Politika

Kadınların siyasetteki cam tavanları kırılsın!

Yerel yönetimlerdeki kadın sayısı açısından ilk yüzyılı kötü bir karneyle kapatmak üzere olan Türkiye için 31 Mart 2024’ün bir milat olması isteniyor

Abone Ol

Bazı Avrupalı ülkelerden önce Türk kadınına seçilme hakkı tanınmasının üzerinden 94 yıl geçti. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde alınan karar bir türlü yeteri kadar uygulamaya geçmedi. İlk yüzyılı kırıklarla dolu olan siyaset karnesinin yeni yüzyıla temiz bir sayfayla girmesi isteniyor. Yerel yönetimlerde görev yapmış kadın siyasetçiler aday belirleyicilerine önemli mesajlar veriyor.   

PARTİLERİN KARNESİ KÖTÜ

Ege Telgraf Gazetesi muhabiri Nihat AK'ın haberine göre:  Gerçekleşen seçimlerde kadınların neredeyse yok sayıldığını dile getiren İzmir Belediye Başkanları Birliği Başkanı Nurgül Uçar Aktuğ, “Bizim kadınımızın ilk kez yerel yönetimlerde görev almasından bu yana yani 94 yılda, İzmir’de bu dönem görev yapan kadın belediye başkanları da dahil olmak üzere toplam 13 başkan görev yapmış oldu. Bu Türkiye’nin batıya açılan kapısı ülkenin üçüncü büyük kenti, çağdaş, demokrat, laik, cumhuriyetçi bir İzmir’e yakışmıyor. Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet değerlerini bu şekilde doğru anlaşıldığını söylemek mümkün mü? Bir ülkenin bir şehrin yarısı kadın, bir kentin yarısından fazlası kadın ama seçilme noktasında kadınların adı yok. Türkiye’de son 94 yılda 19 yerel seçim yapıldı. Sadece 150 kadın belediye başkanı seçildi. Buna karşın 32 bin erkek belediye başkanı seçildi. Bu A partisinin B partisinin değil hepimizin utanç tablosu. İçimizi acıtabilir, canımızı sıkabilir. Ama yüzleşirsek en azından bu yüzyıldan ikinci yüzyıla girerken şu ana kadar geçmişte yapılan ihmalleri kapatınız. Bir temiz Sayfa açar. Ben onu bekliyorum. Yapılacak yerel seçimler partilerin genel başkanları ve karar verici organları için bir fırsattır. Yeni dönem karnenin iyileştirmesi için bir fırsattır. Herkes için. Çünkü kalemler erkek ismini yazarken siyasi partiler yasası hiç sorun olmuyor ama o kalem kadın ismini yazmak istediği zaman siyasi partiler yasasında değişiklik olması gerekiyor. Ben itiraz ediyorum. Hayır. O kalem bu kez bize, kadınlara haklarını vermek zorunda. Bütün siyasi partiler için söylüyorum. Biz aza razı değiliz. Doksan dört yılın ihmalini lütfen rica ediyorum kapatınız. ‘Kapatmazsanız biz kapatırız’ diyorum. Çok iddialıyım” ifadelerini kullandı.

ATATÜRK'Ü ANLAMIYORLAR

Atatürk’ün kadınlara tanıdığı seçilme hakkının erkek hegemonyasına takıldığını belirten Karşıyaka Belediyesi eski Başkanlarından Şebnem Tabak da, “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” Sözlerinin sahibi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, tüm dünyaya örnek olacak adımlarla kadına yeni bir bakış açısı kazandırdı. Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren kadınların siyasal yaşama katılmaları yönünde bir dizi değişiklik yapıldı. 1930 yılından itibaren önce belediye seçimlerine katılma, daha sonra köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların, milletvekili seçme ve seçilme hakkı, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı. Anadolu kadını, seçme ve seçilme hakkını İsviçreli kadınlardan 36, Fransız hemcinslerinden 11, Belçikalılardan ise 14 yıl önce elde etti. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk kadınına tanınan seçme ve seçilme hakkı erkek hegemonyası nedeniyle aradan geçen süreçte kullandırılmamıştır. Her seçim öncesinde hem seçmen hem de parti düzeyinde kadınların siyasette temsilinin önemsendiği, kadınları buna istekli olduğu, değişimin de kadınların siyasete katılımıyla olacağı değerlendirmeleri yapılıyor. Toplumun bakışı bu düzeydeyken kadınların siyasetteki temsiline baktığımızda parlak olmayan bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Biz bu toprakların gelişmesinde kadının emeğinin, kadının alın ve akıl terinin büyük katkısının olduğunu biliyoruz. Bu güzel toprakların bugünlere gelmesinde, kadınların gücünü her an hissediyoruz. İşletmelerdeki, kamu kurumlarındaki, sanatta ve spordaki kadın başarısı ortada. Bugün direkt belediye başkanlığı görevini verdiğimizde büyük başarılara imza atacak liyakatli çok sayıda kadınımız var. Tüm partilerin yapılacak yerel seçimlerde Atatürk'ü iyi anladıklarını ortaya koyacakları kadınlara seçilme hakkını kullandırmalarını tavsiye ediyorum. Değişim söylemiyle seçilen CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kadınlara seçilme hakkı tanınması açısından bu seçim ilk sınavı olacak” dedi.  

ŞAPKALARI ÖNLERİNE KOYSUNLAR

Önceki dönem belediye meclis üyelerinden Hacer Eriş ise, “İkinci yüzyıla giren ülkemizin ilk yüz yılında yerel yönetimlerde görev yapan kadın sayısının çok çok yetersiz olduğunu görüyoruz. Maalesef Türkiye demokrasisine yakışmayan bir istatistikle karşı karşıyayız. Bugüne kadar bizi mutlu eden kadınların seçilme hakkının verilmesine yönelik söylemlerin eyleme dönüşmediğini görüyoruz. Söylemler çok eylem yok. Seçim kampanyalarında kadınlarımız ön saflarda. Sandığa geldiğimizde Türkiye’nin yarısı eksik. Gerek belediye başkanlıkları gerekse belediye meclis üyeliklerinde artık şapkayı öne koyup düşünme sırası adaylığı belirleyecek olanlarda. Ülkemizde yaşamın her alanında görev üstlenerek sorumluluklarını başarıyla sürdüren kadınlarımızla gurur duyuyoruz. Kadınların sosyal hayattaki ve siyasetteki varlığını cesaretlendiren, gençlerin önünü açan siyasetçilere ihtiyacımız var. Az gelirle evini çekip çeviren kadınlarımızın hakkıdır seçilmek. Kentlerin değişimi, gelişimi ve güzelleşmesi için kadın ellerinin değmesi lazım. Kadın eli değen belediyede işler doğru yürür. Matematik doğru işler. Toplum için, halk için hizmet üretilir. Farklı nedenlerle değil liyakatli oldukları içi kadınlarımız seçilebilecek yerlerde, seçilebilecek sıralardan aday gösterilmelidir” diye konuştu.