Edirne’nin tarihi yapılarından biri olan Şeyh Şüceaddin Camisi, uzun yıllar süren ihmalin ardından restorasyon çalışmalarına kavuştu. Tunca Nehri kenarında yer alan caminin minaresinin yarısı günümüze kadar ulaşabilmişken, restorasyon ekibi bu tarihi yapıyı yeniden ayağa kaldırmak için kolları sıvadı.
Edirne Valisi Yunus Sezer, gazetecilere yaptığı açıklamada, Şeyh Şüceaddin’in Anadolu alperenlerinden önemli bir şahsiyet olduğunu belirterek, cami ve tekkenin Edirne'ye kazandırılmasının büyük anlam taşıdığını söyledi. Sezer, "1751 yılında meydana gelen büyük depremde cami ve tekke büyük zarar gördü. O tarihten bu yana caminin minaresinin sadece yarısı ayakta kalabildi. Eski fotoğraflarda ve kayıtlarda bu yarım minare tam olarak bu şekilde yer alıyor. Yaklaşık 300 yıldır mahzun bir şekilde duruyor. Şimdi ise bu minareyi tamamlama ve yapıyı eski ihtişamına kavuşturma çalışmalarına başladık" dedi.
Restorasyon ekibi, minareyi tamamlamanın yanı sıra, caminin toprak altında kalan bölümlerini de gün yüzüne çıkararak yapıyı aslına uygun bir şekilde restore etmeyi hedefliyor. Vali Sezer, çalışmaların 6 ay içinde tamamlanacağı müjdesini de vererek, bu sürecin ardından caminin ve türbesinin ziyaretçilere yeniden açılacağını söyledi.
Tarihi Süreç
Şeyh Şüceaddin Camisi, 2. Murad’ın emriyle mescit ve zaviye olarak inşa edilmiş, Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise 1535 yılında camiye dönüştürülmüştü. 1751 yılındaki deprem felaketi, yapının büyük zarar görmesine yol açtı. Bugüne kadar caminin sadece yarım kalan minaresi ayakta kalırken, bu minare de restorasyonla tamamlanacak. Caminin yanında yer alan Şeyh Şüceaddin Karamani'nin türbesi de, caminin mihrap tarafındaki kerpiç duvar önünde bulunmaktadır.