Erzurum'un tarihi, son yapılan araştırmalarla daha da derinleşiyor. Erzurum Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu'nun yürüttüğü çalışmalar, Erzurum'un geçmişteki savunma surları ve kapıları hakkında önemli yeni bulgulara ışık tuttu. Küçükuğurlu, Erzurum Kalesi üzerinde yapılan araştırmalarında, halk arasında bilinen Tebrizkapı, Karskapı ve İstanbulkapı gibi kapıların yanı sıra, henüz pek duyulmamış 30 farklı kapının varlığını tespit etti.
1998 yılında Erzurum Kalesi üzerine yaptığı bitirme teziyle bu alandaki çalışmalarına başlayan Küçükuğurlu, Erzurum'un surlarının ve kapılarının zengin tarihini açığa çıkardı. Erzurum'un surları ve kapıları, şehrin geçmişteki askeri ve ticaret hayatını anlamak açısından önemli ipuçları sunuyor. Küçükuğurlu, "Osmanlı dönemi ve sonrasındaki araştırmalarla, Erzurum'da yer alan 30 kapı ve 23 kilometre uzunluğundaki surları keşfettik" dedi.
Erzurum'un surlarının ilk olarak 415 yılında Doğu Roma döneminde inşa edildiği biliniyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise, 1570'lerde İran tehdidine karşı ek bir sur inşa edilmiş ve 1865-77 yılları arasında yeni surlar yapılmış. Özellikle bu dönemlere ait kapılar, hem stratejik hem de kültürel açıdan büyük önem taşıyor.
Küçükuğurlu'nun araştırmaları, sadece Erzurum'un değil, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun savunma yapıları hakkında da kıymetli bilgiler sunuyor. 30 kapıdan bazılarının, özellikle hendek ve cebir kapıları gibi, daha önce bilinmeyen kapı türleri olduğunu belirten Küçükuğurlu, bu bulguların Erzurum'un askeri tarihine olan katkısını vurguladı.
Erzurum'un zengin tarihi yapılarının günümüze ulaşmış az bir kısmı bulunmakta. Küçükuğurlu, bu yapıların tamamının ayakta olsaydı, Erzurum'un bir açık hava harp ve savaş müzesi gibi olacağını söyledi.