‘BİZ BİZE AİT OLMAYANIN SAHİBİYİZ’
Bu gönüllülük sürecini ‘İyilik yapmak olarak adlandırmak istemiyorum’ diyerek belirten Alakuştekin, “Biz, biz ait olmayanın sahibiyiz. Sahip olduklarımızı paylaşmak için yola çıkıyoruz. Bunun farkında olan insanlarla beraber yol alıyor olmak da bu yoldaki en büyük şanslarımdan. ‘Yorulmuyor musun, bunalmıyor musun’ soruları çok fazla geliyor. Ben niyetimi ortaya koyduktan sonra söylenen olumsuzluklarla karşı karşıya kalmıyorum. Tabii ki çok ufak çatlaklar olacak, bunlar da kendime düşen dersler. Karşı tarafı suçlamamaya özen gösteriyorum. Zamana bırakıyorum. Tekrar aynı paydada buluşabilirsek o gönüllülerle tekrar beraber çalışıyoruz, diğer türlü olsaydı bu çok kısa süren bir iş olurdu” dedi.‘BİRLEŞTİRİCİ ÖZELLİKLER TAŞIYALIM’
İyilik hareketinin vakıf ve dernek olmasına yönelik taleplerin her geçen gün arttığının da altını çizen Alakuştekin, “Söylenenler arasında, ‘Vakıf olun, dernek olun’ talepleri de mevcut. Vakıf ve dernek olma kısmında ‘bir şeyci olma’ hali yaratıyor, ben biraz daha bundan uzak olalım diyorum. Biz toplum gönüllüleri birleştirici özellikler taşıyalım. Dernekleri bir araya getirelim, gerekirse derneklerse gerekirse bireysel çalışalım” açıklamalarında bulundu.
Editör: TE Bilisim