Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte günler kısalıyor ve sabahlar karanlık bir şekilde başlıyor. Bu durum, Türkiye’de saatlerin geri alınması konusunu yeniden gündeme getirdi. 2016 yılında alınan bir karar ile Türkiye, yaz ve kış saati uygulamasını kaldırmış ve yıl boyunca aynı saat dilimini kullanmaya başlamıştı. Ancak, özellikle öğrenciler ve çalışanlar, karanlık sabahlarda okula veya işe gitmenin güvenlik ve verimlilik açısından sorunlara yol açtığını belirtiyor.

Bu şikayetler üzerine, bazı siyasetçiler saatlerin geri alınması yönünde kanun teklifleri sunmaya başladı. Geçtiğimiz yıl CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, kalıcı yaz saati uygulamasının iptali için TBMM’ye kanun teklifi vermişti.

Saat değişikliği tartışmaları yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da da gündemde. 2018’de Avrupa Komisyonu tarafından yapılan bir ankette, çoğunluğun saat değişikliğine karşı olduğu tespit edilmişti. Ancak Brexit, pandemi ve Ukrayna savaşı gibi küresel olaylar nedeniyle bu konuda karar alınması gecikti.

Saat değişimi konusundaki tartışmaların temelinde birkaç faktör yer alıyor: enerji tasarrufu, sağlık üzerindeki etkiler ve verimlilik. Bazı uzmanlar, saatlerin geri alınmasının enerji tasarrufu sağlayacağını savunsa da, elde edilen veriler bu etkinin sınırlı olduğunu gösteriyor. Ayrıca saat değişikliğinin uyku düzenini bozarak sağlık sorunlarına neden olabileceği yönünde tartışmalar sürüyor. En çok dile getirilen endişe ise karanlık sabahların çalışanlar ve öğrenciler üzerindeki verimlilik ve güvenlik etkileri.

Urla'da kıyıları temizlemek için kolları sıvadılar Urla'da kıyıları temizlemek için kolları sıvadılar

Yaz ve kış saati uygulaması, ilk olarak 1916 yılında Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya, Avusturya-Macaristan ve Büyük Britanya tarafından gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla başlatılmıştı. Avrupa'da 1980’lerden itibaren enerji tasarrufu amacıyla tekrar gündeme gelen bu uygulama, günümüzde Avrupa Birliği ülkelerinde de uygulanmaya devam ediyor.

Kaynak: Sözcü