Nihat AK/EGE TELGRAF- İzmir'de yağmur suyu hasadı ve sürdürülebilir su yönetimi giderek önem kazanıyor. İzmir'de hızla artan nüfus ve yapılaşma, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini zorlaştırıyor. Uzmanlar, altyapı eksikliklerinin çözülmesi gerektiğini belirterek, yağmur suyu hasadı projelerinin hayata geçirilmesinin önemine dikkati çekiyor. Yerel yönetimlerin bu alanda uzun vadeli planlar yapması, İzmir gibi büyük şehirler için kritik önem taşıyor.

‘SÜRDÜRÜLEBİLİR SU’

Metropollerde su yapısının korunması ve sürdürülebilir su yönetiminin giderek daha da önemli hale geldiğini vurgulayan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, “Hızla büyüyen İzmir, hem altyapı açısından hem de yapılaşma açısından büyük bir baskı altında. Kentin artan nüfusu ve genişleyen yapılaşma alanları, su yapısının korunmasını daha da zorlaştırıyor. Yaklaşık beş milyonluk bir nüfusa sahip kentin merkezi oldukça yoğun. Yeni yerleşim alanlarının oluşması ve sadece yapılaşma değil, aynı zamanda altyapı ve ulaşımın da yapılara ulaştırılması anlamına geliyor. Bu büyüme ve dağılım, yağmur sularının doğru şekilde devamlılığını ve suyun boşa gitmeden birikmesini zorlaştırıyor. Özellikle İzmir gibi su kaynakları açısından sınırlı büyük şehirlerde, yağmur suyunun taşınması büyük önem taşıyor” dedi.

Emeklilere banka promosyonlarında büyük fırsat! Hangi banka, ne kadar promosyon veriyor? Emeklilere banka promosyonlarında büyük fırsat! Hangi banka, ne kadar promosyon veriyor?

‘KAMUSAL HİZMET’

Yağmur hasadı projelerinin uzun vadeli olduğunu vurgulayan Başkan Ayatar, “İzmir’deki yerel yönetimlerden bu konuya önem verenleri görebiliyorum. Pis su ile yağmur suyu kanallarını ayıran projelerini hayata geçirmeye çalışan kurumlar var. İlk adım olarak, yerel yönetimlerin liderliğinde belediyeler tarafından şehir içinde entegre edilecek merkezi yağmur suyu toplama sistemleri kurulmalıdır. Bu sistemler, yerel yönetimlerin uzun vadeli su yönetim planlarının bir parçası olmalıdır” diye konuştu. 

‘ELDEN GEÇMELİ’

Yağmur suyunun, sulama, ev kullanımı ve yeraltı suyunun yeniden doldurulması gibi çeşitli amaçlar için kullanılabilecek değerli bir kaynak olduğuna dikkati çeken akademisyen İlker Kahraman, “Şehir'deki yağmur suyunun etkin bir şekilde yayılması, gidişatı ve yeniden kullanılması için gerekli altyapının oluşturulması kritik önem taşır. Yeni binalarda ve donanım projelerinde çatılara yağmur suyu toplama verilerinin entegre edilmesi, yağmur sularının doğrudan kanalizasyona gitmesini engelleyerek suyun yeniden kullanımına olanak tanır. Yağmur suyu hasadı, kuraklık riski yaşayan ve yapılaşması yüksek kentler için önemli bir tasarruf yöntemi olarak öne çıkıyor. 23 Ocak 2021 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik ile 2 bin metrekare ve üzeri yapılar için yağmur suyu hasadı zorunlu hale getirildi. Yağmur sularının hızla kanallara veya derelere ulaşamayacağı zeminler oluşturmalıdır. Zeminler ve asfaltlar suyu filitreleyebilecek malzemelerden tercih edilmelidir. Kent içinde daha fazla yeşil alan, yağmur bahçeleri ve su koruyucu bitkilerle donatılmış alanlarda suyun doğal olarak emilmesini sağlamalıyız. İzmir Büyükşehir Belediyesi içinde yapılan tüm projelerde yağmur suyu rögarları ve pis su rögarları ayrıdır. Amaç binalardan gelen yağmur suyunu toplamamaktır. Ancak şehirdeki tüm altyapı şu anda uygun olmadığından ne yazık ki yağmur suları kanalizasyon suları ile toplanıp arıtmaya gönderilmektedir. Arıtma yükünü çok artıran bu sistemin çözümü Büyük Kanal Projesi’nin elden geçerek yağmur sularının ayrı şekilde toplanmasını sağlamaktır” ifadelerini kullandı. 

‘YAĞMUR HASADI!’

Yağmur hasadının biraz ütopik olduğunu dile geteren İzmir iş dünyasının tanıdığı müteahhitlerden İslam Yıldırım, “Çarpık kentleşme şehrimizde geçmişten günümüze gelen bir sorun. Çarpık kentleşmenin yarattığı sorunları çözmek için, depreme dayanıklı yapı oluşturmak ve altyapıyı modernize etmek en önemli görünürlüklerdir. Bu sorunlar çözüldükten sonra, yağmur suyu hasadı gibi sürdürülebilir projelere yönelmek, daha analitik ve uygulanabilir hale gelir. Hayati önem taşıyan sorunları çözmeden yağmur hasadını ele almak ütopik olur” diye konuştu.

‘ÇEYREK ASIR’

İzmir İnşaat Malzeme Üreticileri ve Satıcıları Odası Başkanı Cumhur Taşdelen,  Türkiye'nin yağmur suyu toplama ve geri dönüştürme teknolojileri konusunda gelişmiş ülkelere kıyasla geri kaldığı, bu uygulamaların yaygınlaşmasının da zaman alacağı görüşünü taşıyor. Başkan Taşdelen, “Gelişmiş ülkelerde yağmur suyu toplama ve geri dönüşüm sistemleri uzun süredir uygulanmakta ve gerekli altyapı oluşturulmuştur. Türkiye’de ise bu alandaki yatırımlar henüz yaygın değil. Türkiye’de su kaynaklarının verimli kullanımı konusunda toplumsal bilinçlenme yeni yeni oluşmaya başlıyor. Türkiye'de su kaynaklarının giderek azalması, 25-30 yıl içinde bu tür teknolojilere yönelmenin kaçınılmaz olacağını gösteriyor" dedi.

Kaynak: EGE TELGRAF