Toplantıya Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov, video konferans aracılığıyla katıldı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, toplantıya başkanlık ederken, Kaja Kallas'a görevi devretmeden önce son kez bu toplantıyı yönetti.
Borrell, toplantı öncesi yaptığı açıklamada, savaşın başladığı ilk günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in hızlı bir zafer hedeflediğini hatırlatarak, 1000. günde Ukrayna'nın hala direniyor olmasının büyük bir başarı olduğunu belirtti. Borrell, Ukrayna'nın savunmasını desteklemek için üretim kapasitesinin arttığını, ancak bunun yeterli olmadığını vurguladı. "Avrupa sadece silah üretmekle kalmamalı; savunma kapasitesini genişletmeli ve NATO içindeki stratejik yeteneklerini güçlendirmelidir" dedi.
Borrell, Avrupa'nın savunma konusunda yalnızca bir tedarikçi değil, aynı zamanda stratejik bir aktör olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, ABD'nin Ukrayna’ya desteğini kesme ihtimali üzerine Avrupa'nın bağımsız karar alabilme yeteneğinin kritik önem taşıdığını söyledi.
Ukrayna’ya Yönelik Askeri Yardımlar ve Silah Kısıtlamaları
Toplantıda, Ukrayna'ya verilen silahların kullanımına dair kısıtlamaların kaldırılması konusu da tartışıldı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Rusya'nın yanında yer alan Çin, İran ve Kuzey Kore gibi ülkelerin oluşturduğu eksene dikkat çekerek, Ukrayna'ya silah teslimatına dair kısıtlamaların kaldırılmasının doğru bir adım olacağını belirtti. Ancak, bu kararın AB ülkelerinin kendi inisiyatifine bağlı olduğunu vurguladı. Rutte, Avrupa'nın savunma sanayisinde artan üretim kapasitesine rağmen hala daha fazla üretim ve hazırlık yapılması gerektiğini söyledi.
Avrupa’nın Bağımsız Savunma Stratejisi
Borrell, Avrupa'nın yalnızca tepki veren bir aktör olamayacağını ve kendi güvenlik politikasını geliştirmesi gerektiğini belirtti. "Amerikalıların ne yapacağını bekleyip tepki vermekle yetinemeyiz," diyen Borrell, Avrupa'nın kendi güvenlik sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini ve Avrupa'nın savunma kapasitesinin artırılması gerektiğini ifade etti.