Didar DEMİRCİ- EGE TELGRAF/ Avrupa “Aşırı Turizm” eylemleriyle karşı karşıya! İspanya’da başlayan eylemler hızla Çekya ve son olarak Yunanistan’da yankı buldu. Turist kalabalığından ve turistlerin oluşturduğu enflasyondan rahatsız olan Avrupa, bu durumun önüne geçmek için harekete geçti. Bu konuda en net adımı Yunanistan atacak. Turist sayısının artmasından kaynaklı Yunanistan, turistlere ek vergi getirmeyi planlıyor. Avrupa’da oluşan bu durumun ülkemiz için bir fırsat olabileceğini dile getiren İzmirli turizmciler, Türkiye’nin turizm potansiyelinin düşük kalmasındaki etkenlere dikkat çekti. SKAL İzmir Başkanı Güner Güney, Türkiye’nin içinde bulunduğu enflasyon ortamının yabancı turiste bile ağır geldiğini belirterek, maliyetler konusunda önlem alınması gerektiğini söyledi.
AVRUPA’DAKİ TURİSTE DE PAHALI GELİYORUZ
Avrupa’daki “Aşırı Turizm” eylemlerini Türkiye’nin fırsat olarak değerlendirebileceğini dile getiren SKAL İzmir Başkanı Güner Güney, Türkiye’nin son 2 yılda turist kaybetmesindeki en büyük sebeplerden birinin de enflasyon olduğunu ifade etti. Güney, “Antalya’ya giden Ruslardan da de duyuyoruz. Geçen sene içtiğimiz kahvenin 3 katını ödüyoruz daha da gelmeyiz diyenleri de duyuyoruz. Fiyatları da inceliyorum. Her bütçeye göre otel var. 3 bin TL’ye de otel var, 30 bin TL’ye de; her yerde her keseye göre otel, restoran var. Bizim maliyetlerimiz çok yükseldi kabul ediyorum. Biz bunları fiyatlara yansıtmak zorunda kalıyoruz. Öteki tarafta bu çok güzel bir fırsat. Bizim bunları fırsata çevirmemiz lazım. Bununla ilgili de yeni bir yol haritası çıkarmamız lazım. Bizim maliyetlerimizi gözden geçirmemiz lazım. Maliyet algısını kıramıyoruz. Avrupa’daki turiste de pahalı geliyoruz. Destinasyon olarak iyi durumdayız ama pahalılık algısını yıkamadığımız sürece sıkıntı yaşayacağız. Bu son 2 senedir var” açıklamasını yaptı.
YERLİ TURİSTİ DE AVRUPA’YA KAPTIRIYORUZ
Yurt dışına çıkan, paket turlarla Avrupa tatili yapan Türk vatandaşlarının sayısının her geçen gün artığına dikkat çeken Güner, özellikle Yunanistan’ın yeniden başlattığı Kapıda Vize uygulamasıyla adalara adeta akın edildiğini ifade etti. Bu durumun nedenlerinin incelenmesi gerektiğinin altını çizen Güner, “Avrupalıların turist şikayetleriyle ilgili Türkiye’nin hızla harekete geçerek, yeni bir yol haritası belirlemesi gerekiyor. Tanıtım politikalarımızı değiştirmemiz gerekiyor” mesajını verdi. Öte yandan gastronomi turizminde kazanılan dövizin daha fazla olduğunu hatırlatan Güner, Türkiye için yapılacak tanıtımlarda gastronominin ön plana çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. Güner, “İzmir bir gastronomi şehri. Michelin yıldızlı restoranlarımız var. Avrupa’yı aratmayacak şarap rotalarımız var. Bunları tanıtmamız gerekiyor. Çünkü günün sonunda Avrupalı turist bir hafta gelip tarihi yerleri gezdikten sonra ne yesem ne içsem derdine düşüyor. Bizim yedirip içirip ağırlayıp öyle göndereceğimizi anlatmamız gerekiyor. Turistleri bu şekilde elimizde tutabiliriz” diye konuştu.
5 MİLYON TURİST HEDEFİNE OTEL YOK
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve de Kültür Turizm Bakanlığı’nın turizm tanıtım faaliyetlerini değerlendiren Güner, yapılan çalışmaların güzel olduğunu ancak daha fazlasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Ayrıca İzmir için 5 Milyon turist hedefi olduğuna dikkat çeken Güner, “İzmir’e son 10 yıldır sadece 1,5 -2 milyon turist geliyor. Bu sıkışmışlıktan kurtulmamız gerekiyor. O nedenle İzmir için turist hedefi 5 milyon. Ama tabi bu hedef için öncelikle hazırlıklı olmamız gerekiyor. İzmir’e daha fazla otel yatırımı yapılmalı. Ben 11 yıldır İzmir’deyim. Çok otel açıldı ama bizim bir kongre otelimiz yok. 3 bin kişilik salonu olan 600- 700 odalı bir otelimiz yok. Uluslararası spor salonlarımız yok. 5 milyon turist istiyorum derken bunları yapmak gerekiyor” sözlerini kaydetti.
“KEŞKE AVRUPA KADAR ŞIMARABİLSEK”
Avrupa’daki eylemleri değerlendiren Destinasyon İzmir Başkanı ve ETİK Danışma Kurulu Üyesi Bülent Tercan, “Biz turist istiyoruz. Onların almadığı turistler bize gelsin. Biz o reklamı yapalım. Keşke bize de onlar kadar turist gelse de biz de bu kadar şımarsak. Onlar gibi turist kovalama noktasına gelene kadar çok fırın ekmek yememiz gerekiyor” dedi. Avrupa’nın kovaladığı turisti almamız için akıllıca harekete geçilmesi gerektiğini ifade eden Tercan, “Çok akıllıca reklam çalışması yapmaya başlamamız gerekiyor. İzmir ve Türkiye bu konuda çalışmaları hızlandırmalı. Turisti belli fırsatlar ve ayrıcalıklarla cezbetmeliyiz. Şu an tam İzmir’in kültürünü, turizmini, tarihini hepsini tanıtmamız gerekiyor. İncil’de bahsi geçen 7 kilise İzmir’de yakın çevresinde. Meryem ana burada. Bizim bunları çok iyi pazarlamamız gerekiyor. Onların kovaladıklarını bizim almamız gerekiyor” mesajını verdi. Bu tanıtım faaliyetlerini yaparken de sosyal medya fenomenleri yerine güvenilir gazete, dergi ve internet yayınlarından yani gerçek gazetecilerden yararlanmak gerektiğini belirten Tercan, “İzmir’e senede 1,5- 2 milyon turist geliyor. Bu durum hiç değişmedi. İzmir yerinde sayıyor. Bu fenomenler işe yarasaydı İzmir’e gelen turist sayısı artardı. Demek ki bu bloggermış, Instagram fenomeniymiş falan bunlar hikaye, onların güvenilirliği yok” ifadelerini kullandı.
