Memduh GÜNEY/EGE TELGRAF- Kasap tezgâhındaki ‘fahiş fiyat’ söylentisi zaten zar zor et alan vatandaşın kasabın karşı kaldırımından geçmesine sebep oldu. Alım gücünün et almaya yetmediği bu dönemde fiyatlardaki söylentiye ilk müdahale Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Erdoğan’ın ‘ithal et’ vurgusu sonrası sektör temsilcileri yapılacak hamlenin piyasada yaratabilecek artı ve eksilerini yorumladı. Her yıl kasım ayında küçükbaş hayvanda daralmanın söz konusu olduğunu söyleyen İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, “Büyükbaş hayvanda Et ve Süt Kurumu’nun yapmış olduğu ithalatla yapılan regülasyon doğrultusunda fiyatlarda artış söz konusu değil. Yaklaşık 9 aydır aynı fiyatta devam ediyoruz. Bu bizim açımızdan iyi bir şey. Aynı fiyattan satış yapabildiğimiz için mutluyuz” dedi.
“ARTIŞTAN YANA DEĞİLİZ”
Tezgâhta fiyatın aynı olmasına karşın üretici tarafında fiyatların aynı olmadığını söyleyen Şenkara, “Üretici memnun değil. Bu fiyat regülâsyonunda her şeyin fiyatı artarken artmayanın üretimi yavaşlıyor. Biz ne tezgâhta ne de üretimde fiyat artışından yana değiliz. Uyguna alıp satarsak satışlarda artış olacaktır. İzmir açısından baktığımızda üretici sayısı ne yazık ki azalmaya başladı” ifadelerini kullandı.
“MARKETLE FARK VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz gün “Vatandaş kırmızı ete beklediği fiyatlarla ulaşabilsin diye gerekirse süratle Uruguay’dan Brezilya’dan bu büyükbaş hayvan ithalini yapalım talimatını verdim. Bunu değerlendireceğiz ve bu adımları da atacağız” söylemini de değerlendiren Şenkara, “İthalat yapılması fiyat regülasyonu için halkın yararına olur. Ancak üretici penceresinden baktığımızda üreticiyi zorlayabilir. Kasap esnafları olarak ithalata karşıyız. İç piyasaya baktığımızda büyük marketlerin birçoğu et ve süt kurumundan tedarikte bulunuyorlar. Kasap esnafıyla market arasında dağlar kadar fark var. Bu da bizim işlerimizde sıkıntıya sebebiyet veriyor” dedi.
“ÜRETİMİ ARTIRAN HAMLELER”
Üretimi artırıcı hamlelerin gerektiğinin altını çizen Şenkara, “Bir üretici hayvancılığı bıraktığında tarımı da bırakıyor. Bunları birlikte değerlendirmemiz gerek. Bizler şu anda ürünlerimizi uygun fiyata satmaktan memnun olabiliriz. Lakin önümüzdeki dönemi düşünemiyoruz. Üretim azalırsa önümüzdeki aylar karanlık geçer” dedi.
“ÜRETİMDEN ÇEKİLİR”
Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik de, üreticinin mağdur edilmemesine dikkati çekti ve “Ülkemizde özellikle büyükbaşta üretilen kırmızı et miktarı, ihtiyacı karşılamadığından dolayı Et ve Süt Kurumu zaman zaman piyasayı regüle etmek için et ithalatı ve canlı hayvan ithalatı ile fiyatları dengede tutmayı amaçlamaktadır. ESK yetiştirici maliyetlerini göz önüne alarak piyasaya yön vermeye çalışmaktadır. Bu sağlanamaz ise sürekli yapılan ithalat ile et fiyatları düşer ya da enflasyona bağlı olarak durağan kalırsa üretici bundan zarar görüp üretimden çekilir. Bu durum bizim hiç arzu etmediğimiz bir durumdur. Dolayısıyla arz ve talep dengesi çok iyi bir şekilde planlanmalı” dedi.
“ORTA VE UZUN VADE”
İthalatın orta ve uzun vadede üreticiyle birlikte tüketiciye zarar verebileceğine dikkat çeken Çelik, “Bu durumun farkında olan Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı da 3 yıllık planlı üretim dönemi sonunda artık ithalatın yapılmayacağı yönünde bir açıklama yapmıştır. Hayvan ithalatının sona erdirilmesinde önemli bir rol oynayacağını düşündüğümüz planlı üretim dönemi kapsamında hayvancılığa sağlanan yeni model desteklerin de üretimin artırılmasında etkili olacağını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİCİYE DESTEK”
İthalata son vermek için yetiştiricinin girdi maliyetlerine de vurgu yapan Çelik, “Ülkemizdeki et üretiminde girdi maliyetleri sorunu mutlaka çözülmelidir” dedi. Çelik, “Yeterince kaba yem üretilememekte ve yem hammaddeleri ithalatına bağlı olarak yem fiyatları yükselmektedir. Üretimde girdi maliyetlerinin yüzde 70’inin yem giderleri olduğu düşünüldüğünde bu maliyetleri düşürücü tedbirlerin alınması hayvancılığın sürdürülebilir olması bakımından oldukça önemlidir. Hayvan veya et ithalatına bağımlı kalmamak adına yerli üreticilerimizin daha fazla desteklenmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Diğer taraftan fiyat artışlarında önemli bir paya sahip olan aracıların, tedarikçilerin ve stokçuların da çok sıkı bir denetimden geçirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
“MALİYETLER YÜKSEK”
Kasap Mustafa Nizam ise son dönemde küçükbaş fiyatında artış olduğunu aktardı. Dana etine nazaran kuzu etindeki artışı vurgulayan Nizam, “Kuzuya bu dönem talep yoğunlaştı. Üretici kısmında biraz aksama olabilir bu dönemde. Son aylarda maliyetler yüksek” dedi.
“FİYATTA DENGE SÜRECİ”
Yurtdışından hayvan ithalatının piyasayı rahatlatacağını da söyleyen Nizam, “Fiyatlar sabit kalırsa mutlu oluruz. Sürekli fiyat etiketi değiştirmek müşteriyle olan diyalogumuzu da bozuyor. Bizim için önemli olan arz talep meselesiyle birlikte sürekliliğin olması. Kasap ve market arasındaki uçurum bizi bu noktaya getiriyor. Bizler karımızı hesaplayıp ona göre satıyoruz. Bugün benim tezgâhımda 580 lira olan dana eti markette 650 lira. İthal edilecek olan et küçük esnafa değil devlet kurumlarına dağıtılacak. Bu açıdan belki fiyatta bir denge süreci yaşayabiliriz” ifadelerini kullandı.