerin yerel hizmetlerin sunumuna büyük katkıları var. Bu da asla göz ardı edilmemeli. Aksi bir durum hizmetlerin kalitesi anlamında da gecikmeleri beraberinde getirir. Şu anda sosyal medyaya düşen haberlere ve altına gelen yorumlara baktığımda orada belediyeyi de personeli de haklı gören değerlendirmeler var. Bu süreçten en önemli şey şeffaflık olacaktır. Kamuoyunu açıkça bilgilendirmek her iki cepheye de kazandıracaktır. Ancak baktığımızda ne olursa olsun tüm kaynaklar zorlanarak emeğin hakkı verilmelidir. Başka alanlarda kısıtlamaya gidilmek sureti ile emekçilerin taleplerine olumlu bakmak, sosyal belediyelerin olmazsa olmazıdır. Burada bahsi konu olan ücretler de çok yüksek değil. İstihdamı ve bu tarz emeğe dair süreçleri çok iyi yönetmeleri gerekir. Bu ve benzeri olaylar sadece bizim şehrimize mahsus değil, diğer illerde de yaşanabilir. Modern yönetim teknikleri kullanılarak kalıcı formüller üretilmeli” ifadelerini kullandı.

‘NEGATİF BİR ALGI YARATMIŞ OLABİLİR’

Son olarak Başkan Tugay’ın bu süreçteki tutumunu da yorumlayan Prof. Dr. Tosun, “Göreve geldiği süreçten bu yaşana yaşanan gelişmelerle birlikte emekçi kesimlerle olan diyalog kopukluğu, kaçınılmaz olarak başkanın kendilerini çok fazla düşünmediği şekilde negatif bir algı yaratmış olabilir. İzmir’de yurttaşlar cephesine bakıldığında parçalı bir durum var; Başkan’ın haklı görenler de haksız görenler de var. Emekçilerin taleplerini belediyenin imkanları çerçevesinde çözecek bir kriz yönetimine acil ihtiyaç var. Kriz yönetimi devreye sokulmadan sorunun çözülmesi mümkün değil. Belki yeni bir model inşa etmek Başkan Tugay’ın ve emekçilerin lehine olacaktır” diye konuştu.

Kaynak: Ege Telgraf