CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, yine sıradışı bir konu ile gündemde. Kılıçdaroğlu, videolu açıklamalarına önceki akşam da devam etti. Millet, “

CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, yine sıradışı bir konu ile gündemde. Kılıçdaroğlu, videolu açıklamalarına önceki akşam da devam etti. Millet, “ Ne diyecek, ne diyecek?” diye merakla beklerken, o kimsenin beklemediği bir konuyu ortaya atıverdi. CHP önümüzdeki günlerde bir zamanlar ülke meselesi haline getirilen “Başörtüsü”nü yasa ile güvence altına almayı sağlayan teklifi Meclis‘e getirecek. Şimdi “Bu da nereden çıktı?” diyeceksiniz. Haklısınız. Doğrusu bu işe CHP’liler başta olmak üzere herkes şaşırdı. Kılıçdaroğlu, yine geçtiğimiz hafta İzmir Seferihisar’daki parti istişare toplantısında, Cumhurbaşkanı adaylığını üstü kapalı işaret ederek partililerine “Benimle misiniz?” diye sormuştu. O soru sonrası tüm CHP’liler neredeyse hep bir ağızdan koro halinde, “ Yanınızdayız” hasttagi ile görüşlerini belirtmişler, Genel Başkanlarına bağlılıklarını göstermişlerdi. Ama maalesef bu kez öyle olmadı. Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasallık kazandıracak teklifi için ne “Yanınızdayız” hashtagleri atıldı ne de sosyal medyadan bir kelam eden ortaya çıktı. “Bayram değil seyran değil” misali Sayın Kılıçdaroğlunun aklına neden başörtüsü geldi diyebilirsiniz. CHP lideri bir süredir helalleşme adımları atmaya çalışıyor. Şu ana kadar başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Anlaşılan bu kez başörtü meselesini seçmiş. Böylece gelecek yıl yapılacak seçimlerde başörtülülerin oylarını almayı düşünüyor olabilir mi? Ancak Sayın Kılıçdaroğlu’na bu akılları kim veriyor bilmiyorum. Zira Türkiye‘nin 90’lı yıllarına hatta 40 yıl öncesine damgasını vuran başörtüsü meselesini AK Parti çözmemiş miydi? 28 Şubat sürecinde, enselerinde boza pişirilen başörtülülerin bu büyük sorunu, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu 2013’te yasa ile çözüldü. Bu tarihten sonra da kamuda başörtüsü serbest hale geldi. Bugün asker ve poliste bile her ne kadar bazı tutucu çevrelerce yadırgansa da başörtüsü takan kamu görevlileri bulunuyor. Başörtüsünün serbest olması ile ne kıyamet koptu ne de laiklik elden gitti. İnsanlarımızı rencide eden, hayatı cehenneme çeviren ve de siyaseti gererek bazıları tarafından malzeme haline getirilen bu konu bundan 9 yıl önce halledilmiş oldu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yasa ile teminat altına alınan başörtüsünü adeta temcit pilavı gibi yeniden ortaya atması ilginç. Kendisine kimler danışmanlık ediyorsa, yanlış yaptırıyorlar. Hatta gülünç duruma düşürüyorlar. Bence CHP liderinin bu tip olaylardan medet ummak yerine, hakikaten ekonomik kriz yaşayan Türk halkının sıkıntılarına, çiftçinin üreticinin dertlerine odaklanması gerekiyor. Zannımca başörtüsünden “başörtüsü karşıtlığı” ayyuka çıkan CHP’ye ekmek çıkmaz. AKLIN YOLU BİR Çiğli Belediyesi geçtiğimiz günlerde bir satış ihalesi gerçekleştirdi. 161 gayrimenkul satışa çıkarıldı ve ihale her ne hikmet ise tek katılan bir firmada kaldı. Açık artırma ile çıkılan ihalenin açılış bedeli 54 kusur milyondu. Firma 55 kusura aldı. Buna hemen itirazlar geldi. AK Partili Çiğli ve Büyükşehir Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, şaibe iddialarında bulundu. İhaleye bir tek firmanın girmesini “adrese teslim” olarak nitelendirdi. İhalenin açık artırmalı olmasına rağmen sadece 150 bin liralık fark oluşmasına da dikkat çekti. “İhaleyi iptal edin” çağrısında bulundu. Çiğli Belediyesi dün yaptığı açıklama ile ihalenin encümen tarafından iptal edildiğini duyurdu. Nedeni ve niçini açıklanmadı. Böylece AK Parti haklı çıktı. İstediğini yaptırdı. Çiğli’nin muhalefeti ilk kez puan kazandı. Ben yine de şaibeli bir ihaleyi iptal eden Belediye encümeni ile AK Parti’yi kutluyorum. Çiğli’nin malları yok yere ve değerinden aşağı satılmamalı. Satılacaksa da işe yarar bir projeye ve ilçenin gelişmesine katkıda bulunacak bir yatırıma kaynaklık etmeli.