Antalya’da düzenlenen 45. Ulusal Radyoloji Kongresi'nde, radyolojik tetkiklerin gereksiz yere yapılmasının yaratabileceği sorunlar ve ağrılı durumlarda doğru tanı için hekim değerlendirmesinin önemine dair önemli açıklamalar yapıldı. Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol ve Kongre Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Berna Oğuz, ağrının nedenlerini anlamak için radyolojik yöntemlere başvurulmadan önce uzman hekim tarafından değerlendirilmenin önemini vurguladı.
Radyolojik Yöntemlere Başvuru Sınırlandırılmalı
Prof. Dr. Can Çevikol, ağrının vücuttaki farklı organlarda ve eklemlerde görülebileceğini belirterek, her ağrının mutlaka bir radyolojik tetkik gerektirmediğini ifade etti. Çevikol, “Ağrı, vücutta bir sorunun işareti olabilir ve bu durum travma sonucu ya da uzun süreli kronik sorunlardan kaynaklanabilir. Ancak ağrı başladığı anda hemen bir radyolojik tetkike başvurmak gerekmez. Öncelikle hastanın bir hekim tarafından muayene edilmesi, daha sonra ağrının nedeni netleşmeden tetkik yapılmamalıdır” dedi. Çevikol, radyolojik tetkiklerin, hekim değerlendirmesinin ardından, laboratuvar testleri ve muayene sonuçlarıyla birlikte yapılmasının gerektiğini vurguladı.
Ayrıca teknolojik gelişmelerin radyoloji alanında önemli bir rol oynadığını belirten Prof. Dr. Çevikol, “Yeni cihazlar sayesinde daha ince kesilerle daha detaylı görüntüleme yapılabiliyor. Bu sayede eskisinden daha fazla bilgi elde edebiliyoruz. Bununla birlikte, radyoloji içinde yer alan algoloji (ağrı bilimi) alanında da girişimsel yöntemlerle ağrı tedavisi de yapılabiliyor” diye konuştu.
Gereksiz Tetkikler Hem İş Yükü Hem de Risk
Prof. Dr. Berna Oğuz, radyolojik tetkiklerin aşırı ve uygunsuz şekilde yapılmasının hastalara gereksiz radyasyon dozu ve maliyet oluşturduğuna dikkat çekti. Oğuz, “Ağrı türleri genellikle akut ve kronik olarak ikiye ayrılır. Ancak hastaların kendi başlarına karar vererek, ağrıları nedeniyle hemen tomografi ya da MR çektirmeleri doğru bir yaklaşım değildir. Örneğin, baş ağrısı, migren veya tümör gibi çok farklı sebeplerle ortaya çıkabilir. Bu tür durumlar için bir hekim tarafından doğru değerlendirme yapılmadan yapılan tetkikler gereksiz iş yükü oluşturur, hastaya radyasyon riski taşır ve ekonomik açıdan maliyetli olur” şeklinde uyarılarda bulundu.
Ayrıca bel ağrıları gibi durumlarda, genellikle manyetik rezonans (MR) yöntemlerinin tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Oğuz, doğru endikasyonlarla yapılan radyolojik tetkiklerin ağrının tanısında çok önemli bir rol oynadığını söyledi. Oğuz, “Radyologların karşılaştığı en büyük sorun, hastaların ağrıları nedeniyle gereksiz tetkikler istemesidir. Gereksiz tetkikler, hem hastalar için zarar verebilir hem de sağlık sisteminde kaynak israfına yol açar. Doğru endikasyonlarla yapılan tetkikler ise ağrıların tanısında büyük fayda sağlar” dedi.
Sonuç: Hekim Kontrolü Şart
Kongrede yapılan konuşmalar, sağlık profesyonellerine, ağrı ve rahatsızlık durumlarında hastaların önce bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerektiğini hatırlattı. Hekimlerin doğru tanıyı koyarak, gerektiğinde uygun radyolojik tetkiklere yönlendirmesi gerektiği vurgulandı. Hem sağlık hizmetlerinin verimliliği hem de hastaların güvenliği için radyolojik tetkiklerin dikkatli bir şekilde yapılması gerektiği ifade edildi.