Parkinson hastalığının, beyindeki dopamin üreten hücrelerin kaybı sonucu ortaya çıktığını açıklayan Dr. Kara, "Dopamin seviyelerinin azalması, hastaların hareketlerini zorlaştırarak çeşitli motor semptomlara yol açar. Parkinson, yavaş ve sinsi bir şekilde ilerleyen bir hastalıktır" dedi.
Başlıca Belirtiler: Titreme ve Hareket Zorluğu
Parkinson hastalığının en belirgin belirtisinin ellerde titreme olduğunu ifade eden Dr. Kara, hastalığın diğer ana belirtilerini ise hareket yavaşlaması, yürüme bozuklukları ve yüzde donukluk olarak sıraladı. Ayrıca, hastalarda duygusal durum değişiklikleri, depresyon, kaygı bozukluğu ve uyku problemleri gibi psikolojik belirtilerin de görülebileceğini belirtti.
Genetik Faktörler ve Erken Tanının Önemi
Parkinson hastalığında genetik faktörlerin rol oynadığını vurgulayan Dr. Kara, "Ailede Parkinson hastalığına rastlanan bireylerde hastalık riski daha yüksektir. Ayrıca, huzursuz bacak sendromu gibi belirtiler de Parkinson riskini artırabilir" dedi. Dr. Kara, yakınlarda benzer şikayetleri olan kişilerin bir nöroloji uzmanına başvurmasının, hastalığın erken evrede tespit edilip tedavi edilmesi açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Erken tanı ile hastalığın ilerlemesinin engellenebileceğini ifade etti.
Geç Müdahale Tedavi Sürecini Zorlaştırır
Parkinson hastalığında erken tanı ve tedavinin hayati olduğunu belirten Dr. Kara, geç müdahale edilmesinin tedavi sürecini zorlaştıracağını ve semptomların ilerleyerek hastanın yaşam kalitesini daha da düşürebileceğini söyledi. Özellikle ileri evre Parkinson hastalarında, tedaviye dirençli vakalarda ya da titremelerin yaşam kalitesini olumsuz etkilediği durumlarda "Derin Beyin Stimülasyonu" (DBS) adı verilen beyin pili uygulamasının etkili bir tedavi seçeneği olduğunu belirtti.
Dr. Kara, Parkinson hastalığının erken tanı ve uygun tedavi ile yönetilebileceğini, bu sayede hastaların daha kaliteli bir yaşam sürebileceğini sözlerine ekledi.
