Batı Nil Virüsü, Flaviviridae ailesinden bir virüs olup ilk olarak 1937'de Uganda'da tespit edildi. Kuşlar arasında dolaşan virüs, sivrisinekler aracılığıyla insanlara geçebilir. 1999 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde görülen ilk vakalardan bu yana, dünya genelinde birçok ülkede rapor edilmiştir.

Bir tanesi bile bolca kalsiyum, fosfor ve potasyum içeriyor: Çinliler kapış kapış alıyor Bir tanesi bile bolca kalsiyum, fosfor ve potasyum içeriyor: Çinliler kapış kapış alıyor

Bulaşma Yolları

Batı Nil Virüsü'nün insanlara bulaşması genellikle sivrisinekler aracılığıyla gerçekleşir. Enfekte kuşların kanını emen sivrisinekler, virüsü alır ve diğer canlıları ısırarak bulaştırabilir. Bunun dışında, nadiren de olsa enfekte kan veya organlar yoluyla virüsün yayılması mümkündür. Ölü kuşlarla doğrudan temas da risk faktörleri arasında yer almaktadır.

Bati Nil Virusu Nedir Ve Nasil Bulasir

Belirtiler ve Risk Grupları

Batı Nil Virüsü genellikle hafif semptomlarla seyreder. Ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve döküntüler en sık görülen belirtilerdir. Ancak, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Menenjit ve ensefalit gibi ağır hastalıklar riski taşıyan grupların dikkatli olması önemlidir.

Korunma Yöntemleri

Virüsün yayılmasını önlemek için alınabilecek önlemler şunlardır:

Sivrisineklerden Korunma: Sivrisinekleri uzak tutmak için böcek kovucu ürünler kullanın ve açık alanlarda koruyucu giysiler tercih edin.

Üreme Alanlarını Azaltma: Sivrisineklerin üremesine neden olan su birikintilerini temizleyin.

Ölü Kuşlardan Kaçınma: Ölü kuşlarla doğrudan temastan kaçının ve böyle durumları yetkililere bildirin.

Kaynak: Haber Merkezi