10 dakikalık ameliyatla sağlığına kavuştu 10 dakikalık ameliyatla sağlığına kavuştu

Hamilelik sürecinde anne ve bebek kaynaklı çeşitli sağlık problemleri ortaya çıkabiliyor. Bu tür durumlar, "riskli gebelik" olarak adlandırılırken, uzmanlar düzenli kontrollerin önemine dikkat çekiyor. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Cem Yener, bu konuda önemli uyarılarda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü'nün sezaryen oranı için belirlediği %15'lik hedefe karşılık, Türkiye'de her iki doğumdan birinin sezaryenle gerçekleştiğini belirten Yener, "Sezaryen doğumun hızlı ve kolay olduğu düşünülse de, aslında tıbbi bir gerekçe yoksa ilk tercihimiz her zaman normal doğumdur. Sezaryen, bir cerrahi işlem olduğu için bazı riskleri de beraberinde taşır. Riskli gebeliklerin yaklaşık %10’unu oluşturduğu biliniyor, bu yüzden bu gebeliklerde sıkı takip şarttır. Erken tanı, erken tedaviyi mümkün kılar ve bazı durumlarda bebek doğmadan tedavi edilebilir." ifadelerini kullandı.

Riskli Gebeliklerin Nedenleri ve Takip Süreci

Riskli gebeliklerin farklı sebepleri olabilir. Bunlar, anneye bağlı durumlar (örneğin, 35 yaş üzeri gebelik, gebelik öncesi diyabet, yüksek tansiyon, epilepsi, sigara kullanımı gibi) ya da fetüse (bebek) bağlı durumlar (bebek boyutunun normalden küçük veya büyük olması, amniyon sıvısının fazla ya da az olması gibi) olabilir. Çoğul gebelikler de yüksek riskli gebelik kategorisinde yer alır. Ayrıca, bebeğin rahim ağzını tıkaması, rahmin alt kısmına yerleşmesi ya da annenin rahmine yapışan plasenta gibi durumlar da risk teşkil eder. Akraba evliliği ve erken doğum gibi faktörler de riskleri artıran unsurlar arasında yer alır.

Doç. Dr. Yener, "Riskli gebeliklerin takibinin çok dikkatli yapılması gerekir. Özellikle 11-14. hafta arasındaki ultrason taramaları, bebeğin gelişimi ve olası anomalileri belirlemek açısından büyük önem taşır. Bu dönemde yapılan tarama testlerinin atlanmaması, gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için kritik rol oynar." dedi. Ayrıca, 20-22. haftalarda yapılan detaylı ultrasonun da önemli olduğunu belirten Yener, bu muayene ile bebeğin organlarının detaylı bir şekilde incelendiğini ve olası patolojilerin erkenden tespit edilebildiğini vurguladı.

Sezaryenle İlgili Yanılsamalar ve Normal Doğum Tercihi

Sezaryen doğumla ilgili yaygın bir yanlış anlamanın, bu doğum türünün daha kolay ve hızlı olduğu yönündeki algı olduğunu belirten Doç. Dr. Cem Yener, "Sezaryen bir cerrahi operasyondur ve her cerrahi işlemde olduğu gibi komplikasyon riski vardır. Tıbbi bir gerekçe olmadığı sürece, normal doğumu tercih ediyoruz. Normal doğum, genellikle hem anne hem de bebek için daha güvenlidir. Sezaryen doğum sonrası, ikinci doğumun normal doğumla yapılabilmesi mümkündür, ancak bu durum anneyle dikkatlice değerlendirilmelidir." şeklinde konuştu.

Sigara Kullanımı ve Diğer Risk Faktörleri

Sigara kullanımının erken doğum riskini artırdığına dikkat çeken Yener, gebelerin sigara kullanmamaları gerektiğini vurguladı. "Sigara, gebelik sürecinde bebek için ciddi riskler oluşturur ve erken doğum olasılığını artırır. Riskli gebeliklerde düzenli takip, tedavi sürecinin başarısını doğrudan etkiler." diyerek, yüksek riskli gebeliklerde takiplerin kesinlikle aksatılmaması gerektiğini belirtti.

Son olarak, Yener, gebelerin eğitim alması gerektiğinin altını çizdi: "Gebelik okulları, anne adaylarının doğum süreci ve sonrası hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlar. Bu tür eğitimlerin artmasıyla birlikte, sezaryen oranlarında da azalma gözlemleniyor."

Kaynak: İHA