Tuğçe GÜLER- EGE TELGRAF/ 1883 yılında İzmir-Aydın demir yolunun yapımı sırasında keşfedilen Tralleis’li Seikilos’un mezar taşı, M.S. I-II. yüzyılda Tralleis civarında yaşamış bir gence ait. Bu mezar taşının üzerinde Grekçe bir melodinin söz ve bestesi yer alıyor. Araştırmalar sonucunda, bu melodinin bilinen en eski şarkı ya da ağıt olduğu ortaya çıktı.
Dönemin yaşantısı hakkında ipucu veriyor
Mezar taşındaki yazıt, Seikilos’un yaşamı ve anıları hakkında ipuçları veriyor. Sözleri şöyle: “Seikilos dikti beni, ben taştan bir heykelim, anısını yaşatmaktır sonsuza dek görevim.” Şiir, yaşamın geçiciliğini vurgulayan anlamlı ifadelerle dolu: "Işılda yaşadığın sürece, hiçbir şeyi dert etme, yaşam kısacık ve zaman bedelini ödetir günü gelince."
Özellikle bu yazıt, antik dönem müziğinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Her hecenin üzerinde bir nota ile gösterilmesi, eserin müzikal yapısını günümüze ulaştıran nadir belgelerden biri olmasını sağlıyor. Günümüzde Kopenhag Milli Müzesi'nde sergilenen Seikilos’un Mezarı, antik Yunan müziğinin izlerini taşıyor.
Anadolu’nun en büyük hamam ve gymnasionu burada
Tralleis, Aydın İli'nin Efeler ilçesinin Kemer Mahallesi yakınlarında yer alıyor. Dor gelişimi sonrası Traller ve Argoslular tarafından kurulan bu antik kent, tarih boyunca savaşlar ve depremlerle sarsılsa da yeniden ayağa kalkmayı başarmış. Anadolu'nun en büyük hamam-gymnasion komplekslerinden birine ev sahipliği yapan Tralleis, tarihi dokusu ve kültürel mirası ile ziyaretçilerini kendine çekiyor.
Seikilos’un Mezarı, antik Yunan kültürünün ve müziğinin derinliklerine yapılan bir yolculuğun kapılarını aralarken, tarih meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğinde. Bu eser, geçmişin melodilerini ve yaşam felsefesini yansıtan bir parça olarak günümüzde de önemini koruyor.