Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK ve TÜVA Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, göreve geldikleri günden itibaren bilim ve teknolojiye verdikleri öneme dikkat çekti. Erdoğan, "Zihinlere vurulan prangaları kırdık. 'Bizden bir şey olmaz' algısını yıkarak, yerine 'yapabiliriz' özgüvenini yerleştirdik" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'NİN BÖLGESEL ROLÜ'
Konuşmasında Türkiye'nin tarihsel misyonuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son dönemde bölgemizde yaşanan her hadise, özellikle Suriye'deki gelişmeler, bize bir kez daha gösterdi ki Türkiye, Türkiye'den daha büyüktür. Millet olarak tarihin bize yüklediği misyonun farkında olmalı ve buna uygun hareket etmeliyiz" dedi.
Gerçek Gündem’de yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkanlar şu şekilde:
Türkiye'de bilim ve teknoloji idealist bir avuç insanın kendi imkanlarıyla sınırlı bir uğraş alanı olarak görüldü. Bilim insanlarımız hak ettikleri ilgiyi bulamadı. Bilimsel birikim açısından dünyada istisnai bir durumda olsak da bunun kurumsallaşmasında o derece geç kalmış bir ülkeyiz. Göreve geldiğimizden beri ilk etapta zihinlere vurulan prangaları kırmaya çalıştık. Bizden bir şey olmaz algısının yerine ‘yapabiliriz’ özgüvenini yerleştirmeye çalıştık. Umutsuzluk aşılayan sözleri lügatimizden çıkardık.
Türkiye ikinci el düşüncelerin üretildiği bir ülke değildir. Özgür olmak için özgün olmak, orijinal fikirler geliştirmek mecburiyetindeyiz. Siyasette, dış politikada savunmada nasıl bize dayatılan kalıplara bağlı kalmıyor ötesine geçiyorsak, bilim ve teknolojide de kendi hikayemizi yazıyoruz.
2002’ye göre bugün çok iyi bir konumdayız. Gelecekte çok daha iyi seviyelerde olacağız. Umudunu bize bağlamış olanlar için de bunu başaracağız. Şu gerçeği Suriye başta olmak üzere, son dönemde bölgemizde yaşanan her hadise bizlere hatırlatmaktadır, Türkiye, Türkiye'den daha büyüktür. Tarihin millet olarak bize yüklediği misyonu görmek ve buna göre davranmak mecburiyetindeyiz.
Burunlarının dibini görmekten aciz olanlar bunu anlamakta zorlanabilir. Bu misyonu idrak edemeyebilir. Türkiye’nin son 22 yılda nasıl bir değişim geçirdiğini bilmeyenler olayların seyrini kavramakta zorlanabilir. Biz bunu okuyoruz ve çağrılara kulak tıkamıyoruz. Türkiye’nin başarılarına sevinemeyenleri kendi haset dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz.
Biz onlarla vakit kaybetmeyeceğiz. Hedefimize odaklanacağız. Sizlerin de her türlü sorumluluğu en güzel şekilde yerine getireceğinize inanıyorum.
Şunu lütfen unutmayın, sizler uzmanlık alanlarınızda, icra ettiğiniz bilimsel faaliyetlerle yeni araştırmalarla yalnızca akademi camiasına değil, dünyaya da yeni ufuklar kazandırıyorsunuz. Bu çalışmalara her gün bir yenisini ekleyerek sizi rehber kabul eden gençlerimizi destekleyerek, 2053 ve 2071 vizyonumuzun da mimarları sizler olacaksınız.”