A. Buğra TOKMAKOĞLU/EGE TELGRAF- Sonbahar ayları Türkiye’de göçmen kuşları gözlemlemek için en uygun dönem. İzmir’in de içerisinde bulunduğu Ege Bölgesi sonbahar aylarında yüzlerce farklı türdeki kuşun göç rotasında yer alıyor.
Son yıllarda dünyanın farklı ülkelerinden kuş gözlemcilerini ağırlayan Ege Bölgesi, bu alanda ismini daha fazla duyurmaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Doğa Derneği tarafından Mavişehir ve Çiğli’de gerçekleştirilen Kuş Konferansı, dünyanın en önemli sulak alanlarından Gediz Deltası’nın tanıtılmasında önemli bir etki yarattı.
Hem bilimsel araştırmalar hem de ekoturizm aktivitesi olarak kuş gözlemciliği geleneksel turizm anlayışı içerisinde kente sağladığı katkılarla farklı bir noktada konumlanıyor. Kuş gözlem aktivitesine katılan nitelikli, doğaya saygılı, sorumlu turistler geleneksel turistlerden çok daha fazla harcama yapıyor, çevreye saygı duyuyor.
Vahşi tüketim kültürüne yenik düşen turizm sektöründe çevreye saygılı, destinasyona zarar vermeyen kuş gözlem aktiviteleri Ege Bölgesi’nin farklı noktalarında sonbahar aylarında yüzlerce kuş severi ağırlıyor.
Sonbahar aylarının huzurlu ve sakin döneminde ister tek başınıza ister arkadaş grubuyla isterseniz de çocuklarla birlikte bir aktivite yapmak isterseniz kuş gözlemi şahane bir tatil aktivitesi.
Türkiye, göçmen kuşlar açısından ‘Göçmen Kuş Otobanı’ olarak anılıyor. İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı başta olmak üzere Marmara ve Ege bölgeleri, Balıkesir Manyas, Uluabat, İznik gölleri, Gediz ve Büyük Menderes deltaları kuş göçünü ve yaşamını deneyimlemek için en iyi rotalar arasında.
EN İYİ ROTALAR
Gediz Deltası: Uşak ve Kütahya’dan doğan ve Manisa üzerinden İzmir’e ulaşan, Ege Denizi’ne dökülen Gediz Nehri’nin hayat verdiği Gediz Deltası toplamda 17 bin 500 kilometrekarelik bir bölgeden oluşuyor.
Havzanın büyük bölümü su kuşları ve doğal yaşamı korumak için Türkiye’nin de imza attığı uluslararası RAMSAR Sözleşmesi kapsamında koruma altında. Yaban hayatı koruma sahası olarak da korunan Gediz Deltası’nda küçük balaban, alaca balıkçıl, mahmuzlu kızkuşu, küçük karabatak başta olmak üzere farklı kuş türlerini gözlemlemek mümkün.
Manisa’nın Salihli ilçesi sınırlarında bulunan Demirköprü Barajı ve Manisa Marmara Gölü farklı kuş türlerini görebileceğiniz en hareketli ve renkli bölgelerden. Bu bölgelerde doğayla insan temasının en az olduğu ve farklı türlerin yaşamını sürdürebilmesi için sıkı önlemler alındığını söylemek mümkün.
Flamingo Yolu: Dünyadaki tüm flamingoların yüzde 10’unun Gediz Deltası’nda, İzmir’de doğduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Gediz Deltası’nda flamingoları gözlemleyebileceğiniz en önemli nokta ise İzmir Kuş Cenneti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZDOĞA tarafından başlatılan Flamingo Yolu turlarında hem teknelerle hem de otobüslerle flamingoları ve Gediz Deltası’nı alanında uzman rehberlerle keşfedebiliyorsunuz.
Mavişehir Balıkçı Barınağı’ndan hareket eden teknelerle İzmir Körfezi’nin en canlı noktası olan bölgede kuşların ve diğer canlıların peşinde muhteşem bir deneyim sunuluyor. Sasalı üzerinden ulaşılan İzmir Kuş Cenneti’nde gerçekleştirilen otobüslü turlarda ise Gediz Deltası’nın içlerine doğru girerek bu bereketli toprakları ve suyun hayat verdiği yaşamları görme şansınız var.
289 kuş türüne ev sahipliği yapan İzmir Kuş Cenneti, İzmir kent merkezine olan yakın konumuyla çocuklu ailelerin de hafta sonlarında farklı bir deneyim yaşamak için tercih ettiği kaçış rotalarından.
İzmir’den günübirlik kuş gözlemi için gidilebilecek rotalar arasında Selçuk, Belevi, Karaburun, Urla ve Seferihisar gibi noktalar da bulunuyor.
Büyük Menderes Deltası: Profesyonel kuş gözlemcilerinin Ege Bölgesi’nde en çok tercih ettiği noktalar arasında yer alan Büyük Menderes Deltası, Söke kıyılarından Denizli’ye uzanan farklı destinasyonlarla yüzlerce kuş türünün göç rotasında sıklıkla uğradığı duraklardan.
Bafa Gölü, Akdağ, Kuş Gölü gibi alternatiflerde de yırtıcı kuşlar başta olmak üzere farklı kuş türlerini görebilirsiniz.
