NASA, Mars'a insan yolculuklarında devrim yaratacak yeni bir roket sistemine büyük yatırım yapıyor. Bu sistem, seyahat süresini kısaltarak Mars'a iki ayda ulaşmayı mümkün kılabilir. Şu anda, mevcut teknolojiyle Mars'a gidiş dönüş neredeyse iki yıl sürüyor ve bu süre, astronotlar için ciddi sağlık riskleri içeriyor. Yüksek seviyede güneş ve kozmik radyasyona, sıfır yer çekimi etkilerine ve uzun süreli izolasyona maruz kalmak, sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
NASA'nın yeni roket sistemi, Pulsed Plasma Rocket (PPR) adını taşıyor ve uzay araştırmalarında devrim yaratma potansiyeline sahip olarak değerlendiriliyor. Bu sistem, aşırı ısıtılmış plazma darbeleriyle çok verimli bir şekilde itme gücü üretiyor. NASA'nın Yenilikçi Gelişmiş Konseptler Programı tarafından finanse edilen PPR, şu anda ikinci aşama geliştirme sürecinde. Bu aşama, motor tasarımının optimize edilmesini, kavram kanıtı deneylerinin gerçekleştirilmesini ve insanlı Mars görevleri için PPR ile çalışan uzay gemilerinin tasarlanmasını içeriyor.
Howe Industries Başkanı Troy Howe, radyasyon maruziyetini azaltmanın en iyi yolunun seyahat süresini kısaltmak olduğunu vurgulayarak NASA ile iş birliği yaparak PPR'yi geliştirdiklerini belirtti. Bu teknoloji, bir gün insanları Mars'tan çok daha uzak noktalara götürebilme potansiyeline sahip olabilir. Şu anda dört ila altı yolcu taşıyabilecek bir PPR donanımlı uzay aracı saatte yaklaşık 100 bin mil hıza ulaşabilir. Ancak, bu teknolojinin operasyonel hale gelmesi için birkaç on yıl daha gerekebilir.
Howe, PPR'nin uzay keşfinin kapsamını genişletebileceğini ve belki de bir gün Plüton'a yapılacak görevlere yardımcı olabileceğini umut ettiğini söyledi.
Mevcut teknolojiyle, Kızıl Gezegen'e gidiş dönüş neredeyse iki yıl sürüyor.