Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU- EGE TELGRAF/ Denizli’nin Buldan ilçesi, yüzyıllardır süregelen dokumacılık geleneğiyle adını duyurmuş bir merkez olarak öne çıkıyor. Özellikle “Buldan bezi” adıyla bilinen özgün dokuma ürünleri, bölgenin kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturuyor.
Buldan'daki dokumacılık tarihi, Antik Çağ’a kadar uzanıyor. M.Ö. 6000’li yıllarda ilk dokuma tezgahlarının kullanıldığı bu topraklarda, Hititler, Frigler, Lidyalılar, Romalılar ve Bizanslar döneminde de dokuma geleneği kesintisiz olarak devam etti. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise Buldan, sarayın dokuma ihtiyaçlarını karşılayan önemli bir merkez haline geldi ve bu durum, ilçenin ekonomik yapısında belirleyici bir rol oynadı.
GELENEKSEL EL TEZGAHLARINDA HALA DOKUNUYOR!
Geleneksel el tezgahlarıyla yapılan dokumacılık, Buldan’ın kimliğini oluşturan unsurlardan biri. Ustalar, pamuk, ipek ve yün gibi doğal malzemelerle çalışırken, ayva çekirdeği, nar kabuğu, ceviz yaprağı ve meşe palamudu gibi doğal boyalar kullanarak bu eserleri yaratıyor. Günümüzde ise dokumacılık, hem geleneksel yöntemlerle hem de modern makinelerle sürdürülüyor. Hala el tezgahlarında dokuma yapan ustalar, bu zanaati yaşatmaya devam ediyor.
HER YIL HAZİRANDA FESTİVALLER DÜZENLENİYOR
Her yıl Haziran ayında düzenlenen Buldan Dokuma Kültür ve El Sanatları Festivali, bölgenin dokuma kültürünü tanıtmak amacıyla gerçekleştiriliyor. Festivalde, yerel dokuma ürünleri sergileniyor ve çeşitli kültürel etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinlik, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için büyük bir buluşma noktası haline geliyor.
Buldan’ın dokumacılık kültürü, sadece bir meslek değil, aynı zamanda bölgenin kimliğinin vazgeçilmez bir parçası. Bu gelenek, nesilden nesile aktarılıyor ve tarih boyunca yaşatılan değerler, günümüzde de yaşamaya devam ediyor. Buldan, zengin dokuma geçmişiyle hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.