Ekibi topladın Taner'im

Düşünmek, sorgulamak, öğrenmek, etüt etmek ve de her şeye rağmen haline, durumuna şükretmek. Ona göre davranmak. Kabullenmekle, şükretmeyi, değer bilmeyi karıştırmayalım lütfen. Kararlar, uygulamalar, hatalar, yanlışlar. Onlar apayrı konu. Depremzede anlatıyor 'Önceki gün altımda 2 milyonluk arabam vardı, şimdi altımda 5 gündür giydiğim eşofman'. 18 günün, hatta yılların özeti, ihmali, ihtimali. Deprem ülkesiyiz, ehil, etik insanlarımız etkili ve de yetkili olacak tek çare bu. Yağmurun yağmasından rahatsız olan 'Ooff saçlarım bozulacak' diye dert edinenler, bir damla suya muhtaç olanımız var. Hem de binlerce. Hiç aklınıza gelmez mi ? 'Yağlı kafayla' dolaşırsın gari. Yarını düşün. Kendinden, evladından daha çok değer verdiği, hayranı olduğu arabasını, 20-30 kova suyla yıkayana ne demeli peki ? Su azalıyor, gün gelip de yağmur yağmazsa, sular akmazsa. Ekmek, su ne büyük nimetmiş değil mi ? Çöpe atmayın, israf etti mi ? Dank etti mi kafamıza ? 'Sakız çiğnesem orucum bozulur mu ?' saçmalıklarıyla yaşayanlar anladınız mı şimdi, aç kalmanın, açı anlamanın faziletini ? Sanmıyorum ama umarım, inşallah. Balık hafızalıyız ya, bari alık olmayalım, alık kalmayalım. Bu güzel, cennet memleket bunu hak etmiyor. Gördünüz. Depremi her canlı yaşadı. Kedi, köpeğe, köpek de kediye sarıldı. 'Dünyaya bakış açıları farklı' dense de aslında hiçbir farkları olmayanlar. Biri yemek dağıttı, diğeri karnını doyurdu. Kavga etmeden, insanca, uygun kulluğa. Memleketini, insanı, yaratılanı sevsin yeter. Hain ve ahlaksız olmasın, helalinden kazansın, hak yemesin ve de paylaşımı sevsin yeter. Verince daha fazlası gelir zaten.

GÜN KARDEŞLİK GÜNÜ

Göztepelisi, Karşıyakalısı, FB'lisi BJK'lisi GS'lisi TS'lisi el ele, omuz omuza, kolileri taşıdı, tıra yükledi. Onlarca kupan, madalyan, evin, araban, yalıların, villaların, şöhretin olsa kaç yazar ? Yiyeceğin bir topan ekmek, bir bardak su. O da sağlığın iyiyse, içebilirsin, yiyebilirsin. Sağlığının kıymetini bilsene. Gerisi hikâye. Masal, ders, ibret. Bedenini saracak 3-5 metre bembeyaz kar beyazı, bez parçası. O kadar. Başka şey götüreni yok ki. Kalbin bembeyaz, temiz olsun yeter. 'Yakıştı mı ?' diye soramazsın. Onu bile soramazsın. Havalı havalı dolaşamazsın. Derin nefes al ve insanca, kul gibi yaşa ey insan. Eğilme, bükülme dünya menfaatler için. Dik dur, haram yeme seni yaratan bir ve tek güç var, gerisine, derisine kanma. Nefes alıyorsan, temiz kıyafetin, başını sokacak evin varsa, temiz su içiyorsan, bugün de yemek yediysen bir de günün bitiminde bekleyenin varsa. Niye işi standarta bindirirsin ki. 'Nasılsın diye sorarsın'. Cevap, yanıt hep aynı, 'Her gün aynı şey işte. İşe git, çalış, eve dön, ooff'. Böyle diyenlere valla çok gıcık oluyorum. Üstüne değil, altına bak anlarsın. Ne demiş, Kanuni Sultan Süleyman. 7 cihan padişahı ' Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi', diyorsa. Biz de kimiz ki, haddimizi bilelim...

SAMİ, GÖKHAN, CÜNEYT İLE VOLKAN