Nihat AK/EGE TELGRAF- Açlık sınırının altında ezilen emekçinin sesi, gelecek yıl için belirlenecek zam oranlarının öncesinde yankılanıyor. DİSK Ege Temsilcisi Memiş Sarı zamların bu kez farklı hesaplanmasını isterken, İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Hüseyin Cengiz dengeli bir sistemin önemine vurgu yapıyor. İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen ise belirlenecek maaşların yeni zamlar karşısında güneş görmüş kar gibi eritilmemesini talep ediyor. 

‘YOKSULLUK SINIRI!’

Yoksulluk sınırı kapsamında asgari ücret zamlarının yapılması gerektiğini vurgulayan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "İktidar, yıllık enflasyon üzerine yüzde 5 iyileştirme yaparak yüzde 45 civarında bir artış planlıyor. Bu da asgari ücretin yaklaşık 23-25 bin lira civarında olacağı anlamına geliyor. Ancak hepimiz biliyoruz ki, TÜİK enflasyon oranlarını bilerek düşük gösteriyor ve bu durum milyonlarca işçinin ve emekçinin maaşlarını erozyona uğratıyor. Gerçek enflasyonu hesaba katarsak, yaşanabilir bir ücretin en az yoksulluk sınırı seviyesinde olması gerekiyor. Türkiye’de yoksulluk sınırı, İstanbul Ticaret Odası ve DİSK’in araştırmalarında belli. Asgari ücretin de bu seviyede olması gerektiğini savunuyoruz. En azından yaklaşık 56-58 bin lira olmalı diyoruz” dedi.

‘HALK BELİRLESİN’

Farklı sendikaların ayrı ayrı eylemlerle sonuca ulaşmasının zorluklarına işaret ederek, “Bu eylemler ayrı ayrı yapılmamalı, bütün sendikalar birlikte hareket ederek, asgari ücret ve maaş zamları insanca yaşanabilir bir düzeye çıkarılması için daha büyük eylemler yapmalıdır” diyen Başkan Sarı çarpıcı bir öneride bulundu: “Asgari ücret için oluşturulan komisyonda 5 işveren ve 5 devlet yetkilisi yer alıyor, kararlar bu komisyonda alınıyor. Ancak nihai karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkan son cümleyle bitiyor. Ülkeyi yöneten iktidarın ve ilgili komisyonun asgari ücret zam oranlarını hangi düzeyde tutmayı hedeflediği belli. Ancak asgari ücretin ne olması gerektiğini halkın kendisi belirlemeli. Biz de diyoruz ki, madem halk bu vekilleri ve cumhurbaşkanını seçiyor, maaşları da halk belirlesin. Tüm üst düzey bürokratların, milletvekillerinin maaşlarını halkın seçtiği bir komisyon belirlesin. Kendi maaş zamlarına yıldırım hızıyla el kaldıran milletvekilleri, halkın takdir edeceği maaşıyla nasıl geçindiğini görsünler ve adaletli kararlar alınsın. Bu önerimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz.  Ayrıca, ikinci asgari ücret olarak kabul edilen emekli maaşları da en az asgari ücret seviyesine yükseltilsin, yani 24-30 bin lira olmalı” ifadelerini kullandı.

‘İNSANİ İHTİYAÇLAR’ 

Belirlenecek maaş zamları konusunda işverenlerinde insani ihtiyaç boyutuna odaklandığına işaret eden İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Başkanı Hüseyin Cengiz, "2025 yılı için yapılacak asgari ücret zammı konusunda, çalışanların yüksek enflasyon karşısında ezilmeyecekleri bir zam sistemi oluşturulması gerekiyor. Zammın miktarından ziyade, çalışanların aldıkları maaşla hayatlarını idame ettirip ettiremediklerine odaklanmalıyız. Önemli olan, çalışanların refah seviyesini yükseltirken üreticiyi de rekabetten uzaklaştırmayacak bir dengeyi kurabilmek. Şu anda asgari ücretin 500 doların üzerinde olması bazı emek yoğun sektörlerde, özellikle tekstil, gıda ve tarım gibi sektörlerde rekabet gücünü zorlayıcı gibi görünse de, açlık sınırının altında bir asgari ücrete itiraz etmemek insani değildir. Bu nedenle hem çalışanların insanca yaşayabileceği bir ücret seviyesi sağlanmalı hem de üretici ve ihracatçıların desteklenmesi için bir sistem kurulmalıdır. Bu noktada, devlet devreye girmelidir. Özellikle emek yoğun sektörlerde üreticiye teşvikler sağlanmalı ve devlet, bu sektörlerdeki işverenlere ücretlerle ilgili destek sunmalıdır. İstihdamı en yoğun sağlayan kesim olan üretici ve ihracatçı, devletin desteğiyle ayakta kalabilir. Asgari ücret zammı, çalışanların enflasyona karşı korunacağı bir seviyede olmalı ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir rakam olmalıdır. Bu konuda yapılacak zam, sadece bir maaş artışı değil, aynı zamanda sosyal adaletin sağlanmasıdır" ifadelerini kullandı.

Türk-Arap Ekonomi Forumu, İstanbul'da başladı Türk-Arap Ekonomi Forumu, İstanbul'da başladı

‘ZAMLARLA ERİMESİN’

Dar gelirlilerin sessiz çığlığının yürekleri yaraladığını belirten İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen, "Biz, en düşük maaşla yaşam mücadelesi verenlerin sesiyiz. Onların alım gücü düştüğünde, toplumun dokusu zedeleniyor. Yılın başında belirlenen maaşlar, daha ayın sonunu görmeden zam yağmuru altında eriyip gidiyor. İğneden ipliğe her şeye zam yapılıyor ama adaletli ve dengeli bir fiyat güncellemesi yapılmalı ki, emekçinin, emeklinin maaşı, güneş görmüş kar gibi erimesin. Asgari Ücret Tespit Komisyonu üyelerine sesleniyorum. Gelin, eşinizi, çocuğunuzu, anne babanızı yanınıza alın, semt pazarında benimle bir tur atın. Bir ailenin neye ihtiyacı var, bir kilo domates, bir ekmek, bir avuç bakliyat... Hepsini birlikte görelim ve sonra maaş zamlarına karar verin. Ama unutmayın, maaşlara zam yaptıktan sonra gelen zamlar, kaşıkla verdiğinizi sapıyla geri almasın. Zamlar tren vagonları gibi birbirini takip ederse, bu işin içinden çıkılmaz. Gerçek enflasyon ne ise, maaş zamları da ona göre yapılmalı. Geçim derdinde olan milyonlarca insanın yaşadığı zorlukları ve beklentilerini gerçek anlamda görmek gerekir" dedi.

Kaynak: EGE TELGRAF