Bir kişinin ölümünden sonra geride bıraktığı anıları beyninden alabilmek, bilim kurgu filmlerinin popüler temalarından biri haline gelmişti. Ancak sinirbilimciler, bu hayal gibi görünen soruya gerçekçi bir yanıt arıyor. Anıları nasıl depoladığımızı ve nasıl hatırladığımızı anlamak amacıyla yürütülen araştırmalar, beynin karmaşık yapısını daha iyi kavrayabilmek için büyük bir adım atmış durumda. Ancak, mevcut teknoloji ve bilimsel bilgiyle bu sürecin oldukça zor olduğu ve henüz istenen noktaya gelinemediği belirtiliyor.
“KARMAŞIK BEYİN YAPISI”
Anılar, beynin farklı bölgelerindeki nöronlar tarafından kodlanır ve her anı bir "engram" adı verilen fiziksel iz bırakır. Ancak bu engramlar, anıların kendisini değil, sadece anıların depolandığı yeri temsil eder. University of Southern California'dan sinirbilimci Don Arnold, belirli bir anıya ait engramı bulmanın teorik olarak anıyı geri getirme yolunda bir adım olabileceğini, ancak bunun karmaşık beyin yapısı nedeniyle oldukça zorlayıcı bir süreç olduğunu söylüyor. Beynimiz, anıları yeniden yapılandırarak hatırladığı için, bu sürecin doğrusal ve tam bir şekilde gerçekleştirilmesi şu anda imkansız görünüyor.
“MEVCUT TEKNOLOJİ”
Araştırmalar, gelecekte bir gün sürekli yapılan beyin taramaları ve yapay zeka ağları sayesinde anıların kısmen geri getirilebileceğini öngörüyor. Ancak, bu tür bir başarı için mevcut teknolojilerden çok daha fazlasına ihtiyaç duyuluyor. Şu anda bir kişinin anıları onunla birlikte ölmekte ve bu deneyimlerin tamamen geri getirilmesi için daha çok çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.
KAYNAK: SÖZCÜ
