Nihat AK/EGE TELGRAF- Vatandaşların kimi gece, kimi gündüz, bazıları planlı bazıları acil olarak devlet hastanelerine gidiyor. Terliğinden tostuna, birçok ürünü hastane kantinlerinden alan yurttaşlar yüksek fiyatlardan şikayetçi. Alım gücü düşük vatandaşların tepkiyle karşıladığı fiyatlar için hastane kantini esnafı, daha düşük fiyatlar için çözümün kendilerinde değil iktidarda olduğunu dile getiriyor. Yurttaşla hastane arasında kalmaktan yorulduklarını vurgulayan kantinciler, sorunlarına çözüm bulunması için Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’dan randevu talep ediyor. 

SÜRDÜRÜLEBİLİR HİZMET İÇİN

Yaklaşık yarım asırdır aynı işi yaptığını belirten Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi kantincisi Mukadder Araç, “Hastane kantincisi olmak veya hastane kantininde çalışmak diğer mesleklerle karşılaştırılamaz. Hasta psikolojisiyle kuruma gelen vatandaşlarımız zaten dertli. Derdine derman arama sürecinde temel ihtiyaçlarını kantinden karşılamaya geliyor. Biz kendi dertlerimizi bir tarafa bırakıp onların taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. Tamamını karşılasak bile zaman zaman hastalığın verdiği atmosferle tepkiyle karşılaşabiliyoruz. Yılların verdiği mesleki deneyimle anlayışla karşılıyor tebessümümüzden taviz vermiyoruz. Hastane kantin ihaleleri kısa zaman aralıklarıyla yapıldığı için işimizi kaybetme tedirginliği yaşıyoruz. Tecrübeli kantinci ve kantin çalışanlarının sürdürülebilir hizmet vermeleri açısından kiralama süresinin arttırılmasını arzu ediyoruz” dedi. 

HİJYENİK GIDA DENETİMİ

On beş yıldır aynı sektörde işletmeci olan Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi kantincisi Mehmet Görgün ise, “Yurttaş sağlık sorununa çare bulmak için yayan yepildek hastaneye geliyor. İnsani birçok ihtiyacı oluyor. Zaman zaman vatandaşın parası çıkışmasa dahi onların talebini karşılıyoruz. Bizim görev alanımıza hijyenik gıda şartlarına uymayan seyyarlardan giren ürünler oluyor. Birisinin midesi bozulsa, gıda zehirlenmesi geçirse ilk soracakları yer biz oluyoruz. Kantinini yıllık 2 milyon 100 bin liraya kiraya vermesini bilen hastane yönetiminin seyyarlara karşı önlem almasını da bilmelidir” ifadelerini kullandı. 

ENFLASYON GÜNCELLEMESİ

Vatandaşa en hesaplı ürün vermek için kılı kırk yardıklarını belirten Bornova Türkan Özilhan Devlet Hastanesi kantincisi Serdar Görgün de, “Yüksek enflasyon her vatandaşın derdi. Çarşıdaki pazardaki, bakkaldaki marketteki zamma sessiz kalan vatandaş hastane kantinine geldiğinde sesini yükseltiyor. Kırmızı ışıktaki işportacıda 10 lira olan 0,5 LT’lik su bizde 13 lira. Küçük çay 15, dublesi 20 lira. 125 gram ekmeğe 40 gram dönerli 20 gram garnitürlü tostu 100 liraya veriyorum. Et dürümü 100 liraya tavuk dürümü 90 liraya satıyorum. Bizim kiramız yıllık 2 milyon lira. Her yıl kiram senelik enflasyon oranında yükseliyor. Yüzde 65 oranında kiraya zam olursa, satışını yaptığımız gıda ürünlerine piyasa şartlarına göre yüzde yüzün üzerinde zam gelirse bizlerde mecburen fiyatlarımızda güncelleme yapmak durumundayız” dedi.   

Kiralarına gelen ciddi oranlardaki zamların mecburen ürünlere yansıtıldığını belirten Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi kantincisi Eşref Cam da, “Bu yılki senelik kiram 3 milyon 600 bin lira. Yüzde 65 zamla 6 milyon lira yıllık kirası olan kantinci var. Bizler 365 gün 7/24 çalışan işletmeler değiliz. Aynı hastanenin poliklinik kantinini ayrı ihaleye çıkıyorlar. Acil kantinini ayrı ihaleye çıkıyorlar. Aynı kurum almış olsa sürümden kazanır. Vatandaş da esnaf da kazanır. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek görevi devraldığında TÜİK verilerine göre enflasyon yüzde 39,59’du, ‘düşecek düşecek’ dedi yüzde 75’i geçti. Bakan Şimşek enflasyon hedefini tutturabilirse yıllık kiralamaya yüzde 40 oranında zam gelecek. Tutturamazsa Allah kerim yüzde 70’lere kadar ucu açık olacak. Enflasyonu önlemek istiyorlarsa bizim kira fiyatlarımıza da vicdani bir oran getirsinler. Her yükselen kirayı karşılamak için vatandaşa yükleniyoruz. Dar gelirlinin daha fazla yüklenecek hali kalmadı” diye konuştu. 

FİZİKEN AÇIK FİİLEN KAPALI

Fiziken açık fiilen kapalı olan hastane kantinlerinde esnafın can çekiştiğini belirten Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi kantincisi Barış Erdoğan ise, “Şehir hastanesinin açılması nedeniyle bazı devlet hastaneleri fiziken açık ama fiilen kapalı. Orada kantinci olan esnaf büyük mağduriyet yaşıyor. Müşterisi kalmamış ama kendisinden kira isteniyor. ‘Kapattım, kapatıyorum’ diyene ‘kapatamazsın sözleşmen var’ deniyor. Bozyaka’daki hastanenin akıbeti belli değil. Birkaç aylığına astronomik fiyatlardan kiraya verilmeye çalışılıyor. Bürokratlara derdimizi biz mi anlatamıyoruz onlar mı anlamak istemiyor anlaşılır gibi değil” şeklinde konuştu. 
Sağlık sisteminin önemli bir bileşeni olarak daha hesaplı fiyatlara daha yüksek kalitede hizmet vermek istediklerini belirten İzmir Büfeciler ve Kantinciler Odası Başkanı Selahattin Arslan, “Son yıllarda ciddi anlamda enflasyon yükseldi. İğneden ipliğe her şeye zam geldi. Dar gelirlinin alım gücü eridi. Bizler amatör ruhla hastane kantinlerinde hizmet veren esnafız. Vatandaşın yüksek fiyat tepkisine karşın yaptığımız bir araştırma yaptık. Muhteşem deniz manzarası, yemyeşil ambiyansı, sıcacık ortamıyla büyükşehir belediyesinin uyguladığı İzmir'in simge mekanı Yasemin Cafe fiyatlarından yaklaşık olarak yüzde 30 oranında daha düşük fiyatla satış yapıyoruz. Daha hesaplı fiyatlardan hasta ve hasta yakınlarına hizmet vermek istiyoruz. Ama gözü döner sermayeden başka bir şey görmeyen hastane bürokratlarına maalesef bir şey anlatamıyoruz. Kantincilerimizin de hizmet verdiğimiz vatandaşımızın da derdi her geçen gün derinleşiyor. AK Parti İzmir milletvekilleri, il başkanı bize yardımcı olsun. Ne olur Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile bir araya gelip esnafın derdini bir anlatalım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hastane kantinlerinin içler acısı halini bir bilse bürokratlarına bir dakika bile beklemeden talimat verir” dedi. 

Kaynak: EGE TELGRAF