Ocak ayı, çiftler için zorlu bir dönem olabiliyor. Tatil sezonunun getirdiği stres ve karmaşa, ilişki problemleri yaşayan birçok çifti bir karar aşamasına getiriyor. Yılın ilk pazartesi günü, sıklıkla "Boşanma Günü" olarak anılıyor. Birçok çift, yeni yılı bekleyerek ilişkisinde yaşadığı sorunları tatil dönemi öncesine kadar görmezden gelmeye çalışıyor ancak yılbaşı sonrası bu sorunlar daha da büyüyerek ayrılıkla sonuçlanabiliyor.
Ailevi baskılar, tatil alışverişi, hediyeleşme ve yemek hazırlığı gibi konular bazı çiftler için büyük stres kaynakları oluşturabiliyor. Uzmanlar, tatil sezonunun ilişkinin sınırlarını zorlayabileceğine dikkat çekiyor. Boşanma avukatı Laura Wasser, "Tatillerin ardından ilk hafta her zaman çok yoğun olur" diyor ve ocak ayının boşanma davaları için en yüksek dönem olduğuna işaret ediyor.
NEDEN YILIN BAŞINDA BOŞANMALAR ARTIYOR?
Washington Üniversitesi’nin 2016’daki araştırmasına göre, ocak ayında boşanma davalarının arttığı gözlemleniyor. 2001-2015 yılları arasında yapılan çalışmada, aralık ayına göre ocak ayında boşanma başvurularının sayısının daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Uzmanlar, yılbaşı kararlarının insanların hayatlarında yeni bir başlangıç yapma isteğiyle ilişkili olduğunu belirtiyorlar.
BOŞANMA KONUSUNDAKİ ARTAN İLGİ
Boşanma aramaları ocak ayında yüzde 100 oranında artarken, boşanma avukatları için yapılan sorgulamalar da yüzde 30 oranında yükseliyor. Bu durum, tatil dönemiyle birlikte artan ilişki gerilimlerinin yeni yıl kararlarıyla birleştiğini gösteriyor.
YENİ YILA YENİ BİR BAŞLANGIÇ
Psikoterapist Dr. Karen Phillip, "Yılın sonunda geçmişi değerlendirip, yeni bir başlangıç yapma kararı alıyoruz," diyerek insanların yılbaşında eski yüklerinden kurtulma arzusunun arttığını belirtiyor. Ocak ayında boşanma kararı almanın, kişilerin hayatlarında önemli değişikliklere yol açabileceğini vurgulayan uzmanlar, duygusal yoğunluğu daha iyi yönetebilmek için zamanı doğru değerlendirmeyi öneriyor.
DUYGUSAL YOĞUNLUKLA BAŞ ETMEK İÇİN ZAMAN TANIYIN
Boşanma sürecinin duygusal yoğunluğu göz önüne alındığında, kendinize zaman tanımanın önemine dikkat çekiliyor. Bu dönemde önemli olan, duyguları hissetmek ve yavaşça iyileşmek. Ayrıca, çocuk sahibi olan çiftler için, çocukların iyiliğini ön planda tutarak, doğru ebeveynlik stratejileri uygulamak gerektiği belirtiliyor.