Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- Güzelbahçe Belediyesi’nde üç dönem başkanlık yapmış önceki dönem belediye başkanı Mustafa İnce, EGE TELGRAF TV’de yayınlanan Geçmişin İzleri programının konuğu oldu. Ege Telgraf Genel Yayın Yönetmeni Aylin Suphandağlı, gazeteci Cihad Taysi ve program yapımcısı Erhan Ayhan Önel’in sorularını yanıtlayan İnce, kent ve siyaset gündemini yorumlayarak dikkatleri çekecek açıklamalar yaptı.
“15 yıl doğduğum ve doyduğum kentte belediye başkanlığı yapmak Cumhuriyet Halk Partimin verdiği şans ve halkımın desteği ile benim için büyük bir onur” sözleriyle açıklamalarına başlayan İnce, “Kolay mı oldu, hayır, hep zorluklarla karşılaştık. 2009 Güzelbahçe için cehennemdi, çok kötüydü. Hala daha Türkiye bu sorunu yaşıyor. İktidar ve adalet sistemi o gün bir başka cereyana gelmişti. Mevcut belediye başkanını, bazı personelleri, memurları, belediye meclis üyeleri ve ben de dahil olmak üzere ‘Çete mensubu’ olarak sorgulayıp yaklaşık 22 ay cezaevinde tuttuktan sonra Güzelbahçe büyük bir stresin ve ateşin içinden geldi. O süreçte Genel Başkanımız Deniz Baykal ve genel sekreterimiz Önder Sav’ın beni görevlendirmesiyle görevi aldım. Zor süreçti, gerçekten zor süreçti. 10 yıl sonra bütün yargılananlar beraat etti, olanlar Güzelbahçe’ye ve başkanımıza oldu. Güzelbahçe’de o günkü şartlarda bir belediye meclis toplantısı yapacağımız salonumuz dahi yoktu. Özel okulumuz, Milli Eğitim Vakfı’nın Avni Akyol Lisesi vardı, çok büyük kazanımdı. Otoban vardı, ücretliydi. Doğalgaz yoktu. Balıkçı barınakları yetersizdi. Öyle bir süreçten görev alıp yapısal eksiklikleri kademe kademe tamamlayıp her zaman Büyükşehirle ve hükümetin her bakanlığı ile iletişim halinde ve barışık olarak istediğimiz her şeyi alarak ve bu teveccühü de partimizden sonraki dönemlerde de görerek ilerledik. Halkımızdan aldığımız oy hiç eksilmedi. Rekor oyla 2019’da da görevi tekrar alıp yapacaklarımızı yaptık. Ufak tefek eksikliklerimiz olabilir ama Güzelbahçe gelişmeye müsait bir yer, alın işte üniversite geliyor. Bugüne kadar bu noktaya geldik. Ben her şeyi yaparken sanki kendi paramı harcıyormuş gibi babamdan, dedemden devraldığım bir emaneti almış gibi hareket ettim. Sadece belediye başkanlığından bende ve ailemde bir onur kalacağını hesap ederek davrandım. Bunun memnuniyetiyle bana emeği geçen, bu şansı veren CHP aileme ve Güzelbahçe halkıma çok teşekkür ediyorum. Bu süreçte de partime ve halkıma ne zaman olursa hizmet etmeye devam edeceğim” dedi.
“GÜZELBAHÇE’YE EĞİTİM VİZYONU YÜKLEDİM”
“İlçeyi bir eğitim vadisine değiştirme hayaliniz vardı; ‘Üniversite geliyor’ dediniz. Eğitim vadisi hedefinizi ne noktada bıraktınız, neler yapılmalı?” sorusuna yanıt veren İnce, “Bu Güzelbahçe için çok önemli bir soru. Güzelbahçe’de birçok nitelikli okul vardı. Bunlardan bir tanesi devlet okullarından 60’ıncı Yıl Lisesi’ydi, şu anda yerinde değil ama bir şekilde devam ediyor. Nitelikli özel okullar ve kolejler var ama eksik üniversiteydi. Bu eksiği gören o günkü Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ve dönemin belediye başkanı Ertan Avkıran’dı. Ertan Avkıran kendi topraklarını ihtiyacı olduğundan satmadı, Güzelbahçe’ye üniversite gelsin diye sattı. Ve geçenlerde üniversitenin temelini attık… Belediye başkanı olmamama rağmen Sayın Başkan bana söz verdi, kendilerine teşekkür ettim ve o hayali başlattık. Yapılan plan 220 bin metrekare ham arazidedir, net olarak 50 bin metrekaresi kamuya kazandırıldıktan sonra 170 bin metrekaredir. Güzelbahçe’de bakanlığın verdiği yaklaşık 1.5 milyon metrekareye yakın eğitim alanı vardır. Bundan sonraki yetki İzmir’in elinde. İzmir Büyükşehir Belediyesi bakanlık görüşlerini alarak burada 5 ve 25 binlik planını yaparak bu alanları geliştirebilir. Güzelbahçe’nin üzerine eğitim vizyonunu yüklemiştim, ilçeyi büyütecek olan bu vizyondur” ifadelerini kullandı.
‘…ONUN HEYECANI İLE ADAY OLMUŞTUM’
İzmir’de ‘değişim’ olması gerektiğini en yüksek sesle dile getiren isimlerden biri olduğunun hatırlatılması ve bu süreci yorumlaması istenen İnce, “Üç dönem Güzelbahçe’de belediye başkanı olmak doygunluktu ve aslında aday olmayı düşünmüyordum. Ancak partimizde de bir değişim süreci başlamıştı. O güne kadar Genel Başkanımız Özgür Özel’in Manisa siyasetine biz de katkı koymuştuk, bir gönül birliği yapmıştık. Onun heyecanı ile bulunduğum yerde belediye başkanı oldum. Sitemlerim geneldir, partide konuşulması gerektiği inancındayım. CHP beni kendi ilçemde üç dönem belediye başkanı göstermiş, ben de onları mahcup çıkarmamışım, buna diyecek bir şeyim yok ve partide yapılacak çok görevler var. Biz şu anda dinleniyoruz” ifadelerini kullandı.
‘YAŞAMI BOYUNCA İKİNCİ ADAM OLARAK…”
“Bundan sonraki süreçte siyaset yolculuğunuzla ilgili neler düşünüyorsunuz?” sorusuna da İnce, şu yanıtı verdi: “Şu an itibariyle görevimi şöyle görüyorum: Bu memleketi üç dönem yönetmiş 2009’da 15 milyonluk bütçenin sadece 7.5 milyon lirasını gerçekleştirmiş, Güzelbahçe’yi 450 milyon bütçeye getirmiş ve bunun dışında yeni bir balıkçı barınağı, kültür merkezi yapımı başta olmak üzere kamusal yatırımları iki katına çıkarmış birisiyim. Benim temel bir görevim var. Var olan sistemi ve partideki sistemi izleme görevim var. Bir gün, bu konuda bir eksik varsa bunu söyleme görevim var. Güzelbahçe Belediye Başkanımız Mustafa Günay, daha önce belediye başkan yardımcılığımızı yaptı, o yüzden olaylara hakim birisi. Bir işin nasıl yapılacağını iyi bilir ama onun için de şu anda zor bir dönem var. Yaşamı boyunca sadece ikinci adam olarak görev yapmış birisi, birinci adamlık farklıdır, zordur. Bu bakımdan dikkatli olmalı, söyleyecek her lafı dikkatli söylemesi gereken bir makam. Bu makam sadece sizin değil, sizin ve ailenizin değil… Bütün Güzelbahçe’deki her bireyin sorumluluğunu taşır, onun için öyle konuşmayı gerektirir.”
‘YENİ BAŞKANLAR İÇİN BAŞLANGIÇ SÜRESİ’
“Şu anda yeni seçilen başkanların biraz daha vakti olduğuna inanıyorum” sözleriyle devam eden İnce, “İlk birinci yıl bence yaşanmamış bir yıldır. Bu yıl yeni başkanlar için başlangıç süresidir, bazen bazı başkanlar bu süreyi daha uzun atlatırlar. Ne kadar tecrübeniz olsa da kolay değildir. Benim başkanlığım belediyede, Güzelbahçe Belediyesi Spor Kulübü’nden gelir. Ben spor kulübü başkanlığı yaptım, Güzelbahçe gençliğinde çok emeğim vardır. Zaten siyasetle ilgilenenler da daha sonra spor kulübü başkanlığına aday olmuşlardır. Meclis üyeliği de bir tecrübedir, edinilmiştir. Ancak daha önce de söyledim bu makam, farklı bir makam, meclis üyeliğine benzemez sadece genel işleyişi görürsünüz. Nüfusunuz 50 bin ise üzerinizde 50 bin kişinin sorumluluğu vardır. Sadece bu değil, o 50 bin kişinin doğacak çocukları ile geleceğe hitap ediyorsunuz. Söylediğiniz her laf, bindiğiniz her arabada onun sorumluluğu ile hareket edilmesi gerekiyor” dedi.
“BU KADARINI BEKLEMİYORDUM”
“Değişimi yorumladınız, belediye başkanları içinde bu kadar değişim olacağını bekliyor muydunuz?” sorusuna ise İnce, “Bu kadarını beklemiyordum” cevabı verdi.
“KURULTAYDA ADETA İZMİR’İN TEK TEMSİLCİSİYDİK”
Parti içindeki olağanüstü kurultay tartışmalarının da hatırlatılması üzerine İnce, şunları söyledi: “2009’da genel başkanım Deniz Baykal’dı, daha sonra genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu oldu. 2019 süreçlerinde atamam da onların başkanlığındaki süreçte oldu. Özgür Özel’in genel başkanlığı döneminde çok kısa bir görev yaptım ama o kurultayda sahnenin sağ tarafındaki tribünde Güzelbahçe grubunun içindeydim. Yanımızda da İstanbul ve Manisa grubu vardı. Güzelbahçe olarak adeta orada İzmir’in tek temsilcisiydik. Bütün bunları bir kenara koyuyorum. Bizim bu sürecin içinde iktidar özlemimiz var. Şu an kurultay tartışmamızın çok şey getireceği inancında değilim. Birlikte olarak el ele verip bu kadar olumsuz koşullarda, adeta halk bize iktidarı teslim edecek… Halk bize iktidarı teslime hazır, bunu almamız lazım. 2010 yılından beri o kadar seçime girdik ki… İlk defa başarıya bu kadar yakınız. Bu şansı bu yönetime vermek lazım” dedi.
‘BU TARTIŞMALAR PARTİYE YARAMAZ’
“Özgür Özel’in izlediği politikayı nasıl buluyorsunuz” sorusuna da İnce “Bu benim haddime değil. Uzlaşı politikası tamam ama uzlaşıda artık ortam o kadar gergin ki her partinin içinde bir gerginlik var. Bu gerginlik içerisindeki uzlaşmanın niteliği konusunda hata yapmamamız gerekiyor. Eğer bu hata devam ederse iktidarı hedefleyen parti olarak en başta genel başkanımız bu işte zarar görecektir. Onun için daha dikkatli davranılması gerekiyor. Ben hata yapmadım mı, evet yaptım. Keşke şunu önce yapsaydım, çünkü görevimiz o, çok şey yapmak istiyorsunuz ama halk önceliği belirlemiş ama burada hata yapılmaması gerekiyor. Şu ana kadar hata olmuş olabilir, benim de tasvip etmediğim, eleştirdiğim konular var ama şu an için bu tartışmanın partiye yarar getireceği kanısında değilim. Ben İzmir delegasyonunda yokum ama eğer bir imza tartışması olsaydı ben o gün de ‘Değişime evet’ diyen gruptaydım ve bir şeylerin değişmesi gerektiği kanaatindeydim. Bu sürecin CHP’de devam ettiği inancındayım, tekrar bu sorgulanabilir ancak bu değişimin bu şekilde devam etmesi kanaatindeyim. Şu anda parti içi tartışma hepimize zarar verir kaos yaratacaktır. Cumhurbaşkanlığını hedeflemiyoruz, halka sözümüz var Parlamenter Sisteme geçeceğiz. Belediye başkanlığı yaptığım 15 sene zarfında en büyük sıkıntıyı belediye işlerini memur eliyle yapmada çektim, memur kapasitesi yetersiz… AKP’li bir belediye başkanlığı bakanlıklar da dahil olmak üzere onlarda çalışan sayısız memur kadrosunu değerlendirme şansı var. İktidar olup devlet yönetmeliyiz. O zaman her birimize makam olacaktır, makam isteyenler için bunu söylüyorum. Ben hizmet etmek istiyorum, makam istemiyorum. Kavgasız eve kız verilir, kavgalı eve kız verilmez” diye konuştu.