Güncel

Mimarlıktan resim sanatına: Gülderen Depas’ın sanat yolculuğu

Mimarlıktan resim bölümüne geçen ve eserlerinde kaos ile insan doğasını ustaca birleştiren Gülderen Depas, son sergisi "Göründüğü Gibi/&Değil" ile büyük yankı uyandırdı.

Abone Ol

Urla Kırmızı Sanat Galerisi’nde düzenlediği "Göründüğü Gibi/&Değil" adlı sergiyle sanatseverlerin dikkatini çeken ressam Gülderen Depas, sanat yolculuğunu elli yaşında yeniden şekillendirdi. Aslen mimar olan Depas, uzun yıllar boyunca sürdürdüğü mimarlık kariyerini bırakarak Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne girdi ve 2010 yılında üçüncülükle mezun oldu. Depas, bu adımıyla, hayatında sanata olan tutkusunun bir dönüm noktası olduğunu gösterdi.

KAOS VE YIKIMLARLA ESTETİK YOLCULUK

Depas’ın son sergisi, insan doğası, savaşlar ve kaos temalarını iki katmanlı resim tekniği ile ele alıyor. Sanatçı, ilk bakışta kaosun etkileyici tasvirlerini sunarken, eserlerindeki derin anlamları gizleyerek izleyiciye farklı bir deneyim sunuyor. Işıkların açılmasıyla birlikte, arka plandaki figürlerin ve gizli hikayelerin ortaya çıkması, Depas’ın sanatını eşsiz kılan detaylardan biri.

KAMUSAL ALANDA SANAT: YENİ HEDEFLER

Depas, özellikle kamusal alanlarda sergiler açmayı hedeflediğini belirterek, sanatın geniş kitlelere ulaşması gerektiğine vurgu yapıyor. Bu doğrultuda, iki katmanlı teknikle yarattığı tablolarını metro, havaalanları gibi insan akışının yoğun olduğu mekanlarda sergilemeyi planlıyor.

SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ VE YENİ ESERLER

Sanatçı, sosyal sorumluluk projelerinde de yer alıyor. "Sanki Hiç Ölmemiş Gibi" adlı enstalasyon projesi, öldürülen kadınların anısına yapılan eserlerden oluşuyor. Ayrıca "100 Kadın Yüzü" projesi kapsamında, yaşamlarında iz bırakan kadınların portrelerini resmettiği eserleri büyük ilgi gördü. Depas, sanat ve hayatın birlikteliğini sanatıyla yansıtmaya devam ediyor.