Avrupa Kanser Dergisi'nde yayımlanan yeni bir araştırma, hava kirliliğinin meme kanseri vakalarında belirgin bir artışa yol açabileceğini ortaya koydu. Çalışmaya göre, PM2,5 konsantrasyonlarındaki her metreküpte 10 mikrogram artış, meme kanserine yakalanma riskini %28 oranında artırıyor. Uzmanlar, hava kirliliğinin azaltılmasının bu ve diğer kanser türlerinin önlenmesi açısından kritik bir halk sağlığı önceliği olduğunu vurguluyor.
Dünya genelinde her yıl Ekim ayı, Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor. Bu yılki teması ise "Hiç kimse meme kanseriyle tek başına yüzleşmemeli" olarak belirlendi. Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı Kanser Araştırma Ajansı (IARC) verilerine göre, 2022 yılında yaklaşık 20 milyon kanser vakası tespit edilirken, bu vakaların %11,6’sı meme kanseri olarak kaydedildi.
Çalışmada, 1990-2011 yılları arasında meme kanserine yakalanan 2.491 kadın ile kanser teşhisi almayan 2.984 kadının yaşam koşulları karşılaştırıldı. Elde edilen bulgular, konut ve iş yerlerinde maruz kalınan hava kirliliğinin meme kanseri riskini artırdığını gösterdi.
Memorial Antalya Hastaneler Grubu Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, hava kirliliğine neden olan etkenlerin çoğunun insan faaliyetlerinden kaynaklandığını belirtti. Özdoğan, "Fabrikalardan enerji santrallerine kadar birçok sektörde büyük miktarda kirletici madde üretiliyor. Bu durum, havanın kalitesini olumsuz yönde etkiliyor ve insan sağlığını tehlikeye atıyor" dedi.
Hava kirliliğinin, astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarının yanı sıra kanser riskini de artırdığına dikkat çeken Özdoğan, PM2,5 ve PM10 gibi ince partiküllerin vücutta iltihaplanma ve DNA hasarına yol açabileceğini ifade etti. Araştırmalar, bu kirleticilere maruz kalan kadınların meme kanseri riskinin arttığını ortaya koydu.