Nihat AK/EGE TELGRAF- Yüksek sıcak havanın etkisiyle yaz aylarında görülen besin zehirlenmelerinde ciddi bir artış yaşanıyor. Küresel ölçekte her yıl 600 milyon kişi besin zehirlenmesine maruz kalıyor. Uzmanlar, insan organizmasına besinler aracılığıyla taşınan bakteri, virüs, parazit, toksin ve kimyasal maddeler konusunda son derece dikkatli olunması gerektiği uyarısını yapıyor.
SICAKLIK ETKİSİ
Sıcak havada tüketilecek gıdalara dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Toprak, “Mevsim normallerinin çok üzerinde, sıcak bir dönemden geçiyoruz. Sıcak bir ortamda yemek yenildiyse bakteriler daha çok ürediğinden zehirlenme riski daha da artabiliyor. Bu günlerde sıcakların da etkili olduğu gıda zehirlenmeleri artış gösterdi. Gıda zehirlenmelerinde en yaygın gördüğümüz belirtiler, mide ve bağırsak enfeksiyonundan kaynaklanan bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishaldir. Farklı durumlarda ateş ve üşüme, kanlı dışkılama, susuz kalma, kas ağrıları, halsizlik ve bitkinlik de sayılabilir. Zehirlenme yaşayan kişinin kısa zamanda sağlık kurumuna götürülmesi gerekir” dedi.
RİSKİN KAYNAĞI
Alım gücü düşük halkın gıda zehirlenmesi konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Başkan Toprak, “Özellikle alım gücü düşük kesime yönelik neredeyse hammadde fiyatına satılan ve merdiven altı veya kayıt dışı şekilde uygun olmayan koşullarda üretilen gıda maddeleri halk sağlığı açısından risk teşkil ediyor. Bu tür ürünler sokakta, kontrolsüz ortamlarda dökme veya ambalajsız şekilde satılabilmekte ve tüketicilere ulaşabilmekte. Bu ürünlere itibar edilmemeli, satın alınmamalı ve tüketilmemeli. Satın alınan gıdaların etiketlerinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nca verilen kayıt veya onay numarasının olup olmadığının kontrol edilmesi ile son tüketim tarihi/tavsiye edilen tüketim tarihi, üretici firmanın adı ve adresi, içerik ve alerjen bilgilerinin incelenmesi büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Tüm kesimlerin gıda güvenliği açısından sorumluluk hissetmesinin yararlı olacağını belirten Başkan Toprak, “Halk sağlığı açısından olumsuzlukların yaşanmaması için başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere, üretici ve tüketicilere önemli görevler düşüyor. Güvenli gıda tüketimi için her tüketici aynı zamanda bir denetçidir. Tüketiciler, gıda ile ilgili her türlü ihbar ve şikâyetlerini Alo 174 Gıda Hattı’nı arayarak yapabilir. Tarım ve Orman Bakanlığı, gelen ihbarlar neticesinde gerçekleştirdiği denetimlerin sonuçlarından başvuru sahiplerini bilgilendirmekte” şeklinde konuştu.
NELER YAPILABİLİR?
İnsan bedenine giren yüzlerce gıdanın farklı özelliklere sahip olduğunu söyleyen Toprak, gıda zehirlenmesi yaşanmaması için nelere dikkat edilmesi gerektiğini şu maddelerle dile getirdi; “Ürünlerin etiketinde işletme kayıt/onay numarası olmasına mutlaka dikkat edilmeli, yoksa Alo 174’e ihbar edilmelidir. Ürünlerin son tüketim tarihi/tavsiye edilen tüketim tarihi mutlaka kontrol edilmelidir. Ambalajı bozulmuş, delinmiş, deforme olmuş ürünler alınmamalıdır. Konservelerde bombaj yapmış, hasar görmüş, paslanmış veya çentikli olanlar satın alınmamalıdır. Konservelerdeki bu görünümün, gıda zehirlenmesine yol açan bakteriler için uyarı işareti olduğu unutulmamalıdır. Tahıl, kuru baklagiller, şeker gibi kuru gıdalar karanlık, kuru ve serin ortamda saklanmalıdır. Meyve ve sebzeler akan su altında iyice yıkanmalıdır. Çiğ et, tavuk, balık ve yumurtaya dokunduktan sonra eller yıkanmalıdır. Yumurta yıkanmadan dolaba konmalı ve kullanmadan hemen önce yıkanmalıdır. Kırık, çatlak ve kirli yumurtalar satın alınmamalıdır. Kaynağı bilinmeyen, denetimsiz, kayıt dışı satılan sokak sütleri satın alınmamalıdır. Pastörize veya sterilize süt ya da paketli çiğ süt tercih edilmelidir. Sabah erken saatlerde dükkanlar açılmadan kapı önüne hem de yerle temas edecek şekilde bırakılan ve dükkan açılana kadar saatlerce bekleyen ürünleri ne yazık ki sıkça görmekteyiz. Süt ve ürünleri ile et ve ürünlerinin dağıtımında ve depolanmasında soğuk zincir kesinlikle kırılmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.