Prof. Dr. Cazip Üstün, rahim ağzı kanserinin erken teşhisinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Smear testi, son derece basit ve etkili bir tarama testidir. Yüzde 86 oranında doğru sonuç elde edebiliyoruz. Bu testle şüpheli bir durum tespit edilirse, daha ileri tetkikler yapılabilir. Tüm kadınlar yılda bir kez smear testi yaptırmalıdır" dedi.
Medicana Samsun Hastanesi'nde görev yapan Prof. Dr. Üstün, rahim ağzı kanserinin erken evrede yakalanması halinde tedavinin çok daha kolay olduğunu ifade etti. "Erken teşhis ile rahmin alınmasına bile gerek kalmayabilir," diyen Prof. Dr. Üstün, kanserin ilerlemiş evrelerine geçildiğinde ise radikal cerrahiye ihtiyaç duyulabileceğini belirtti. Bu cerrahi müdahalede, sadece rahmin değil, vajinanın da büyük bir kısmı ve lenf bezlerinin de alınması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Üstün, tedavi sürecinde karar verirken hastanın yaşı, çocuk sahibi olma isteği, hastalığın evresi ve mevcut sağlık durumu gibi faktörlerin büyük öneme sahip olduğunu belirterek, tedavinin kişiye özel olarak planlandığını açıkladı. "Rahim ağzı kanserinin tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale yapılamıyorsa, radyoterapi ve kemoterapi de devreye girebilir. İleri evrelerde ise palyatif bakım gündeme gelir," diye konuştu.
Rahim ağzı kanserinin sıklığının son yıllarda azaldığını ifade eden Prof. Dr. Üstün, "Kadınlarımızın düzenli smear testi yaptırmaları sayesinde, rahim ağzı kanseri görülme sıklığı azalmış ve bu kanser türü artık üçüncü sıraya düşmüştür. Smear testi aldırarak bu kanseri ortadan kaldırmak mümkündür," dedi.
Prof. Dr. Üstün, rahim ağzı kanserinin bulaşıcı olmadığını ancak HPV'nin bu kanseri tetiklediğini söyledi. HPV'ye maruz kalmamak, rahim ağzı kanseri riskini önemli ölçüde azaltır. Kanserin en önemli belirtileri arasında eşle ilişki sonrası kanama, kötü kokulu akıntılar ve zamansız kanamalar yer alır.
Tedavi süreçlerinin her hasta için farklı olduğunu belirten Prof. Dr. Üstün, rahim ağzı kanserinin tedavisinin kişiye özel ve hastanın ihtiyaçlarına göre şekillendiğini vurguladı.
