Nitelikli teknik elemanların aylık geliri, beyaz yaka üst yöneticileri çoktan geride bıraktı. Beyaz yakalı bir müdürün ortalama maaşı 50 bin, ortalama bir genel müdür maaşı 70 bin lira seviyesinde. İnşaatlarda kalıpçılık, demircilik yapanların veya vinç operatörlerinin aylık ortalama maaşları 100 bin lirayı aşmış durumda. Çok sayıda sektör temsilcisi mavi yaka maaşlarının beyaza fark attığını ifade ediyor!
‘SORUN BAĞIRIYOR’
Ege Telgraf Gazetesi muhabiri Nihat AK'ın haberine göre; Nitelikli iş gücü sıkıntısının çekilmez boyutlara taşındığını belirten İzmir İnşaat Malzemeleri İmalatçıları ve Satıcıları Odası Başkanı Cumhur Taşdelen, “Çok sayıda sektörümüzde nitelikli iş gücü eksikliği var. İnşaat sektöründe ise bu dayanılmaz boyutlara ulaştı. Bunu iki sebebi var. Birincisi, deprem bölgesindeki inşaat yapımında yoğun bir iş gücüne ihtiyaç var. Sektörde iyi iş yapanlar o bölgelerde yüksek maaşlara çalışıyor. Bu diğer bölgelerde sıkıntıya yol açtı. İkinci sebebi ise nitelikli iş gücümüz yeterli değil. İşletmelerin talep ettiği bilgi ve beceriye sahip kimse yok. Yenileri de yetişmiyor. Bazıları resmi bazıları da gayri resmi olarak yabancı çalıştırıyor. Şu dönemde Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları işsizlikten kıvranıyor. Yabancılar çalışmak için can atıyor. Sektörlerin üretim müdürleri yabancıların iş kalitesinden memnun değil. İnşaatta demir bağlayan bir yabancıyla iletişim kuramıyorlar. İnşaatlarda kalıpçı çalışanlarla nitelikli bilgi paylaşımları yapamıyorlar. Özellikle göze hitap eden işlerde yabancı işçilerin yaptıkları eksikler direkt fark ediliyor. Yabancı işçilerin bugün görülmeyen demir bağlamadaki, beton atmadaki, kalıp bağlamadaki eksikleri deprem olduğunda ortaya çıkarsa bunun hesabını kim verecek? Korkulu rüya görmektense kendi nitelikli iş gücümüzü kendimizin oluşturması gerekiyor. Eğitim sisteminde eksiklik var ara eleman yetiştirilmesi konusunda. Bunun sebebini ve nasıl giderilmesi gerektiğini de uzmanlar bulacak, iktidar uygulayacak. Sorun bas bas bağırıyor. İnşaat mühendisi asgari ücretle iş bulamıyor. İnşaatların bazı bölümlerinde çalışanların maaşları 100 bin liraya aşmış durumda” dedi.
‘SORUN SİSTEMSEL’
Sistemsel bir sorunun çözüme kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Hürriyetçi Eğitim Sen İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın, “İş aleminin ara elemana ihtiyacı var. Vasıflı işgücüne ihtiyacı var. Öğrencilerin ve ailelerin ilk tercihi fen liseleri, Anadolu liseleri daha sonra mesleki ve teknik liseler geliyor. Son sıralarda tercih edilen meslek lisesi mezunlarından da istenilen düzeyde verim alınamıyor. Öğrenmeye istekli, becerikli gençlerin mesleki ve teknik eğitime yönlendirilmesi gerekiyor. Mesleki ve teknik liselerden mezun olanların kariyer planlamaları da düşünülmelidir. Bu haliyle mesleki ve teknik liselere giden öğrenciler daha yüksek bir kariyer planlaması yapamıyor. Meslek lisesi memleket meselesi deniyor. Ama sorunlar gerçek anlamda çözülemediği için çarpıklıklar yaşanıyor. İş aleninin iş gücüne ihtiyacı var. İki üç üniversite bitirmiş gençlerimiz iş bulamıyor. Bu izah edilemez bir durum. Diplomalı, eğitimli kişiler iş bulamıyor ise bir yerlerde mutlaka bir yanlışlık var. Benim gördüğümü üç eksiğin giderilmesi gerekiyor. Bir mesleki ve teknik eğitime yüksek kabiliyetli gençler yönlendirilmelidir. Mesleki eğitim veren kurumlar güncel piyasanın ihtiyaç duyduğu alanlarda yüksek düzeyde müfredatlar uygulamalıdır. Üç mesleki eğitimden mezun olanlar için daha üst kariyer planlamaları yapabilecekleri eğitimler verilmelidir. Mesleki eğitim gencin daha üst bir eğitim kurumuna gidemeyeceği yolun sonu niteliğinde görülmemelidir veya değerlendirilmemelidir” ifadelerini kullandı.
‘BAŞARI SEVDİĞİMİZ İŞTE’
Erken yaşlarda çocukların mesleki eğilimlerinin belirlenmesi gerektiğine dikkati çeken İzmir Mobilyacılar Odası eğitim danışmanı Zafer Koç, “İleri yaşlarda yapılacak mesleki eğitimlerde zorluklar yaşanıyor. Mesleki ve teknik okullara giden gençlere mesleki tercihleri yeteri kadar sorulmuyor. İlkokul ve ortaokullar seviyesinde çocukların mesleki eğilimleri mesleki merakları tespit edilmelidir. Ağaç yaş iken eğilir. Ama bu ağaç yanlış eğilirse olmaz. Üniversiteler için öğrencileri ve ailelerinin yaptığı bir yanlış tercih onların 1 yılına mal olurken, okudukları yanlış üniversite 4 yıl, uğraştıkları yanlış meslek ise 40 yıllık bir ömre bedel oluyor. Daha küçük yaşlarda çocukların bilgi ve becerileri uzman kişiler tarafından değerlendirilmelidir. Doğru meslekleri tercih etmeleri sağlanmalıdır. Erken yaşlarda başlayacak mesleki kariyerlerde başarıya ulaşmama diye birşey olmaz. Ben ortaokuldan sonra odanın mesleki eğitim merkezinde eğitimime başladım. Dört yıl severek okudum. Okula koşarak gittim. Benden beklenenin çok daha üst düzeyinde bir başarıya ulaştım. Türkiye birincisi oldum. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’den ödül aldım. Bu kapsamda kendimi geliştirmem için Almanya’ya gönderildim. Bugün İzmir Mobilyacılar Odası eğitim danışmanıyım. Ben sevdiğim işi yaptığım için başarıya ulaştım. Çocuk yaşlardayken insanımızı sevecekleri işe yönlendirelim, sabırlı olalım, uluslararası standartların üzerinde eğitimler verelim. Yüksek nitelikli iş gücüne sahip olalım” diye konuştu.
