İleryoz, Atina'nın Pire Limanı'na 317 km, Aydın'ın Didim ilçesine 32 km ve Muğla'nın Bodrum ilçesine ise 60 km mesafede yer alıyor. Sadece 53 kilometrekare büyüklüğündeki adada yaklaşık 10 bin kişi yaşıyor. Osmanlı Devleti'nin 1522'den 1912'ye kadar yaklaşık 400 yıl hâkimiyetinde kalan ve o dönemde "İleriye" ya da "İleryoz" olarak anılan ada, bugün sakinliğiyle tercih ediliyor.

Kapıda vize uygulamasının başlamasıyla Türk turistler için de önemli bir tatil rotası haline gelen İleryoz'a, Bodrum'dan feribotla yaklaşık 1 saat süren yolculukla ulaşılabiliyor. Geçmişte çok tanınmayan adanın sakinleri, turizmden daha fazla pay almak için çabalıyor. Üzüm bağlarının ve zeytin ağaçlarının çevrelediği adada, tarım ve balıkçılık da önemli bir geçim kaynağı.

Savaşın Acı Yüzü Adadaki Müzede Sergileniyor

İleryoz, son yıllarda sakinliğiyle tanınmaya başlasa da geçmişinde 2. Dünya Savaşı'nın dehşet verici izlerini barındırıyor. Oniki Adalar'ın bir parçası olan İleryoz'daki çatışma izleri, ziyaretçileri şaşırtıyor. Yakın tarihte yüzlerce kişinin öldüğü bir bombardımana tutulan İleryoz'da, çatışmaların yoğun yaşandığı Alinda sahil köyünde Lakki Savaş Müzesi yer alıyor.

Müzede, 2. Dünya Savaşı'nın tarafları olan Alman, İtalyan ve İngiliz güçleri arasındaki kanlı çatışmalar, hayatta kalma mücadelesi ve yaşanan dehşet, 9 dakikalık bir belgeselle ziyaretçilere aktarılıyor. Sahile yakın bir tepeye kazılan, savaş yıllarına ait tünellere kurulan müzede, kurşunla delinmiş miğferler, silahlar, mermiler, toplar, asker kıyafetleri, gaz maskeleri, kanlı sedyeler ve askeri araçlar sergileniyor.

Osmanlı'nın Hoşgörüsü Unutulmamış

İleryozlular, adada yaklaşık 400 yıl hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu'nun ibadethanelere dokunmayan, yerel halkla iyi ilişkiler kuran Osmanlı askerlerinin hoşgörüsünü halen anımsıyor. Bugün adada Osmanlı dönemine ait herhangi bir eser bulunmasa da Türklerin adaletli yaklaşımı unutulmamış durumda.

Adanın yerli turist rehberi Antonis Ntallaris, en yüksek nokta olan Pandeli'de Orta Çağ'dan kalma bir Bizans kalesi bulunduğunu belirtti. Güzel manzaraya hakim bu tarihi yapıda bir de kilise kurulduğunu söyleyen Ntallaris, bu noktaya Meryem Ana ve kucağında oğlu Hazreti İsa'nın tasvir edildiği ikonanın Osmanlı askerlerince konulduğunu ifade etti.

Ntallaris, kutsal kabul edilen ikonanın bulunma ve yerine konulma hikayesini de anlattı: "Balıkçılar bir sabah boş bir sandalda bu ikonayı buldu. Herkese haber verdiler. Adada görev yapan Hristiyan din adamı da gelerek bu ikonayı aldı. Bunu adanın merkezindeki bir kiliseye götürdüler. Ertesi sabah ikona yerinde bulunamadı. Esrarengiz bir şekilde birkaç kez aynı şekilde kayboldu. Durumu adadaki Osmanlı askerlerine bildirdiler. Osmanlı askerleri ikonayı aynı noktada sandalda buldu. Adanın yerel yöneticileri, halk ve Osmanlı askerleri, ikonanın kalede bırakılmasına karar verdi ve bir daha yerinden kalkmadı. O günden beri birçok insan bu tabloyu görmek için buraya geliyor. Kutsal bir yer. Burada dilek dileniyor ve adak adanıyor."

Tabakhane Deresi için temizlik seferberliği Tabakhane Deresi için temizlik seferberliği

Savaş Müzesi Hakkında Bilgi

Ntallaris, adada 2. Dünya Savaşı'nda çok büyük çatışmaların yaşandığını belirtti. İleryoz'da Eylül 1943'te savaş durumunun başladığını söyleyen Ntallaris, "Aşağı yukarı 53 gün kanlı bir çatışma sürdü. Burası İtalyanların üssüydü. Adayı işgale gelen Almanlar ile İtalyan ve İngiliz güçleri arasında kanlı çatışmalar oldu. Yaklaşık 900 insan öldü. Savaşın derin izlerini İleryoz'un her yerinde görebilirsiniz." dedi.

İleryoz, hem tarihi izleri hem de günümüzdeki sakinliği ile dikkat çeken bir ada. Savaşın acı yüzünü sergileyen müzesi ve Osmanlı dönemine ait hoşgörü hikayeleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Tarım ve balıkçılıkla geçinen adalılar, turizmi canlandırmak için çabalarken, ada sakinliği ve doğal güzellikleriyle turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.

Kaynak: AA