Fatih'te bulunan Milli Yazma Eser Kütüphanesi 17 Nisan 1916 yılında Ali Emiri Efendi tarafından kuruldu. Ali Emiri Efendi, hayatı boyunca topladığı aralarında Divanu Lügati’t- Türk’ün de bulunduğu çoğu nadir ve tek nüsha olan 16 bin cilt eseri kurduğu kütüphaneye bağışladı.
Ali Emiri Efendi'nin vefatı 100. yılında Millet Yazma Eser Kütüphanesi'nde düzenlenen programla anıldı. Bu kapsamda yazılışının 950. yılında Divanu Lügati't Türk sergisi ziyarete açıldı. Sergide, Türk dilinin ve kültürünün en önemli eserlerinden biri olan Divanu Lügati't Türk, Ali Emiri Efendi'nin kendi yazdığı, istinsah ettiği ve neşrettiği eserler bulunuyor. Serginin açılış konuşmalarını Millet Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü Melek Gençboyacı ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ferruh Özpilavcı gerçekleştirdi. Ali Emiri'yi tüm yönleriyle ele alan 2 gün sürecek sempozyumla açılan sergi, 31 Ocak tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.
"Sergi Ali Emiri Efendi'nin vefatının 100. yıl dönümü ve Divanu Lügati't Türk'ün yazılışının 950. yılı olduğu için yapılan ilk toplantıdır"
Sergi hakkında konuşan Millet Yazma Eserler Kütüphane Müdürü Melek Gençboyacı, "17 Nisan 1916 yılında Ali Emiri Efendi tarafından kurulan Millet Kütüphanesi'ndeyiz. Burada gördüğünüz gibi Ali Emir Efendi'nin satın alıp milletine vakfettiği Divanu Lügati't Türk bulunmaktadır. Divanu Lügati't Türk 2017 yılında UNESCO dünya belleğine dahil edilmişti. 2024 yılında ise UNESCO'nun yazılışının 950. yılı dolayısıyla kutlanması kabul edilmiştir. Burada gördüğünüz sergi Ali Emiri Efendi'nin vefatının 100. yıl dönümü ve Divanu Lügati't Türk'ün yazılışının 950. yılı olduğu için yapılan ilk toplantıdır. Sergide Türk dilinin ve kültürünün en önemli eserlerinden biri olan Divanu Lügati't Türk olmak üzere Ali Emiri Efendi'nin kendi telif ettiği, istinsah ettiği ve neşrettiği eserler bulunmaktadır. Ayrıca çıkardığı gazete ve mecmualar vardır. Serginin baş tarafında göreceğiniz Ali Emiri Efendi'nin 3 tane divanı vardır. Millet Kütüphanesi Ali Emiri Manzum 37-38-39 numaralardı. Hatıralarında şöyle der; 'Ben bu divanları eğer ömrüm olursa bir külliyat halinde yayınlamak isterim'. Maalesef ömrü vefa etmedi. Uzun süren çalışmanın ardından Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımız tarafından bu 3 divanı neşredildi. Ve Ali Emiri Efendi'nin hayali gerçekleşmiş oldu. Daha sonra Ali Emiri Efendi'nin 17 yaşında yazmaya başladığı ve 21 yaşında bitirdiği Diyarbakırlı şairlere, ediplere ait 'Miratül Fevaid' adlı eseri yine Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımız tarafından yayınlanmıştır. Ali Emiri Efendi o devirde yaşamış şairleri, edipleri, hocaları be devlet adamlarını yok olmaktan kurtarmıştır. Bu eseriyle şehir, belde, kültür tarihi açısından da çok önemlidir. Divanu Lügati't Türk'ün basıldıktan sonra Kilisli Rıfat tarafından Ali Emiri Efendi'ye ithaf edildiği nüsha da buradadır. Türkiye Yazma Eserleri Kurumu Başkanlığımız tarafından yayınlanan tıplı basımları ve Divanu Lügati't Türk ile ilgi son yüzyılda basılmış, yayınlanmış eserlerde bulunmaktadır. Vefatının 100. yılında Ali Emiri'yi anma ve Divanu Lügati't Türk sergisi bu ayın sonuna kadar yerli ve yabancı araştırmacılarımızın da da hizmetinde olacaktır" dedi.