Sağlık

Cüzzam hastalığı bilinçlendirme çalışmaları hız kazanıyor

Abone Ol

Berna SEVER/ EGE TELGRAF- Dünya Sağlık Örgütü (WHO), cüzzamın hala dünya genelinde bir sağlık sorunu olduğunu ve bu hastalıkla mücadelede bilinçlendirme çalışmalarının önemini vurguluyor. Cüzzam, M.Ö. 6000 yılına kadar uzanan tarihsel kayıtlara sahip bir hastalık olup, yanlış bilgiler ve hurafeler nedeniyle yüzyıllar boyunca dışlanmış ve korkulan bir hastalık olarak kabul edilmiş.

Cüzzam, Mycobacterium leprae adlı bir bakterinin neden olduğu kronik bir enfeksiyon hastalığı olarak karşımıza çıkıyor. Genellikle deri, sinirler, burun ve üst solunum yolu üzerinde etkiler yapar. Ancak, cüzzamın insanlar arasında yayılma riski oldukça düşük ve modern antibiyotiklerle etkili bir şekilde tedavi ediliyor.

Cüzzam hakkında hala birçok yanlış inanış ve stigmatik görüşler var. WHO, cüzzamın toplumlar arasında dışlanma, ayrımcılık ve sosyal izolasyona neden olan bu yanlış inanışları ortadan kaldırmak için uluslararası çapta bilinçlendirme çalışmaları yürütmekte.

Uzmanlar, cüzzamın tedavi edilebilir bir hastalık olduğu ve erken teşhis ve tedavi ile hastaların normal bir yaşam sürdürebileceği vurgulanmakta. Ayrıca cüzzamın bulaşıcı olmadığı ve basit hijyen önlemleri ile yayılmasının önlenebileceği önemli bir gerçek olduğunun altını çizmekte.

Uzmanlar cüzzam hastalığı hakkında yanlış inanışların ortadan kaldırılması ve bilinçlendirilmesi hakkında, ‘Bilinçlenmenin artması bu hastalıkla mücadelede önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Bu, cüzzam hastalarının toplumlarına geri dönmelerine ve sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olabilir” açıklamalarında bulunuyor.

Cüzzam hakkındaki yanlış bilgiler ve stigmatik görüşlerle mücadele etmek, bu hastalığın toplumlar arasında daha iyi anlaşılmasını ve tedavi edilen hastaların onurlu bir şekilde yaşamasını sağlamak için hayati önem taşıyor.

NASIL BULAŞIR?

Cüzzam, genellikle kişiden kişiye doğrudan temas yoluyla bulaşmaz. Bunun yerine, hastaların genellikle burun mukozasından yaydığı mikropların uzun süreli ve yakın temas sonucu bulaşır. Enfekte kişiler, hapşırma veya öksürme sırasında bakteriyi içeren küçük damlacıkları havada yayabilirler. Bu damlacıkların sağlıklı bir kişiye bulaşabilmesi için uzun süreli ve yakın temas gerekmektedir.

Genetik Yatkınlık: Bazı insanlar, diğerlerine göre cüzzama daha yatkın olabilirler. İnsanların bağışıklık sistemleri, bakterinin vücuda nasıl tepki vereceğini belirler. Bu, enfekte bir kişinin, sağlıklı bir kişiye hastalığı bulaştırma olasılığını etkileyebilir.

Sosyal İzolasyon ve Yoksulluk: Cüzzamın yaygın olduğu bölgelerde yaşayan insanlar, sosyal izolasyon ve yoksulluk gibi faktörler nedeniyle enfeksiyona daha yatkın olabilirler. Bu faktörler, hastaların tedaviye erişimini zorlaştırabilir ve hastalığın yayılmasına katkıda bulunabilir.

Uzun Süreli Maruziyet: Cüzzamın bulaşma riski, bir kişinin enfekte bir kişiyle uzun süreli, yakın teması sonucu artar. Bu nedenle, aynı ailede yaşayan kişiler veya yakın temas içinde olan sağlık çalışanları gibi gruplar, bulaşma riski altında olabilirler.

Hayvan Teması: Nadir durumlarda, cüzzamın hayvanlardan insanlara bulaşabileceği bildirilmiştir, ancak bu nadir bir durumdur ve başka birçok faktörün etkisi altında gerçekleşir.