Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı ve Uyku Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Vural Fidan, uyku hastalıklarının genetik faktörlerle aile bireylerine geçebileceğini vurguladı. Son dönemde uyku sorunlarının artış gösterdiğini belirten Prof. Dr. Fidan, “Ailevi uyku problemleri genellikle genetik olarak sonraki nesillere aktarılabiliyor. Bu, kan bağı olan kişilerde uyku bozukluklarının görülme ihtimalini artırıyor,” dedi.
Günümüzde uyku bozuklukları, gece uykusuzluk, dikkat dağınıklığı ve genel yaşam kalitesinin düşmesine yol açıyor. Bu durum, iş ve sosyal yaşantıyı olumsuz etkiliyor. Prof. Dr. Fidan, “Uyku problemi yaşayan bireyler, genellikle alternatif tedavi yöntemleri yerine, uyku hekimlerine başvurmalıdır. Uyku hastalıkları, DSM indeksine göre değerlendirilmekte ve Amerikan Uyku Akademisi’nin yönergeleri doğrultusunda teşhis edilip tedavi edilmektedir,” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Fidan, uyku bozukluklarının genetik olabileceğini ve aile öyküsü bulunan kişilerin bu tür rahatsızlıklara daha yatkın olduğunu belirtti. “Genetik yatkınlık, özellikle ailede horlama ve nefes durması gibi sorunlar yaşayan bireylerde belirgindir. Ayrıca, kilo artışı ve obezite, hava yollarında daralmaya neden olarak uyku problemlerini tetikleyebilir,” dedi. Burun, ağız ve göğüs kafesi travmalarının da uyku hastalıklarını artırabileceğini ifade eden Fidan, “Bu durumlarda uyku hekimleri, mevcut sorunları değerlendirip uygun tedavi yöntemlerini önerirler. Eğer uyku hekimleri tedaviye yardımcı olamazsa, hastalar ilgili branşlara yönlendirilir,” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Fidan, uyku problemleri yaşayan kişilere dikkatli olmaları gerektiğini ve uzun süreli uykusuzluk belirtileri görüldüğünde mutlaka tıbbi yardım alınmasını önerdi. Bu şekilde, hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkili olduğu uyku hastalıklarının yönetimi konusunda önemli adımlar atılabileceğini vurguladı.