Kültür-sanat

Ahşap oymacılığı gelecek nesillere taşınıyor

Tarsus’ta ahşap oymacılığı sanatını 46 yıldır sürdüren Devlet Sanatçısı Nezihi Ünal Demirtaş, hem ustalığıyla göz dolduruyor hem de bu geleneği geleceğe aktarmak için gençlere eğitim veriyor.

Abone Ol

Türkiye'de kaybolan geleneksel meslekler arasında yer alan Ahşap Oymacılığı Sanatı (Kündekari), Tarsus ilçesinde, bu sanatın usta ismi Nezihi Ünal Demirtaş tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. 46 yıllık bir geçmişe sahip olan Demirtaş, Kültür Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı olarak tescillenmiş ve bu alandaki bilgi ve becerilerini hem eserleriyle hem de eğitim çalışmalarıyla aktarıyor.

Çocukluk Yıllarından Bugüne: Ahşapla Tanışma

Nezihi Ünal Demirtaş, İstanbul’a taşındıkları 1970’li yıllarda, henüz ilkokul çağlarındayken tanıştı bu sanatla. Demirtaş, o dönemi şöyle anlatıyor: "Babamın memuriyetinden dolayı İstanbul'a taşındık. Okuldan pek ilgim yoktu, bir komşumuz vardı, ahşap oymacılığını öğreten bir Ermeni ustası. Onun yanında çıraklık yapmaya başladım, 3 aylık bir süre sonunda ben de bu sanatla ilgilenmeye başladım. O dönemde insanlar gülmüş olsa da, bu meslek beni içine çekti."

15 yaşında, “Ahşap oymacılığı yapacağım” diyerek, ailesinin desteğiyle İstanbul'da ilk dükkanını açtı. 1985 yılında ise, nişanlısına ev hediyesi olarak yaptığı ayna çerçevesiyle sanata olan bağlılığını somutlaştırdı. 1995 yılında ise memleketi Tarsus’a dönen Demirtaş, burada sanatını daha geniş kitlelere tanıtma fırsatı buldu.

Eserleri ve Uygulamalı Eğitimle Sanatı Yaşatıyor

Ahşap oymacılığı sanatını sadece kendi atölyesinde icra etmekle kalmayan Demirtaş, aynı zamanda gençlere de bu sanatı öğretmeye çalışıyor. Özellikle çocuklara yönelik eğitim programları düzenleyerek, gençlerin teknoloji bağımlılığından uzaklaşmalarına katkı sağlıyor. Demirtaş, "Her ay, Milli Eğitim Müdürlüğü'nün desteğiyle 4 okuldan öğrenci kabul ediyorum. Bu çocuklara, ahşabın nasıl şekil aldığını ve bu sanatın nasıl bir ruh taşıdığını gösteriyorum. Onların bu işin keyfini almaları benim için büyük mutluluk." diyor.

Nezihi Ünal Demirtaş, Türk sanatının önemli dallarından biri olan ahşap oymacılığının geleceği hakkında endişelerini dile getiriyor: "Ülkemizde bu sanatı yapan sayılı ustalar kaldı. Ne yazık ki gençlerimiz bu sanata yönelmiyor, daha kolay kazanç peşindeler. Bu mesleğin yok olmasını istemiyorum. Gençlerimizin ahşaba dokunarak sanatla iç içe olmalarını sağlamak için daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Devlet büyüklerinden ve kamu kuruluşlarından daha fazla destek bekliyorum."

10 Kasım'a Özel Anlamlı Eser

Her yıl 10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına özel bir çalışma yapan Demirtaş, bu yıl da Atatürk’ün portresini ahşap oymacılığıyla işledi. Demirtaş, "Atatürk'ün portresini yapmak, ona olan minnettarlığımızı ifade etmek için bir vesile. Evimizin ve atölyemizin köşesinde onu yaşatmak, bu sanatın değerini de hatırlatıyor." şeklinde konuştu.

Demirtaş, sadece sanatını yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda çocuklara yönelik ahşap oyuncaklar da üretiyor. “Çocuklar cep telefonlarından uzaklaşıp ahşapla tanışsınlar” diyen usta, ağaçtan yapılmış arabalar ve yap-boz oyuncaklar yaparak, genç nesillere hem eğlenceli hem öğretici bir deneyim sunuyor.

"Bu Mesleği Geleceğe Taşımak İstiyorum"

Nezihi Ünal Demirtaş, mesleğinin geleceği için büyük bir umut taşıyor: “Bu sanat, ruhumuza işledi. Ben de yıllardır bunun peşinden koşuyorum. Ancak bu mesleği gençlerimize doğru şekilde aktarabilmemiz için daha fazla çaba harcamamız gerek. İnşallah gelecek nesiller, bu sanatı yaşatacak ve bu kadim meslek yok olmayacak.”