Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılında avcılık yoluyla üretim geçen yıla göre yüzde 35,5 artarak 454 bin 59 tona ulaştı. Bu artışın arkasında, pandemi sürecinde denizlerde stokların biraz toparlanması etkili oldu. Ancak sektör temsilcileri, balık stoklarının sürekli ve dengeli bir şekilde avlanamadığını vurgulayarak sürdürülebilirlik endişelerini dile getirdi.
Balıkçılık sektöründe yaşanan artış trendinin gelecek yıllarda dengesizleşeceğini öngören uzmanlar, özellikle El Nino etkisinin küresel ısınmayı daha da artırarak balık stokları üzerindeki olumsuz etkilerini güçlendireceğini belirtti. Denizlerdeki sıcaklık artışlarının balıkçılık faaliyetlerine yansımaları genellikle 1-2 yıl içinde görülüyor.
Balıkçıların avlanma sürelerindeki artışa dikkat çeken uzmanlar, bu durumun sürdürülebilir balıkçılık için bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Özellikle çaba başına düşen av miktarının kararlı bir seyir izlemediğini belirten uzmanlar, bu durumun sektörün geleceği açısından önemli bir gösterge olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de 15 bin av teknesinin bulunduğunu hatırlatan uzmanlar, balıkçıların yıllık avlanma sürelerinin son birkaç yılda ciddi şekilde arttığına işaret etti. Ancak maksimum sürdürülebilir ürün hesapları veya kota uygulamalarının olmamasının aşırı avcılığa zemin hazırladığını vurguladılar.
Özellikle Marmara Denizi gibi kapalı denizlerde çevresel etkilerin büyük önem taşıdığını belirten uzmanlar, ekosistem tabanlı balıkçılık yönetimi ve kota uygulamalarına geçişin acil olduğunu vurguladılar. Bu uygulamaların, balık stoklarının sürdürülebilirliğini sağlamak ve ekosistemi korumak adına kritik bir öneme sahip olduğunu ifade ettiler.
Uzmanlar, Türkiye'nin balıkçılık sektöründe ulusal düzeyde planlar yapmazsa, sektörün gelecekte önemli kayıplar yaşayabileceği uyarısında bulundular. Ayrıca, iklim değişikliği ve çevresel kirlilik gibi küresel sorunlarla mücadele etmek için sektörün katılım ve bilinçlenmesinin artırılması gerektiğini vurguladılar.
Uzmanlar balık stoklarının sürdürülebilirliği için doğru denetimlerin ve izleme mekanizmalarının kurulmasının önemine dikkat çekerek, bu sürecin balıkçılık faaliyetlerinin geleceği açısından kritik bir rol oynayacağını belirttiler.
