Nihat AK/EGETELGRAF-Yeni yılın başında uygulanacak kamu alacaklarına yapılan yüzde 43,93 oranındaki yeniden değerleme zammı, toplumun geniş kesimlerinde tepkiyle karşılandı. Tüketici örgütlerinden emeklilere, esnaftan sendikalara kadar birçok kesim, bu zamların halkın alım gücünü daha da düşüreceğine, ekonomik adaletsizliği derinleştireceğine dikkat çekerek iktidara adil düzenlemeler çağrısında bulundu.
‘ZAM, HAKSIZLIKTIR!’
Kamu alacaklarında bu denli yüksek zammın vatandaşa haksızlık olduğunu dile getiren Tüketiciyi Koruma Derneği TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, “Hükümetin 2025 yılı için vergi, harç, ceza ve benzeri kamu alacaklarına yüzde 43,93 oranında yeniden değerleme oranı üzerinden zam yapması, toplumun geniş kesimlerinde ciddi bir ekonomik yük oluşturmaktadır. Ancak bu oranın çalışanların maaşlarına, emeklilerin aylıklarına ve asgari ücrete yansıtılmaması büyük bir adaletsizliktir. Devletin kamu alacaklarını yeniden değerleme oranına göre artırırken, çalışanların ve emeklilerin gelirlerini bu oranın altında bırakması, tüketicilerin alım gücünü daha da düşürmektedir. Bu durum, halkın borçlanma oranlarını artırmakta, temel ihtiyaçlara erişimi zorlaştırmakta ve ekonomik eşitsizliği derinleştirmektedir” dedi.
‘ADALET İSTİYORUZ’
Tüm yetkililere seslenen Genel Başkan Koçal, “Vergi ve harçlar gibi devlet gelirlerinde yapılan zamlar, çalışanlar ve emekliler için de aynı oranlarda gelir artışı ile dengelenmelidir. Aksi halde bu, tüketicilere yüklenen bir cezadan farksızdır. Hükümeti, emekli ve çalışan maaşlarında yeniden değerleme oranını dikkate alarak adil bir artış yapmaya çağırıyoruz. TÜKODER olarak, ülkemizde ekonomik adaletin sağlanması için yeniden değerleme oranının sadece kamu alacaklarına değil, çalışanların ve emeklilerin gelirlerine de yansıtılması gerektiğini savunuyoruz. Tüketicilerin enflasyon karşısında korunması ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi, sosyal devlet ilkesinin bir gereğidir. Tüm yetkililere sesleniyoruz: Vergide, maaşta ve emeklilikte adalet istiyoruz!” ifadelerini kullandı.
‘KAMBUR ÜSTÜNE KAMBUR’
Yeni yılın ilk dakikalarında fahiş zam yağmurlarıyla karşılaşacaklarına dikkati çeken 2021 Tüm Emekliler Sendikası Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri İbrahim Yılmaz, “Vergiler, harçlar ve cezalar, yüzde 43,93 oranında artarken, bu zamlardan en çok etkilenen kesimlerin başında emekliler ve dar gelirli vatandaşlar geliyor. Emekli maaşları, yıllardır ciddi bir iyileştirme görmemişken, hükümetin sadece harç ve vergi artışlarına odaklanması, toplumun en savunmasız kesimlerini daha da zor duruma sokmaktadır. Bu alenen kambur üstüne kamburdur. Emeklilerimiz, her yıl artan yaşam maliyetleriyle boğuşuyor. Ancak, maaşlarına yapılacak düzenlemelerle ilgili hiçbir somut adım atılmıyor. Oysa yeni yılın ilk dakikalarında, pasaport harcı, MTV, ehliyet harcı gibi temel ihtiyaçlara yönelik her şeyin astronomik oranlarda artırılması, toplumun tüm kesimlerine büyük bir yük bindirecektir. Bir devletin görevi, halkını daha da zorlaştırmak değil, onlara rahat bir yaşam sunacak politikalar üretmektir. Emeklilerin maaşlarına yapılan zamlar henüz belirsizken, bu kadar yüksek oranlarda vergi ve ceza artışı, vatandaşın alım gücünü iyice eritecektir. Bizler, hem emekliler olarak hem de tüm dar gelirli vatandaşlar olarak, bu zamlara karşı hükümetin acilen bir düzenleme yapmasını talep ediyoruz. Vergilerin, harçların ve cezaların toplumun refahını artıracak şekilde adil ve dengeli olması gerektiğini vurguluyoruz. Ayrıca, emeklilerin yaşam standartlarının iyileştirilmesi için hükümetin derhal somut adımlar atması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz” şeklinde konuştu.
‘GELİR KAPISI MI?’
Yeni yılda vergi, harçlar ve cezalara uygulanacak büyük zamlara tepki gösteren İzmir Fotoğrafçılar Odası Başkanı Murat Yavuz, “Son günlerde Ticaret Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan idari para cezalarındaki büyük artışlar, bizleri derinden endişelendirmiştir. Bir devletin cezaları gelir kapısı olarak görmemesi, aksine bu cezaların sadece caydırıcı bir niteliğe sahip olması gerekir. Biz esnaf olarak her zaman yasalara uyan, müşteri haklarına saygı gösteren bir yaklaşımı benimsedik. Ancak cezaların bu denli yüksek oranlarda artırılması, esnafımızı daha da zor durumda bırakacaktır. Özellikle küçük işletmelerin, büyük ve haksız cezalarla karşı karşıya kalması, ticaretin sağlıklı bir şekilde yürümesini engeller. Devletin amacı, esnafı cezalandırmak değil, kurallara uyanları ödüllendirmek, uyum göstermeyenlere ise makul cezalarla hatırlatmalarda bulunmaktır. Esnafımızın üzerine yük bindirmek, ekonomimizin temel taşı olan küçük işletmelerin ayakta kalabilmesini zorlaştıracaktır. Ayrıca, işini doğru ve dürüst şekilde yapan esnafların da ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yalnızca cezalarla değil, kurallara uyan esnafımıza teşvik ve ödüller sunarak, doğru iş yapmayı özendirici bir sistem oluşturulmalıdır. Çünkü sadece cezalarla değil, ödüllerle de esnafın motive edilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bizim önerimiz, cezaların daha adil, oranların ise esnafımızı boğmayacak şekilde belirlenmesidir. Çünkü cezalar, bir yandan caydırıcı olmalı, diğer yandan esnafımızı destekleyici bir tutum sergilemelidir. Bu konuda ilgili mercilerin daha dikkatli ve esnaf dostu bir yaklaşım sergilemesini bekliyoruz’ dedi.