Dağlıoğlu, Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de düzenlenen Avrupa'nın en önemli teknoloji ve startup etkinliklerinden Slush'da AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak Türkiye'deki uluslararası doğrudan yatırımların artırılması için çalışırken odaklandıkları en önemli şeylerden birinin teknoloji girişimciliği olduğunu belirten Dağlıoğlu, dünyada da artık teknoloji girişimciliğinin, uluslararası doğrudan yatırımların sürükleyici faktörlerinden birisi haline geldiğini söyledi.

Dağlıoğlu, "Bu bağlamda 2015'ten bu yana teknoloji girişimciliğini çalışarak, uluslararası yatırımcıların bu alandaki ilgisini artırmaya çalışıyoruz. Bu faaliyetlerimizin bir parçası olarak da dünyadaki hedeflediğimiz bazı etkinliklere, teknoloji girişimcilerinin buluştuğu etkinliklere katılıyoruz. Slush da bunlardan biri. Finlandiya bu anlamda başarılı bir organizasyona ev sahipliği yapıyor. Biz, geçmiş yıllarda da Türk heyeti olarak buraya katılıyorduk." diye konuştu.

Türkiye'nin girişimcilik ekosistemini dünyaya tanıtma hedefi

Etkinlik kapsamında bir panel organize ettiklerine işaret eden Dağlıoğlu, Türkiye'deki 6 unicornun 4'ünün eş kurucusunun kadın olduğuna dikkati çekti.

Dağlıoğlu, dünyada da özellikle sürdürülebilirliğin çok konuşulduğuna vurgu yaparak, şunları aktardı:

"Sürdürülebilirlik, sadece çevreyle su tasarrufuyla ilgili değil, burada çok önemli bir başlık daha var; çeşitlilik. Özellikle burada kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, kadın girişimcilere destek verilmesi önemli bir başlık olarak çıkıyor. Türkiye bu anlamda rakibi olan birçok ülkeden daha önde. Bunu anlatmak istedik. Dünyada da özellikle kadın girişimcilerin öneminin konuşulduğu bir atmosferde bunun önemli bir başlık olduğunu düşündük. Katılım çok yoğundu. Ayakta takip edenler oldu. Başarılı bir etkinliğe ev sahipliği yaptığımız için mutluyuz."

Dağlıoğlu, Türkiye'nin girişimcilik ekosistemini dünyadaki tüm yatırımcılara tanıtmayı amaçladıklarını vurgulayarak, yatırımcıların ve girişimcilerin ilgisini Türkiye'ye çekmeyi hedeflediklerini kaydetti.

AR-GE merkezleri ve bölgesel yönetim faaliyetleri açısından Türkiye'nin birçok başlıkta bölgesel merkez haline gelen bir ülke olduğunu belirten Dağlıoğlu, bunu güçlendirmek için daha yoğun çalışmaya devam edeceklerini aktardı.

"Türkiye'nin hedefi dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına girmek "

Dağlıoğlu, Türkiye'nin hedefinin dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına girmek olduğuna işaret ederek, buna ulaşmak için farklı stratejiler, taktikler geliştirdiklerini anlattı.

EGEV Genel Kurulu’nda 2025 yılı projeleri ve bütçesi onaylandı EGEV Genel Kurulu’nda 2025 yılı projeleri ve bütçesi onaylandı

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, şöyle devam etti:

"En önemli başlıklardan biri de ihracatımızı özellikle teknoloji alanında artırmak. Yoksa o büyük hedeflere sadece geleneksel işlerle ulaşmak mümkün değil, çünkü dünya dijitalleşiyor. Rekabet orada çok büyük. Biz de bu platformlara katılarak teknoloji ihracatımızı hızlandırmak üzere doğrudan şirketlerle onların hedef kitleleri arasındaki buluşma ortamını da oluşturmuş oluyoruz."

Milyar dolar değerlemeye ulaşan şirket konusunun yatırımcının dikkatini çekmek adına güzel bir şey olduğunu dile getiren Dağlıoğlu, ekosistemin olgunluğunu ve yetkinliğini anlamak adına bunun güzel bir gösterge olduğunu ama tek göstergenin olmaması gerektiğini kaydetti.

Dağlıoğlu, "Çünkü o değerlemenin bir kısmı dünyadaki piyasa koşullarıyla da alakalı bir şey. Şu an küresel olarak içinden geçtiğimiz türbülanslı dönemde bu şirketlerin değeri de düşmüş olabiliyor. Bu bizi yanlış bir değerlendirmeye itmemeli kesinlikle. Baktığımız zaman Türkiye'de 6 unicorndan bahsediyoruz. Önümüzdeki yıllarda şu an çok güçlü bir portföy var. Girişimcilerin kurucuları, teknoloji girişimi yatırımlarını topluyorlar, büyüyorlar ve değer yaratmaya odaklanıyorlar." diye konuştu.

Gelecek yıllardan çok umutlu olduğunu ve unicorn sayısını hızlıca çift hanelere taşıyacaklarını ifade eden Dağlıoğlu, özellikle yapay zeka ve yapay zeka destekli uygulamaların dikkati çektiğini vurguladı.

Dağlıoğlu, "Bir diğer alan fintech, finansal teknolojiler. Yakın zamanda regülatörümüz bu alanda mevzuat düzenlemeleri yaptı. Dijital bankacılık, ödeme sistemleri ve elektrik parayla ilgili mevzuatlar tekrar güncellenmiş oldu. Bu bağlamda önümüzdeki yıllarda fintech alanında da çok böyle hızlı büyüyen şirketler göreceğimizi düşünüyoruz. Unicornun tek gösterge olmaması lazım. Burada hızla büyüyen, Türkiye'de istihdam oluşturan, Türkiye'ye işte bu teknoloji ihracı neticesinde döviz girişi sağlayan, değer üreten bütün teknoloji girişimcilerinin başımızın üstünde yeri var ve yatırımcılar bunları çok yakında ilgiyle takip ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Dünyada teknoloji yatırımlarının yavaşladığı bir dönemde Türkiye pozitif ayrıştı"

Yapay zeka konusunda Türkiye'de Dijital Dönüşüm Ofisinin bir strateji belgesi olduğunu ve onlarla beraber çalıştıklarını aktaran Dağlıoğlu, 2025'te Türkiye'nin GSYH'sinin yaklaşık yüzde 5'inin yapay zeka ve ilişkili alanlarda oluşacağına dair bir beklenti olduğunu ifade etti.

Dağlıoğlu, dünyadaki bütün sektörlerde iş yapma modellerinin değiştiği bir dönemden geçildiğini belirterek, "Sürdürülebilirlik, hedeflere ulaşmak için önemli bir parametre olarak ortaya çıkıyor. Yapay zeka bu hedeflere ulaşmak için bu dönüşümü yaşayıp gerçekleştirmek ve şirketler için önemli bir uygulama alanı açıyor." dedi.

Yakın zamanda Türkiye'deki bir enerji şirketinin dijital hizmet merkezini gezdiğini dile getiren Dağlıoğlu, yapay zekayla sağlanan verimlilik artışının, teknolojinin doğrudan iş modeline etkisini görmenin çok gurur verici olduğunu aktardı.

Dağlıoğlu, teknoloji girişimcilerinde de yapay zeka alanında odaklanan birçok girişim olduğunu belirterek, girişimcilerin, yapay zeka destekli olarak ortaya koydukları ürünlerin şirketlerin ve yatırımcıların daha çok ilgisini çektiğini ve Türkiye'nin bu anlamda da başarılı olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin teknoloji yatırımlarındaki performansına değinen Dağlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2022'de dünyadaki bu teknoloji yatırımlarının yavaşladığı bir dönemde, Türkiye, bir önceki yıldaki performansını göstererek aslında pozitif ayrışmıştı. 2023'ün rakamlarına baktığımız zaman, uluslararası doğrudan yatırımların yılın ilk yarısında yüzde 30 kadar dünya çapında düştüğünü görüyoruz. Türkiye'de bu azalma yüzde 20 civarındaydı. Dünyadaki düşüşten daha az bir düşüşle ayrışmış durumdayız. Dünyadaki jeopolitik gelişmeler ise ayrı bir başlık olarak dikkat çekiyor. Bu şartlarda önümüzdeki çeyreklerde tekrar uluslararası doğrudan yatırımların hacim alması, ölçeklenmesi için çok da olumlu bir havadan bahsedilmiyor. Herkes 2024'ün üçüncü, belki de dördüncü çeyreğine kalacak olan merkez bankalarının para politikalarını gevşetmesini bekliyor. Bu atmosferde biz var gücümüzle tüm enerjimizle çalışarak, portföyümüzdeki yatırım projelerini kazanmaya, zaten kazanmış olduğumuz yani o yatırım kararı verilmiş projelerimizi hızlıca hayata geçirerek, onları faal hale getirmeye çalışıyoruz."

"Türkiye, girişimcilere coğrafi olarak birçok bölgeye erişim kolaylığı sağlıyor"

Dağlıoğlu, Ukrayna-Rusya savaşından sonra o ülkelerden gelen bazı şirketlerin Türkiye'ye konumlanmasına da değinerek, şunları anlattı:

"Özellikle ilk aylarda çok daha yoğun yaşadık. Hem Rusya'dan hem de Ukrayna'dan. Uluslararası şirketlerin kendi operasyonlarının da Türkiye'ye kayması söz konusu oldu. Bu iki ülke menşeli şirketlerin de yurt dışındaki artık ben faaliyetlerimi nerede yürütürüm dediği zaman ofislerini Türkiye'ye kurduklarını gördük. İlk başta çok hızlıca taşıyabilecekleri, yönetim ofisleri, AR-GE ofisleri, teknoloji ofisleri, satış-pazarlama ofisleri gibi ofisleri taşımış oldular. Sonrasında da taşıması zaman alacak olan üretim faaliyetleri gibi etkinlikleri de taşımaya başladılar. Bu bağlamda da Türkiye o jeopolitik denklemde daha istikrarlı konum sunduğu için yatırımcıların ilgisini çekti."

Girişimcilere de tavsiyelerde bulunan Dağlıoğlu, Türkiye'nin girişimciler için oldukça cazip bir ekosistem sunduğunu, ülkenin çok güçlü bir sanayisi ve bu sektörü destekleyen çok başarılı bir hizmetler sektörü olduğunu bildirdi.

Dağlıoğlu, Türkiye'nin 86 milyonluk bir iç pazarının olduğuna ve sağladığı coğrafi konumla girişimcilerin Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türk Cumhuriyetlerine çok kolay erişim sağlayabildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Türkiye'de bir girişime başlamak, bir ürün geliştirmek, bunu test etmek ve bunu ölçeklendirmek çok kolay. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak sermayeye erişim boyutuyla kendilerine yardımcı oluyoruz. Türkiye'deki teknoloji girişimi yapan fonların sayısının zaman içerisinde arttığını gördük, hepsiyle çok yakın çalışıyoruz. Biz kendilerine eğer bir fikirleri varsa denemeleri, bunun için mücadele etmelerini her zaman tavsiye ederiz. Burada fonlamaya erişim önemli bir başlık olarak dikkat çekiyor ve Türkiye'de biz büyük oranda burada bir başarı sağladık. Hem uluslararası girişim sermayesi fonları Türkiye'ye ilgi gösteriyor hem de bizim kendi sermaye piyasalarımızın mevzuatlarına göre kurulmuş Türkiye içerisinden de kaynaklar toplayan girişim sermayesi fonlarımız var. Bütün bu destekleyici ekosistem içerisinde biz bir fikirleri varsa bunu deneme konusunda kendilerini her zaman destekliyoruz."

"Türkiye, dayanıklı ve güçlü bir ülke"

Dağlıoğlu, yatırımcılara Türkiye'nin dayanıklı ve güçlü bir ülke olduğunu, dünyadaki bütün krizlerden her zaman çift haneli büyüme oranlarıyla çıktığını anlattıklarını belirterek, ülkenin uygulanan reform politikalarıyla rekabetçi ve yatırımcı dostu bir iş ortamı sunduğunu vurguladı.

Dünyada yetkinliğe erişim ve onu organizasyon içinde tutmanın da bir mesele haline geldiğine dikkati çeken Dağlıoğlu, "Türkiye bu anlamda gayet makul optimum bir çözüm sunan bir ülke." dedi.

Dağlıoğlu, ülkenin coğrafi konumunun önemini de işaret ederek, Türkiye'nin iç pazarın yanı sıra küresel pazarlara erişim sağladığını kaydetti.

Kaynak: AA