Diz kireçlenmesi, diz eklemini oluşturan kıkırdakların hasar görmesi sonucu eklemdeki kemiklerin birbirine sürtmesi ve eklemin anatomisinin bozulması ile ortaya çıkan bir durumdur. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu, özellikle orta ve ileri yaşlardaki bireylerde yaygın olarak görülen bu rahatsızlığın tedavisinde dikkat edilmesi gereken noktaları ve yeni tedavi yöntemlerini paylaştı.
Diz kireçlenmesi genellikle 40 yaş ve üzeri bireylerde ortaya çıkmakta olup, hastaların %70’inden fazlası 55 yaş ve üzerindedir. Yüksek kilo, genetik faktörler, geçmişteki diz travmaları, iltihaplı romatizma gibi hastalıklar ve diyabet gibi sağlık sorunları, kireçlenmeye neden olabilecek etkenler arasında yer almaktadır. Ayrıca, genç yaşlardaki bazı hastalarda diz eklemini oluşturan kemiklerin kırıkları ve doğuştan gelen bozukluklar da diz kireçlenmesine yol açabilir.
Kireçlenmenin En Önemli Belirtisi: Ağrı
Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu, diz kireçlenmesinin en belirgin belirtisinin şiddetli ağrı olduğunu vurguladı. “Diz ağrısı, hastaların yürüme ve hareket sırasında şiddetli hale gelebilir ve hastaları adım atamaz hale getirebilir. Bu ağrı, gece uykudan uyandıracak kadar yoğun olabilir ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Ayrıca, dizde kilitlenme, içe doğru eğilme ve ses gelmesi gibi belirtiler de sıkça görülmektedir. Azalan hareket kabiliyeti nedeniyle diz çevresindeki kaslar zayıflar ve hastalar, giderek daha az fiziksel aktivite yapabilir hale gelirler” diye ekledi.
Tedavi Yöntemleri ve PRP Uygulaması
Diz kireçlenmesinin tedavisinde ilk seçenekler, ilaç tedavisi, fizik tedavi ve kilo kontrolüdür. Bu aşamada ağrı kesiciler, anti-inflamatuar ilaçlar, kremler ve soğuk uygulamalar semptomları hafifletmeye yönelik kullanılır. Ayrıca, PRP (Platelet Rich Plasma) ve hyaluronik asit gibi enjeksiyonlar da tedaviye eklenebilir. Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu, “Bu tedaviler kesin çözüm sağlamasa da, hastaların ağrılarını hafifletir ve yaşam kalitelerini artırır. Ameliyat dışı tedavi yöntemlerinden yeterli fayda görmeyen hastalar için kök hücre enjeksiyonları onarıcı etkiler sağlayabilir” dedi.
Diz Protezi Ameliyatı ve İyileşme Süreci
İleri evre diz kireçlenmesinde ise diz protezi (artroplasti) ameliyatı en etkili tedavi seçeneği olarak öne çıkmaktadır. Bu ameliyatla, diz ekleminde hasar gören bölgeler çıkarılarak, yerine yapay protezler yerleştirilir. Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu, “Diz protezi ameliyatı sonrası hastalar ağrılarından kurtularak rahatlıkla hareket edebilir, günlük işlerini yapabilir ve hatta aktif sporlara geri dönebilirler. Ameliyatın ertesi günü hastalar yürümeye başlar ve 6. hafta sonunda desteksiz yürüyebilirler. Üçüncü ayda temas gerektirmeyen sporlar yapılabilir ve 6. ayda tüm spor aktiviteleri tekrar gerçekleştirilebilir” şeklinde konuştu.
Genç Yaşta Diz Kireçlenmesi Olanlara Alternatif Yöntemler
Genç yaşta diz kireçlenmesi yaşayan ancak protez ameliyatı için uygun olmayan hastalara, diz protezine ihtiyaç duyana kadar vakit kazandırmak amacıyla kemik ameliyatları uygulanabilmektedir. Yüksek tibia osteotomisi ve distal femur osteotomisi gibi yöntemlerle, hastaların diz eklemleri korunarak daha yüksek bir yaşam kalitesi sağlanabilir.
Diz kireçlenmesi tedavisinde, doğru tedavi yöntemlerinin seçilmesi ve erken müdahale, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir. Herhangi bir ağrı veya hareket kısıtlılığı durumunda bir ortopedi uzmanına başvurulması önerilmektedir.