Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı'nın yayımladığı "Ayın Tarihi" dergisinin ağustos sayısında, "Türkiye Yapay Zeka Çağına Hazır" başlıklı bir başyazı kaleme aldı. Altun, yazısında yapay zekanın medya ve iletişim dünyasındaki dönüştürücü etkilerine dikkat çekerek, Türkiye'nin bu yeni teknolojilere hazır olduğunu vurguladı.
Altun, 21. yüzyılın hızla gelişen teknolojik dönüşümünün medya ve iletişim dünyasını köklü bir şekilde yeniden şekillendirdiğini belirtti. Dijital çağın getirdiği yeniliklerin medya yapısında ve işleyişinde radikal değişiklikler yarattığını ifade etti. Bu dönüşümün önemli bileşenlerinden birinin yapay zeka gelişmesi olduğunu vurgulayan Altun, yapay zekanın bilgiye erişimden içerik üretimine kadar geniş bir yelpazede rol oynadığını belirtti.
Günümüzde yapay zekanın, haberlerin otomatikleştirilmesi, içeriklerin kişiselleştirilmesi ve hedef kitlelere yönelik reklamların belirlenmesi gibi birçok alanda kullanıldığını ifade eden Altun, bu teknolojinin iş süreçlerini kolaylaştırmanın ötesinde toplumsal etkiler yarattığını da vurguladı. Özellikle medyanın toplumsal rolü göz önünde bulundurulduğunda, yapay zekanın medya sektöründe etik bir çerçevede yönetilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Altun, yapay zekanın bilgi doğruluğu ve güvenilirliği konusundaki en büyük sorunlardan birini oluşturduğunu belirtti. Algoritmaların insan müdahalesi olmaksızın içerik üretebildiğini ve bu içeriklerin hızla geniş kitlelere ulaşabildiğini ifade eden Altun, bu durumun yanlış bilgi ve dezenformasyonun yayılmasını kolaylaştırabileceğine dikkat çekti. Yapay zekanın etik ilkeler doğrultusunda geliştirilmesi ve kullanılmasının, bu sorunları önlemede kritik bir rol oynadığını belirtti.
Yapay zekanın, yanlış bilgileri tespit etme ve yayılmasını önleme konusunda etkili olabileceğini ve yapay zeka destekli içerik doğrulama sistemlerinin dijital medya ortamının temizlenmesine katkı sağlayabileceğini vurgulayan Altun, bu teknolojilerin nasıl çalıştığının ve nasıl denetlendiğinin önem arz ettiğini belirtti. Yapay zekanın hem yanlış bilginin yayılmasında olumsuz bir rol oynayabileceğini hem de etkili bir savunma mekanizması olarak kullanılabileceğini ifade etti.
Altun, yapay zeka teknolojilerinin medya üzerindeki etkisinin yalnızca içerik üretimi ve yayılımıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda kimin sesinin daha çok duyulduğunu ve hangi içeriklerin ön plana çıkarıldığını da belirlediğini söyledi. Medyanın toplumu bilgilendirme ve kamuoyu oluşturma işlevinin demokrasi için vazgeçilmez olduğunu belirten Altun, yapay zeka teknolojilerinin medya alanında toplumsal adalet ve şeffaflık ilkelerine uygun olarak yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Algoritmaların tarafsızlığı, şeffaflığı ve hesap verebilirliğinin medya etiği açısından temel gereklilikler olduğunu ifade etti.
Altun, yapay zekanın sosyal ve kültürel boyutlarda da etkiler yarattığını ve bu etkilerin göz ardı edilmesinin büyük bir hata olacağını belirtti. Türkiye'nin, yapay zeka çalışmalarında toplumsal faydayı gözeten insan odaklı bir perspektifi benimsediğini vurgulayan Altun, ülkenin uluslararası alanda medya ve iletişim stratejilerini belirlerken yapay zekanın sunduğu fırsatları dikkatle kullanacağını ifade etti. Yapay zekanın ülkenin temel değerlerinden ödün vermeden uygulanması gerektiğini belirten Altun, Türkiye'nin dijital platformlarda doğru bir şekilde temsil edilmesinin uluslararası kamuoyunun güvenilir bilgiye ulaşmasını sağlayacağını söyledi.
Yapay zekanın radikal değişimler tetikleyen potansiyelinin açık olduğunu dile getiren Altun, teknolojinin sunduğu fırsatların toplumsal sorumluluklar göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin, yapay zeka gelişmelerini etik ilkelerden taviz vermeden uygulamaya kararlı olduğunu ve hem ulusal hem de uluslararası arenada sorumlu bir duruş sergilemeye devam edeceğini ifade etti.
Ağustos sayısındaki yazıya, İletişim Başkanlığı'nın web sitesinden ulaşılabiliyor.
