Politika

MHP’den ‘Kale’ önerisi! ‘Millet Bahçesi yakışır’

Kentin ikinci kez kurulduğu yer olarak bilinen ve şehrin zirve simgesi haline gelen Kadifekale hakkında MHP Konak İlçe Başkanı Ahmet Yeniçırak’tan dikkatleri çekecek bir öneri geldi

Abone Ol

Yağmur DAŞTAN/EGE TELGRAF- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Konak İlçe Başkanı Ahmet Yeniçırak, kentin simgelerinden Kadifekale’nin kültür ve turizme kazandırılması; bölgede yapılacak çalışmalarla herkesin kullanabileceği bir millet bahçesi yapılması önerisiyle bir proje hazırladı. “Tarihi mekanları kendi haline bırakırsak yok olur” mesajı veren Yeniçırak, projenin detaylarını Ege Telgraf’a anlattı. MHP’li Yeniçırak, “Bizim önerimiz Surlar, büyük ve küçük Sarnıç ve Kadı İlyas Mescidi’nin Kültür Bakanlığı tarafından aslına uygun olarak restore edilmesi. Diğer kalan alan, toplam 109 dönüm ve Yusuf Baba Vakfiyesi’ne ait, Millet Bahçesi olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca yapılması. Projede restoran, kafeterya, seyir terasları, yürüyüş yolları, turistik eşya satış yerleri, el sanatları ile ilgili yerler. Film platosu olarak da kullanılabilir. Bunun yanı sıra çeşitli etkinliklerle de tarihi alan canlanabilir. Böylelikle İzmir'in ticari ve turizm hayatına önemli katkıları olur diye düşünüyoruz” dedi.

Yeniçırak, “Korumada eski ve yenin yan yana bir bütün içinde varlığını sürdürdüğü bir anlayışı benimsemek esas olmalıdır. Eski ve yeniyi birbirinden izole ederek eskiyi korumak zordur. Yaşatarak koruma yaklaşımı toplumu etkileyici ve eğitici, onları yüceltici birer anlam kazandırmanın en etkin yoludur. Önemli olan yapıları yaşayan birer varlık konumuna getirebilmektir. Bu ancak yapıya bir işlevsel içerik kazandırmak, onu topluma yararlı kılmak, toplumun onda yaşamasını, çevrenin ondan yararlanmasını sağlamakla mümkündür. Günümüzde tarihi yapı ve çevrelerinin korunması bir zorunluluktur. Çünkü değişme hızı içinde, eski ve yeninin ortak yaratacakları yeni bir bütünün oluşturulması için bu gereklidir. Kadifekale de bu ilkeler doğrultusunda canlandırılabilir” ifadelerini kullandı.

‘MÜSLÜMAN İBADETHANESİ’

“İzmir” denildiğinde akla ilk gelen yerin Konak olduğunun da altını çizen Yeniçırak, “İzmir’in tarihi dokularının yüzde 90’ı Konak’ta bulunmakta. Fakat bu tarihi yapılar ilgisizlikten yok oluyor. Kenti yönetenlerin Roma, Bizans hayranlığı kente farklı bakmalarına neden olmakta. Bu bakış acısı ise kentte bulunan Türk izlerinin yok olmasını yol açmakta. Tabi ki ilgisizlikten Kadifekalemiz de nasibini alıyor. Bir diğer konu da Roma, Helen dönemi hayranlığı ile yöneticilerde kısır projeler yapma hissi uyanması... Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Kadifekale’de ‘Pagos’ adında bir pazaryeri projesi hayata geçirdi fakat ne bölge halkına nede kente gelen ziyaretçilere katkı sağlamadı hayal kırıklığına sebep oldu. Günümüzde, kalenin içerisinde bulunan Tonozlu yapı kalıntısının bazı kesimlerce ve ısrarla şapel olduğu iddia edildi. Bu iddiacılar aslı olmayan bazı rivayetleri belge diye sunmaktadırlar. Bu tonozlu yapı kalıntısının bir camiye ait olduğuna dair bizim delilimiz ise devletin resmi belgeleri hükmündeki tapu ve vakıf kayıtları ile Evliya Çelebi’nin verdiği bilgilerdir. Şapel-kilise iddiacıları bu sefer de ‘Cami, kilise temelleri ve mevcut kalıntıları üzerinde inşa edilmiştir. Bu yapının aslı kilisedir’ demeye başladılar. Bu iddia da külliyen yanlıştır. Şöyle ki; bir Ortaçağ Ortodoks ibadethanesi olarak bu yapının o çağların dinin kuralları icabı doğu-batı doğrultusunda inşa edilmiş olması gerekir. Halbuki dikkatli bir göz ile yakından incelendiğinde mevcut yapının temel izleri kuzey-güney doğrultusundadır. Yani burası bir Müslüman ibadethanesine ait bir kalıntıdır. Kentin tarihi değerlerini korumak ve bin yıllık Türk izlerini de günümüze sağlıklı bir şekilde getirmek amacı ile doğru projelerle kente güzellikler katabiliriz. Şu an bu mümkün 109 dönümlük kadife kale vakıflar bünyesine geçti. Konak ve ülkeye değer katacak halkına dokunan projelerle ile bu alanlar günümüze ve geleceğe kazandırılabilir” dedi.

‘FERAH BİR MEKAN’

Son olarak, “Kadifekale, şehrin gürültüsünden, yıpratıcı meşguliyetlerinden bunalmış olanların öncelikle tercih edeceği ferah, havadar ve huzur dolu bir mekan olarak tasarlanmalıdır” mesajı veren Yeniçırak, “Tabii ki bu mekanda müzik yayını ve gürültüye sebep olacak her türlü yayın ve faaliyette asla izin verilmemelidir. Burası bir büyük bir park olarak düzenlenebilir. Ancak bu park bildiklerimizden şiir içindekilerden çok farklı park olmalıdır. Bu mekanın ağaçları, çiçekleri, yürüyüş parkurları, dinlenme alanları dâhil emsallerinden farklı olmalıdır. Öyle ki kale kapısından içeri giren bir kimse bu durumu hemen fark etmelidir. Bu parkla, Kadifekale’ye bir ayrıcalık kazandırılmalıdır. Bu park, satırlarda okuduğumuz, eski fotoğraflarda gördüğümüz, atalarımızın milli kültürümüzün damgasını vurduğu o güzelim tarihi parklardan biri olmalıdır. Madem ki Kadifekale bizim ikinci yerleşim yerimizdir o takdirde buraya televizyonda Selçuklu, Osmanlı dönemi dizi filmlerinde gördüğümüz bir veya iki çadır konulmalı, yanına da 20’nci asır başlarına ait küçük bir İzmir Türk evi yapılmalıdır. Yapının işi o dönemde kullanılan eşyalarla döşenebilir ve hatta Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bahsettiği gibi Osmanlı mimarisini taşıyan yirmiye yakın ufak ev yapılıp burada sergilenebilir” diye konuştu.