Memduh Güney/EGETELGRAF-Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ödemeler Dengesi İstatistiklerini baz alarak yayımladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bülteni”ni açıkladı. 2024 yılının ilk on ayında Türkiye’ye yapılan Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi 8,5 milyar dolar oldu. Ancak, 2023’ün aynı dönemine kıyasla UDY girişlerinde yüzde 1’lik bir azalma görüldü. YASED’in verileri, ülkeye gelen yatırımların büyük kısmının toptan ve perakende ticaret, otomotiv imalatı gibi sektörlerde yoğunlaştığını ortaya koyuyor. Üstelik Türkiye’ye gelen yatırımcıların çoğunluğunu oluşturan ülkeler arasında Almanya, Hollanda, Birleşik Krallık ve ABD öne çıkıyor.
“1 TRİLYON DOLAR”
“Türkiye 1 trilyon dolarlık bir ülke” diyen ekonomist Bülent Toptaş, “Ne yazık ki 8,5 milyar dolarlık yatırım yurtdışından doğrudan yatırım olarak değerlendirdiğimizde az. Bu rakamın 20-30 milyar dolara çekilmesi gerekiyor. Türkiye’de 2001-2013 döneminde bunu başarabildik. O yıllar arasında önemli artışlar sağlanmış ekonomide önemli değişiklikler olmuştu. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girebileceği gündemdeydi. Hukukun üstünlüğü, adalet temelli konularda farklı bir yoldaydık. 2013 yılından itibaren biz bunu kaybettik. 8 milyar dolarlık yatırım bir ilginin olduğunu gösteriyor ancak yeterli değil” dedi.
“YARIN NE OLACAK”
“Yerli yatırımcıda bile iştah bırakmayacak bir ortam var” diyen Toptaş, “Yerli yatırımcının bile yurt dışına çıktığını duyuyoruz. Yurt dışından gayrimenkul aldığını duyuyoruz. Yapmamız gereken güvenilir huzurlu sakin bir ortam yaratmak. Özellikle hukukun, adaletin ve kamu düzeninin sağlam bir temelde olması gerekiyor. Bunlar hijyen faktörler ve yatırımcıyı doğrudan etkiliyor. Aşağıda iki tane çöken devletle birlikte yukarıda devam eden Rusya-Ukrayna savaşından dolayı jeopolitik konumumuz da yatırımcıyı ve sıcak parayı etkiliyor. Rusya ile durumumuz değişiklik gösteriyor bununla birlikte ABD ile olan ilişkilerimiz etkileniyor. Yatırımcı “yarın acaba ne olacak” diye düşünmek istemiyor. Böyle bir ortama yatırım yapmak istiyor” ifadelerini kullandı.
“YENİLİKLERE AÇIK”
Türkiye’de yabancı sermayenin yatırım yapabileceği alanları da aktaran Toptaş özellikle imalat sanayi ve yüksek teknolojinin üzerinde durulması gerektiğini belirtti. Toptaş, “Yüksek teknoloji ürünlerini üretmek için yapılabilecek yatırımları tercih etmeliyiz. Bize teknoloji gelsin öğrenelim yeniden üretelim ve geliştirelim. Bize bunlar lazım. İçecek olsun gıda sektörü olsun bunlar zaten buralarda var. Arayışımız bizim de bir şeyler öğrenebileceğimiz yeniliklere açık olan sektörler olmalı” dedi. Ekonomik belirsizliğin bu kadar yoğun olduğu bir ortamda doğrudan yatırım almanız mümkün değil diyen finans uzmanı Hale Tok Savaşer, “Türkiye artık yatırım alabilecek bir kategoride değil” ifadelerini kullandı. Savaşer, “Yatırım almada son sıralardayız. Afrika ülkeleri bizden daha ön sıralarda. Yüksek faiz doğrudan yatırımlar için elverişli döviz kurundaki değişim de olumlu diyebiliriz ancak maliyetler yatırımcı için endişe verici. Üretim sektöründe maliyetler işçilik giderinin yüzde 20’si olması gerekirken bugün yüzde 40 seviyelerinde. Herkes faaliyetten zarar ediyor. Bu şartlarda yatırımın gelmesi mümkün değil. Çok fazla taviz vermemiz lazım. Manisa’da Çinlilerin açacağı firma için Çin Mahallesi kurulacak. Ancak böyle yaparak cazip hale getiriyoruz” dedi.
“SIKILAŞMA YETERSİZ”
İlerleyen süreçte finansal anlamda atılabilecek bir adımın olmadığını da vurgulayan Savaşer, “Türkiye’de güven ortamı şart. Mali politikalarla birlikte Merkez Bankası kararları pozitif anlamda ilerlese de enflasyonda düşüş göremiyoruz. Devlet tarafında sıkılaşma hamlelerinin yetersiz kalması ve bütçenin küçülmemesi çoğu anlamda bizi olumsuz etkiliyor” dedi.
“HAZİRAN 2025 SONRASI”
Finansal anlamda olumlu gelişmelerin 2025 yılının ilk yarısından sonra olabileceğini de belirten Savaşer, “Dünyayı değerlendirdiğimizde pandemi sonrası tüketimde artış oldu. Dünya genelinde her yerde enflasyon sorunu var. Yaz aylarında tüketimin artmasıyla birlikte piyasaların hareketleneceğini düşünüyorum. Bunun da ihracata ve yatırıma etkisi pozitif olacaktır” ifadelerini kullandı.