Sahada haritalandırma çalışması
Deniz marulunun içeriğinde bulunan selülozu biyoçözünür ham madde olarak kullanabileceklerini fark ettiklerini kaydeden Dilsiz, "Bu selülozu kullanarak plastiğe alternatif bir ambalaj üretebilir miyiz? sorusundan yola çıktık. Saha çalışmalarının ardından laboratuvar çalışmalarımız olacak. Körfezde tekne ile yaptığımız turda popülasyonun nerelerde birikmiş olduğunu tespit etmek üzere haritalandırma çalışması gerçekleştirdik. Bundan sonraki aşamada bu algleri kullanarak biyoçözünür bir ambalaj ham maddesi elde etmeye çalışacağız. Bununla ilgili ARGE çalışmalarını laboratuvarda sürdüreceğiz” diye konuştu. Avrupa Birliği (AB) tarafından 2030 hedefleri istikâmetinde ithalat mallarında biyoçözünür ham madde kullanma zorunluluğu getiren düzenlemeyi hatırlatan Dilsiz, “Bu düzenleme, ihracatının yüzde 50’sinden fazlasını Avrupa Birliğine yapan ülkemiz için aşılması gereken önemli bir bariyer olarak ortaya çıkmış durumda. İş dünyamızın ihracata yönelik mallarda ambalaj tercihi plastikti. Ancak Avrupa plastiği istemiyor ve buna alternatif bir ham madde üretilmesi gerekiyor. Bizim projemizin odağında da bu var. Deniz marulu, tamamen doğal bir madde olduğu için sıfır atık misyonuna da hizmet eden bir yapıda. Şu anda plastiğe alternatif bir ham madde elde etmek üzere çalışıyoruz. Bu proje sonuçlandığı zaman hem körfezde kokuya yol açan ve populasyonu aşırı artmış olan ulva lactuca temizlenerek çevre sorunu ortadan kalkacak hem de elde edilen atıklar endüstriye kazandırılmış olacak. Üstelik bunu yaparken çevreye hiç zarar vermeyecek” sözlerine yer verdi.Prototip geliştirilecek
Çalışma sonucu ortaya çıkan raporları üniversiteler, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Kalkınma Ajansı ile de paylaşacaklarını ifade eden Dilsiz, "Onların da desteği ile ortaya güzel sonuçlar çıkacağına inanıyoruz. Yani projenin hayata tam anlamıyla geçebilmesi için profesyonel destek almamız gereken aşamalar olacak. Yaz aylarına doğru bir prototipi ortaya çıkarmış olacağız. Gençler bu çalışmayı Çevrenin Genç Sözcüleri adlı bir uluslararası program içerisinde yürütüyor. Yapılan çalışmanın tüm raporları uluslararası platforma taşınıyor ve bütün dünyada bilinirliği sağlanmış oluyor. Bu durum, Türk gençleri için de önemli bir imaj. Gençlerin bu tür çalışmalar yapmasını çok önemsiyoruz” dedi. SÜGEP Proje Asistanı Endüstriyel Tasarımcı Burcu Yağmur Doğan da deniz marulunun içindeki selülozu ayrıştırarak ambalaj ham maddesi elde etmeye yönelik bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Çalışmanın sonuncunda öncelikle gıda sektörü, tekstil sektörü gibi birçok farklı sektöre hizmet edebilecek bir ham maddeyi ortaya çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Projemiz ile İnci Vakfının bu yıl ilk defa gerçekleştirdiği ‘Hasat Hibe Programı’na katıldık ve ‘Hasat Gelişim Desteği’ almaya hak kazandık. Desteğin etkisiyle saha çalışmalarını başlatmış olduk. İzmir Körfezi’nde tekne ile yaptığımız saha çalışmalarında, deniz marullarının haritalandırılmasını yaptık. Bu projeyi ayrıca İzmir Kalkınma Ajansına da sunduk ve yetkililerden güzel geri dönüşler aldık. İş dünyasından birçok kişiyle de iletişime geçme fırsatı oldu. Güzel iletişim ağları oluştu. Bundan sonraki hedefimiz, topladığımız algleri bir laboratuvar ortamında incelemek. Bunun için de bir ambalaj şirketini paydaş hale getirmeyi umuyoruz. İletişimde olduğumuz ambalaj şirketi ile yakın zamanda çalışmalara başlayacağız. Bu proje öncelikle doğa için olmak üzere ticari anlamda da kazanç getirecek bir proje. Bir prototip elde ettiğimizde birçok sektöre hitap edeceği için ve Yeşil Mutabakat’ın şirketler üzerinde bir sorumluluk olduğu için muhakkak ki değerlendirilmek istenecektir.”Çevre sorunu ortadan kalkacak
Genç Sürdürülebilirlik Lideri Ceyla Şen “Ekip olarak İzmir Körfezi’nde tekne ile tur attık. Tur sonucunda özellikle İnciraltı ve Bostanlı mevkiinde ulva lactucanın daha yaygın olduğunu tespit ettik. Topladığımız deniz marullarını laboratuvarda ARGE çalışmalarını başlatacağız. Projemiz ile deniz marullarının ambalaj sektöründe ham madde olarak kullanılmasını hedefliyoruz” derken, Yasmin Ulu ve Nehir Göknar da “Saha çalışmaları yaparken ilk defa bu kadar fazla deniz marulu gördük. Projemiz gerçekleştiğinde hem çevre kirliliği ortadan kalkmış olacak hem de deniz marulları ekonomiye kazandırılacak” diye konuştu. Proje, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertan Dağlı ve SÜGEP Akademi Eğitim Koordinatörü Biyolog Çiçek Dilsiz danışmanlığında yürütülüyor. Proje ekibi; Naz Barış, Ece Erdiren, Ceyla Şen, Ceren Kocabaş, Ceren Erzincan, Berra Kalkan, Sarp Uçar, Deren Tepe, Ömer İyigün, Nehir Alemdağ, Zeynep Özkayalar, Yasmin Ulu, Nehir Göknar ve Burcu Yağmur Doğan’dan oluşuyor. (İHA)
Editör: TE Bilisim