Nihat AK/EGE TELGRAF-Ülke genelinde yaşanan fenomen krizinin kuaförleri olumsuz etkilediğini savunan İzmirli kuaförlerinin temsilcileri sapla samanın karıştırılmasının doğru olmadığını söyledi. İzmir Kuaförler Odası Başkanı Sezai Apaydın, Yönetim Kurulu üyelerinden Elif Orçin ve Ayşe Huğ, Ege Telgraf Web TV’de önemli açıklamalarda bulundu. Fenomenlerle mesleğini hakkıyla yapmaya çalışan kuaförlerin karıştırılmasından büyük rahatsızlık duyduklarını belirten İzmir Kuaförler Odası Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Huğ, “Biz kuaförlük mesleğine gönül vermiş insanlar önemli bir süreci yaşayarak bu seviyeyi geldik. Kimimiz çırak olarak kuaförlerimizin yanında işe başladık. Bazılarımız okullar okuyarak pratikler yaparak seçkin işletmeciler olduk. Şu anki konumumuza bir günde uzaydan gelmedik. Son günlerde fenomenlermiş, kara para aklayanlarmış bunlarla ilişkilendirilmeye çalışılmamız bizi üzüyor. Biz çıraklık, kalfalık ve ustalık belgelerini hakkıyla almış mesleğini icra eden insanlarız. Bizler bize verilen yetkiler çerçevesinde müşteri memnuniyetini en yüksek seviyede tutmak isteyen insanlarız. Son dönemde şov maksatlı çıkışlar yapanları biz de görüyoruz. Onlara meslektaşlarımız demiyoruz, diyemiyoruz. Sosyal medyadaki paylaşımlar, hakkıyla işini yapmaya çalışan meslektaşlarımıza zarar verdi, zor durumda bıraktı. Lütfen elmayla armutu birbirine karıştırmasınlar” dedi.
‘ŞOVMEN DEĞİLİZ’
Ege Telgraf Gazetesi’nden Nihat Ak’ın haberine göre; “Önyargılı denetimlerin kendilerini yaraladığını vurgulayan İzmir Kuaförler Odası Yönetim Kurulu üyesi Elif Orçin de, “Biz yönetmelik kapsamında faaliyet gösteriyoruz. İşyeri açma ruhsat yönetmeliğimiz var. İşyeri açma belgelerinin, güzellik uzmanlığı belgesinin yanı sıra içeride kullanılan cihazların kullanımına yönelik eğitim belgeleri isteniyor. Epilasyon uygulayıcısı eğitimi gibi. Bu belgeye sahip olmayan bu cihazı kullanamaz. Bizim mesleğimiz fenomenlik yapılacak bir meslek değil. Altın tozlu kahveler içmekle kuaförlük aynı şey değil. Bunu herkesin çok net ayırt edebilmesi gerekiyor. Yurttaşlarımızın bir bir buçuk yılı bulan epilasyon paketlerini peşin almaları uygun değil. Böylesi durumlarda bazen üstünkörü hizmetler alabiliyorlar. Butik çalışan, özverili çalışan, ruhsatları olan kurumları tercih etmelerini öneriyoruz. Güzellik salonunda doktorla ilgili bir işlem yapılıyorsa tüketiciler bunun yapılmaması gerektiğini bilmelidir. Böylesi durumlarda o salonun etik çalışmadığı kanaatine varabilmeli” diye konuştu.
‘KARMAŞA ÖNLENSİN’
Yönetim Kurulu üyeleri Huğ ve Orçin, “Bizlerin salonunda asgari bulundurulması gereken cihazlar var. Güzellik salonunda olup olmaması gereken cihazları bilinçli tüketicilerimiz biliyor. Arada etik çalışmayan veya şaşıran cihaz belgelerini tamamlayamamış meslektaşlarımız olabilir. Onların eksiklerini tamamlamaları konusunda uyarıyoruz. Güzellik salonlarımızda sigortalı bir doktor dahi çalıştırılmış olsa bile sağlık işlemi kapsamındaki hiçbir işlemi yapamıyor. Enjeksiyon, dolgu, botoks, ip askısı, saç ekimi gibi şeyler yapılamaz. Enjeksiyonsuz cilt bakımı yapabildiğimiz cihazlarımız var. Bazı kavram kargaşalarından dolayı ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. kavram kargaşasına son vermek için oda olarak çalışma yaptık. Sağlık Bakanlığı’na ilettik. İvedilikle cevap bekliyoruz. Dosyamızın takibini yaptığımızda konuyu Türkiye genelinde ele aldıklarını bütünsel bir karar vercekleri bilgisini bize veriyorlar. Selülitle ilgili hastalığı olanlar tabii ki hastaneye, doktora gitsin, biz bunu zaten tavsiye ediyoruz ve müdahale etmiyoruz. Ama salonumuzda asgari bulundurmamız gereken cihazı da tıbbi olarak değerlendirmesinler, çünkü değiller. Benim işim selülite masaj yapmak. Bize kozmetik kaygılar için geliniyor. Meslek standartlarımızda olan haklarımızı kullanmak istiyoruz. Meslek standartlarımızda kullanmamız gereken cihazları bile bazı denetim elemanları bilmiyor. Bazı kavram karmaşasından dolayı gelecek dönemde alınması istenen bazı belgelerin karşılığı 2 milyon TL. Bunu hiçbir esnafın alabilmesi mümkün değil” dedi.
‘GİRDİLERİMİZ ARTI’
Esnafın kaliteli hizmet verebilmek için özverili bir çalışmayı ortaya koyduğunu vurgulayan İzmir Kuaförler Odası Başkanı Sezai Apaydın, “Kuaförlük ve güzellik salonları işlek elit mekanlarda yapılabiliyor. Ama bunların kiraları son dönemde katlandı. Elimizi attığımızda elektrik ve doğalgaz kullanıyoruz. İnsanı bire bir ilgilendiren ürünler kullanıyoruz. Kalitesiz ürünler kullanamayız. Bir dürümün 150-200 lira bir çorbanın 250 lira olduğu caddelerde bizden 10 liraya 20 liraya fön beklemesinler”şeklinde konuştu.