Sağlık

Borderline kişilik bozukluğu: Sınırda bir dünya

Abone Ol

BERNA SEVER-EGE TELGRAF-Borderline kişilik bozukluğu olan bireyler genellikle yoğun ve ani duygusal dalgalanmalar yaşarlar. Sevinçten öfkeye, aşktan nefrete kadar geniş bir duygusal yelpaze içindeki bu dalgalanmalar, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, bazen kendine zarar verme düşünceleri ve davranışları ile de ilişkilendirilebilir.

KORKU VE GÜVENSİZLİK YAŞANIYOR

Bireyler arası ilişkilerde de belirgin zorluklar yaşayan borderline kişilik bozukluğu olan bireyler, başkalarıyla kurdukları ilişkilerde sürekli korku ve güvensizlik duyguları yaşayabilirler. İntensi bir şekilde bağlanma veya tam tersi olarak aşırı bağımsızlık arzuları, ilişkilerdeki dengesizliği artırabilir. Yakın ilişkilerdeki bu zorluklar, sosyal izolasyon ve yalnızlık duygularına yol açabilir.

DEĞİŞKEN BENLİK ALGILARI

Bu bozukluğa sahip bireylerin benlik algısı da genellikle belirsiz ve değişkendir. Kendi değerlerini ve kimliklerini bulmakta güçlük çekerler. Bu durum, istikrarsız bir yaşam tarzı ve meslek seçimleri ile de bağlantılı olabilir. Sık sık iş değiştirmek, hobi ve aktivitelerde sürekli değişiklik yapmak gibi davranışlar sergileyebilirler.

UZUN VADELİ TEDAVİ SÜRECİ

Borderline kişilik bozukluğu olan bireylerin tedavisi genellikle uzun vadeli ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Psikoterapi, bu tedavinin temelini oluşturur ve bireye duygusal düzenleme, ilişki becerileri ve benlik algısı konularında yardımcı olabilir. İlaç tedavisi de, belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilir.