Dünya

İran-İsrail arasında gerilim tırmandı| Savaş nükleer boyutunda büyüyecek mi?

İran ile İsrail arasındaki ipler her geçen gün daha da geriliyor. Bu durum karşısında her iki ülkenin nasıl bir tutum sergileyeceği ve en önemlisi nükleer silah kullanıp kullanmayacakları merak konusu.

Abone Ol

İran, Nisan ayında İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği saldırılarla dikkatleri üzerine çekti. O dönemde İran'ın saldırı biçimi, adeta bir uyarı niteliğindeydi ve İsrail ile Amerikan savunma sistemleri bu saldırıyı bertaraf etmeyi başardı. Ancak, bu sefer İran'ın tutumu daha farklı görünüyor. Bu kez İranlılar, gerçekten zarar vermek istediklerine dair güçlü sinyaller gönderiyor. İran Devrim Muhafızları Ordusu, Hamas ve Hizbullah liderlerinin öldürülmesine misilleme olarak saldırılar düzenlediklerini belirtiyor ve İsrail’in bir karşılık vermesi durumunda kendilerinin de buna yanıt vereceklerini açıkça ifade ediyor.

İsrail'in Misillemesi Daha Sert Olabilir

Geçtiğimiz saldırılar sırasında, ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya büyük bir tepki göstermemesi için telkinde bulunmuş ve İsrail, bu telkinleri dikkate almıştı. Ancak bu kez İsrail'de ruh hali oldukça farklı. Eski Başbakan Naftali Bennett’in sert bir dil kullanarak yaptığı açıklamalar, İsrail’in bu defa çok daha kararlı bir şekilde hareket edebileceğinin sinyallerini veriyor. Bennett, Ortadoğu’da 50 yıldır görülmemiş bir fırsatla karşı karşıya olduklarını belirterek, İsrail'in İran’ın nükleer tesislerine yönelik harekete geçmesi gerektiğini ve bu rejimi ölümcül bir şekilde çökertmesi gerektiğini savundu. Her ne kadar Bennett şu an başbakan olmasa da, bu açıklamalar ülkedeki genel ruh halini yansıtıyor.

İsrail'den İran'a Olası Askeri Müdahale

İsrail'in İran’a yönelik bir saldırı düzenleme olasılığı artık daha fazla konuşuluyor. İran'ın nükleer tesisleri, petrokimya tesisleri ve ekonomisini hedef alabilecek geniş çaplı bir saldırı, bölgede yeni bir savaşın fitilini ateşleyebilir. İran, Hizbullah aracılığıyla Lübnan’da uzun süredir bir savunma hattı oluşturmuş durumda ve bu hattın, İran’a yönelik bir saldırı durumunda kullanılabileceği biliniyor. Ancak son haftalarda İsrail, Hizbullah'a yönelik başarılı operasyonlar düzenledi ve örgüte ait silahların önemli bir kısmını imha etti. Bu durum, İsrail'in elini güçlendirirken, İran'ın caydırıcılığını zayıflattı.

ABD'nin Rolü ve Bölgedeki İstikrarsızlık

ABD, İran'a karşı İsrail'in yanında durduğunu bir kez daha net bir şekilde gösteriyor. Başkan Biden, Akdeniz’e ikinci bir uçak gemisi muharebe grubu göndererek İran’a güçlü bir mesaj verdi: "İsrail’i vurursanız ABD'yi de vurmuş olursunuz." Bu durum, bölgedeki gerilimi daha da artırıyor ve olası bir savaşın bölge geneline yayılma tehlikesini doğuruyor. Diplomasinin giderek daha az bir seçenek olarak görüldüğü bu süreçte, askeri müdahale olasılığı her geçen gün daha da güçleniyor.

Ortadoğu'da Yeni Bir Savaş Kapıda mı?

İsrail ile İran arasındaki bu gerilim, yalnızca iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi etkileyebilecek bir savaşın habercisi olabilir. Hem İsrail’in hem de İran’ın bölgede daha agresif bir tutum sergilemesi, Ortadoğu’da dengeleri alt üst edebilir. Uluslararası toplum ise şu an için bu gerginliği yatıştıracak diplomatik bir çözümden oldukça uzak görünüyor.

Bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde bölgedeki istikrarın daha da bozulabileceği ve diplomatik çözüm arayışlarının yerini askeri çatışmalara bırakabileceği yönündeki endişeleri artırıyor.