Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU- EGE TELGRAF/ Meksika’nın başkenti Mexico City’nin 40 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Teotihuacan, büyüleyici atmosferi ve devasa yapılarıyla Kolomb öncesi Amerika’nın en önemli antik şehirlerinden biri olarak biliniyor. 1987 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilen bu gizemli şehir, bugün bile pek çok sırrını koruyor.
Güneş ve Ay Piramitleri: Devlerin Gölgesinde
Teotihuacan’da gezerken karşımıza çıkan en görkemli yapılardan biri, Amerika’nın ikinci büyük piramidi olan Güneş Piramidi. 65 metre yüksekliğiyle gökyüzüne meydan okuyan bu devasa yapı, Mezoamerika’nın kadim kültürleri tarafından inşa edilen en büyük yapılar arasında yer alıyor. Ancak yalnızca büyüklüğü değil, yapının güneşe adanmış olması da onu farklı kılan unsurlardan biri.
Güneş Piramidi’nin hemen ardından gelen Ay Piramidi ise şehrin bir başka dikkat çeken yapısı. "Ölüler Yolu" adı verilen ve Azteklerden kalan bu uzun caddenin sonunda yer alan Ay Piramidi, tam anlamıyla bir mühendislik harikası. Piramidin bir zamanlar üzerinde bir tapınak bulunduğu düşünülse de, bu tapınağın ahşap gibi dayanıksız malzemelerle yapıldığı için günümüze ulaşamadığı biliniyor. Ay Piramidi, Teotihuacan’da yaygın olarak kullanılan “talud-tablero” mimari stilini de gözler önüne seriyor.
Kurban Adakları ve Ritüellerin İzleri
Teotihuacan’da yapılan kazılar, buranın yalnızca mimarisiyle değil, aynı zamanda dini ritüelleriyle de büyük bir merkez olduğunu gösteriyor. Ay Piramidi'nin farklı aşamalarla inşa edilmiş olması ve kazılar sırasında bulunan gömüler, şehrin kurban törenlerine ev sahipliği yaptığını gözler önüne seriyor. Bu gömülerde, elleri bağlı ve başları koparılmış cesetler, önemli ritüellerin gerçekleştiğini gösteriyor.
Bu antik şehirdeki kazılar, kurban edilen insanların bazılarının Teotihuacanlı olmadığını, başka bölgelerden getirilmiş olabileceklerini ortaya koydu. Bu da, şehrin geniş ticaret ve etkileşim ağının bir işareti olarak değerlendiriliyor.
Tanrıların Şehri ve Doğaya Dair İnançlar
Teotihuacan’ın sakinleri, doğaya büyük önem vermişlerdi. Özellikle yağmur ve rüzgar tanrıları için mağaralar ve doğal alanlar dönüştürülerek adaklar sunulurdu. Bu inanışın temelinde, suyun dağlardan geldiği ve yaşam kaynağı olduğu inancı yatıyordu. Antik dönemde Teotihuacan'da su balığı motifleriyle boyanmış piramitler ve duvar resimleri ile kaplı bir şehir tasavvur etmek zor değil.
Ancak ne yazık ki, bu büyük medeniyetin siyasi liderleri hakkında çok az şey biliyoruz. Şehirde hiçbir portre ya da yazılı kaynak bulunamamış olması, Teotihuacan’ın siyasi yapısına dair bilinmezliği daha da artırıyor.
Gizemli Şehrin Sırları Hala Çözülmeyi Bekliyor
Teotihuacan, hem büyüklüğü hem de mimarisiyle etkileyici bir şehir olarak karşımızda duruyor. Fakat bu antik kentin kimler tarafından kurulduğu, hangi dili konuştuğu ve neden aniden terk edildiği gibi sorular hala cevapsız. Günümüzde, turistlerin ve arkeologların ilgisini çeken bu kadim şehir, her bir yapısıyla bizi geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor ve keşfedilmeyi bekleyen sırlarını korumaya devam ediyor.
Eğer bir gün Mexico City’ye yolunuz düşerse, bu büyüleyici antik şehri mutlaka ziyaret edin. Teotihuacan’ın piramitleri altında, binlerce yıl önce yaşamış insanların ayak izlerini takip ederken tarihin derinliklerine dalabilirsiniz.
