Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası sebebiyle değerlendirmelerde bulunan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Doktor Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Karadeniz, pandemi sebebiyle tüberküloz tanısında gecikmelerin olması sonucu ilerleyen yıllarda insidansta artış olmasının beklendiğine dikkat çekti. Karadeniz, “Tedavide tanının erken konması, tedavinin aksatılmaması ve kişinin immünitesi çok çok önemlidir” dedi.
Verem hastalığının insandan insana nefes yoluyla geçen bulaşıcı bir bakteriyel enfeksiyon olduğunu söyleyen Karadeniz, “En çok kronik öksürük, gece terlemesi, kilo kaybı ve kanlı balgam gibi semptomlar ile seyreder. Başta akciğerler olmak üzere vücuttaki tüm organları tutabilir. Akciğerlerden sonra kan veya lenf sistemi yoluyla vücuttaki birçok organı etkileyebilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Hayati risk oluşturabilir”
Hastalığın tedavisinin mümkün olduğunu dile getiren Karadeniz, “Tedavi, en az 6 ay çoklu antibiyotik tedavileri ile gerçekleştirilebilir. Eğer tanıda gecikme olursa veya hastalar tedaviyi aksatacak olursa; kişinin immün sistemini zayıflatacak bir diyabet, kronik böbrek yetmezliği gibi durumlar olduğunda hayati organları tutabilir veya hayati risk oluşturabilir” şeklinde konuştu. Hastalıklı kişiyle yakın temas kurulmasının risk oluşturduğuna da değinen Karadeniz, "Etraflarında tüberküloz semptomları mevcutsa mutlaka en yakın göğüs hastalıkları polikliniklerine başvurmalarını öneririm. Çevrelerinde tüberküloz veya verem hastalığı olduğunu duydukları kişi varsa, özellikle yakın temas kurulduysa mutlaka tarama yaptırmaları gerekmektedir. Kapalı ortamlarda, toplu mekanlarda da maske kullanılmasını tavsiye ederim” ifadelerine yer verdi.
Son olarak veriler üzerinden de bilgi veren Karadeniz, cümlelerine şunları da ekledi: “Ülkemizde 2017 verilerine göre tüberküloz insidansı 100 binde 14.6’dır. Ülkemizde ve dünyada tüm nüfusun üçte biri aslında tüberküloz mikrobuyla enfektedir. Kişinin sisteminin zayıflaması durumunda, uyur vaziyetteki mikrop uyanmakta ve başka akciğerler olmak üzere enfeksiyona sebep olmaktadır. Pandemi nedeniyle maalesef tüberküloz tanısında gecikmeler olduğu için önümüzdeki yıllarda insidansta artış olmasını beklemekteyiz”.