Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ege Güleç Balbay, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) toplumda yaygın bir sağlık sorunu olduğunu ve bu hastalığın 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde görüldüğünü belirtti. KOAH’ın, solunum sistemi hastalıkları arasında en sık görülen 3. ölüm nedeni olduğunu vurgulayan Balbay, iklim değişikliği ve hava kirliliğinin hastalığın alevlenmesine yol açtığını ifade etti.
Prof. Dr. Balbay, KOAH'ın ilerleyici bir hastalık olmakla birlikte tedavi edilebilir ve önlenebilir bir durum olduğuna dikkat çekerek, hastaların yapması gereken ilk adımın sigarayı bırakmak olduğunu söyledi. Balbay, ayrıca sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi ve çevresel faktörlerden korunmanın, hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebileceğini ekledi.
KOAH’ın Nedenleri ve Belirtileri
Prof. Dr. Ege Güleç Balbay, KOAH’ın kalıcı solunum sorunlarına yol açan, nefes alıp vermede zorlukla kendini gösteren bir hastalık olduğunu belirtti. Hastalık, hava keseciklerinin iltihaplanarak genişleme ve daralma özelliğini kaybetmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, kirli havanın dışarı atılmasını ve temiz havanın içeri alınmasını zorlaştırarak akciğerlerde kalıcı hasar oluşturur. Balbay, KOAH’ın en yaygın risk faktörlerinin sigara kullanımı, mesleki toz, gaz maruziyeti, organik yakıtların dumanına maruz kalma ve hava kirliliği olduğunu vurguladı.
Erken Tanı ve Tedavi Önemli
KOAH’ın erken dönemde tespit edilmesinin yaşam kalitesini artırabileceğini ifade eden Balbay, hastalığın basit bir nefes ölçüm testiyle kolayca teşhis edilebileceğini belirtti. KOAH’ın ilerleyici bir hastalık olduğuna dikkat çeken Balbay, ancak tedavi ve önlemle hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılabileceğini ve semptomların hafifletilebileceğini söyledi.
Sigara ve Çevresel Faktörler
Prof. Dr. Balbay, KOAH hastalarının yapması gereken ilk şeyin sigarayı bırakmak olduğunu söyledi. Ayrıca, zararlı ortamlardan kaçınmanın, hava kirliliğinden uzak durmanın ve sağlıklı beslenmenin hastaların yaşamlarını iyileştireceğini belirtti. Balbay, özellikle hava kirliliği yüksek olan bölgelerde yaşayan hastaların dışarı çıkmadan önce yerel hava kalitesi indeksini takip etmelerini önerdi. KOAH’lı bireylerin hava kirliliği olan yerlerde maske kullanmalarının da faydalı olabileceğini belirtti.
İklim Değişikliği ve KOAH
Küresel iklim değişikliği ile birlikte hava kirliliği ve sera gazlarının artmasının, KOAH hastalığını daha da kötüleştireceği öngörülüyor. Prof. Dr. Balbay, hava kirliliği ve iklim değişikliğinin KOAH üzerindeki etkilerinin azaltılması gerektiğini ve bu konuda toplumsal müdahalelerin önemli olduğunu söyledi. Hava kirliliği, akciğer fonksiyon kaybı ve KOAH alevlenmeleri ile erken ölümlere yol açabileceği için bu faktörlerin kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çekti.
"Havamızı Koruyalım, KOAH'sız Yaşayalım"
Bu yılki Dünya KOAH Günü teması olan "Havamızı Koruyalım, KOAH'sız Yaşayalım" mesajını da hatırlatan Prof. Dr. Balbay, sağlıklı nefes alabilmek için çevresel faktörlerin düzenlenmesi ve kişisel önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Akciğer sağlığını korumak için tütün ve tütün ürünlerinden uzak durulması, temiz hava solunması, düzenli egzersiz yapılması ve sağlıklı beslenilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, iklim değişikliğine karşı duyarlı olunmasının önemini vurguladı.
Prof. Dr. Ege Güleç Balbay, sağlıklı bir yaşam ve temiz hava ile KOAH’tan korunabileceğimizi, hep birlikte daha sağlıklı bir toplum oluşturabileceğimizi ifade etti.